|
Tefsîrler ve mevdû hadîs
Kıymetli tefsîrlere yapılan iftirâlardan biri de, onlarda mevdû hadîs bulunduğudur. Mevdû kelimesinin lügat ma'nâsı "uydurma" demektir. Fakat ıstılahta, ya'nî hadîs usûlü ilminde başka ma'nâda kullanılır. Hadîs usûlü ilminde müctehid olan bir âlimin, bir hadîsin mevdû olduğunu söylemesi; "Bir hadîsin sahîh olması için lüzûmlu gördüğüm şartlara göre mevdûdur, ya'nî hadîs-i Şerîf denilen bu sözün hadîs olması bence anlaşılmamıştır." demektir. yoksa Peygamber efendimizin sözü değildir, demek istemez. Bu âlime göre hadîs olmaması, hakîkatte hadîs olmadığını göstermez. Hadîs usûlü ilminde, müctehid olan başka bir âlim de, bir hadîsin sahîh olması için aradığı şartları bu sözde bulunca, "Hadîstir, mevdû değildir" diyebilir. O hâlde ba'zı kimselerin; "Ba'zı tefsîrlerdeki hadîsler mevdûdur" demesiyle, o hadîs-i şerîfler mevdû olmaz. Bu hadîs-i şerîfler mevdû diyen âlim için mevdû sayılır. Tefsîr sâhibi için bu hadîsler yine mevdû değildir. Bu sebeple Beydâvî gibi kıymetli tefsîrlerde mevdû hadîs var demek, onların kıymetini aslâ düşürmez. Böyle sözlerin ilmî bir kıymeti de yoktur. Nitekim Kâdı Beydâvî, Mesâbih adlı hadîs kitabına yaptığı şerhte diyor ki: “Zayıf hadîslerdeki zayıflık, hadîs-i şerîfi rivâyet eden kimse hakkında yapılan incelemeden dolayıdır. Denilebilir ki, bir âlime göre zayıf olan bir hadîs-i şerîf, diğer âlime göre zayıf olmayabilir. Bu yüzden hadîs-i şerîfin zayıf olmadığını kabûl eden âlimler, bu hadîs-i şerîfi ba'zı meseleler için delîl olarak da almaktadırlar. Bunun gibi yüzlerce hadîs-i şerîf vardır ki, bir âlimin delîl olarak aldığı hadîs-i şerîfi, diğeri zayıf veya mevdû kabûl edip, delîl almamıştır.” Böyle buyuran bir âlimin tefsîrindeki hadîs-i şerîflere nasıl mevdû denilebilir. İslâm âlimlerinin sözbirliği ile uydurma olduğunu bildirdikleri sözlere, "Müfterâ Hadîs" denilir. Ba'zı maksatlı kimseler bu tür hadîsleri mevdû hadîs diye göstermektedirler. Yukarıda açıkladığımız gibi mevdû hadîs, bir âlimin şartlarına uymayan hadîslerdir. Müfterâ hadîs ise hiç bir âlimin şartlarına uymaz. İslâm âlimlerinin, fıkıh, kelâm, tefsîr vb. kitaplarının hepsinde hiçbir mevdû hadîs yoktur. İslâm âlimlerinin yazdıkları bu tefsîrler asırlar boyunca müslümanlar tarafından kabûl görüp okutulmuş ve zamanımıza kadar gelmiştir.
|