|
O dininin büyük bir direğidir
İmâm-ı a'zam Ebû Hanîfe, Ehl-i sünnetin dört büyük imamının birincisidir. Muhammed aleyhisselâmın parlak olan dininin büyük bir direğidir. Acemistânın ileri gelenlerinden birinin soyundandır. Hicri seksen yılında, Kûfe şehrinde doğdu. Eshâb-ı kirâmdan Enes bin Mâlik ve Abdüllah bin Ebî Evfâ ve Sehl bin Sa'd-i Sâ'idî ve Ebüttüfeyl Âmir bin Vâsile zamanlarına yetişmiştir. Fıkh ilmini, Hammâd bin Ebî Süleymândan öğrendi. Tâbiînden birçok büyük zatlarla ve imam-ı Câfer Sâdıkla sohbet etti. Çok hadis-i şerif ezberledi. Mezhep imamı olmasaydı, büyük bir hakîm, fikir adamı olacak şekilde yetişti. Üstün bir akıl ve herkesi şaşırtan zekâsı vardı. Fıkh ilminde, az zamanda, eşi, benzeri olmıyan bir dereceye yükseldi. Talebesi pekçok olup, içlerinden büyük müctehidler yetişmiştir. Hicri 150 yılında, yetmiş yaşında vefât etti. Hadis-i şerifte, “Yüzelli senesinde dünyanın zîneti gider” buyuruldu. Selçûkî pâdişâhlarından sultan Melikşâhın vezîrlerinden Ebû Sa'd-i Hârezmî, Ebû Hanîfe hazretlerinin mezarı üzerine mükemmel bir türbe yaptı. Sonra, Osmanlı pâdişâhları, bu türbeyi çok defa tâmîr ve tezyîn eyledi. Hanefî mezhebi, Osmanlı devleti zamanında her yere yayıldı. Devletin resmî mezhebi gibi oldu. Bugün, dünya yüzünde bulunan Ehl-i islâmın yarıdan fazlası ve Ehl-i sünnetin pekçoğu, Hanefî mezhebine göre ibâdet etmektedir. İmâm-ı a'zamın babası Sâbit, Kûfede, imam-ı Ali ile buluşup, İmâm hazretleri, buna ve evladına duâ buyurmuştu. Hadis-i şerifte, “Ümmetimden, Ebû Hanîfe adında biri gelecektir. Bu, kıyâmet günü, ümmetimin ışığı olacaktır” buyuruldu. “Nu'mân bin Sâbit adında ve Ebû Hanîfe denilen biri gelecek, Allahü teâlânın dînini ve benim sünnetimi canlandıracaktır” buyuruldu. “Ebû Hanîfe adında biri gelir. O, bu ümmetin en hayrlısıdır”, “Ümmetimden biri, dinimi canlandırır. Bid'atleri öldürür. Adı, Nu'mân bin Sâbittir”, “Her asırda , ümmetimden, yükselenler olacaktır. Ebû Hanîfe, zamanının en yükseğidir”, “Ümmetimden, Ebû Hanîfe adında biri gelecektir. İki küreği arasında ben vardır. Allahü teâlâ, dînini, onun eli ile canlandırır” hadis-i şerifleri meşhûrdur.
|