|
Hadis-i şerifler ve Kur’an-ı kerim
Hadis-i şeriflerin Kur’an-ı kerimi teyit edici özelliği: Bazı hadis-i şeriflerin hükmü kur’an-ı kerimin hükmünü teyit edici mahiyettedir. Kur’an, bahse konu hükmü tesbit ve vaz etmiştir, esas delil odur; Sünnet ise teyit edici delildir. Mesela Hz. Peygamberin, “Bir müslümanın malı, onun gönül rızası olmadan (başkasına) helal değildir” anlamındaki hadisi, “Ey iman edenler! Mallarınızı aranızda haksız sebeplerle yemeyin. (Ancak) karşılıklı rızaya binean yapılan ticaret olursa başka” (4/9) ayetinin getirdiği hükmün aynısını ifade etmektedir. Ayrıca Allahü teâlâya ortak koşulmasının yasaklanması, namazın kılınması, orucun tutulması, zekâtın verilmesi, haca gidilmesi... gibi hususları emreden hadisler de Kur’an’ın bu konulardaki emirleri ile aynı durumu arzeder. Hadis-i şeriflerin Kur’an-ı kerimi beyan edici özelliği: Burada Hadis-i şerifler, açıklanmaya ihtiyaç gösteren Kur’an nasslarının açıklayıcı hükümler ihtiva etme özelliğiyle karşımıza çıkar. Sünnet’in bu özelliği şu üç noktada kendini gösterir: Birincisi, Kur’an’ın mücmel yani kapalı, açıklanmaya ihtiyaç olan müşkil yani anlaşılması zor ifadelerini beyan eden Hadisler. Mesela namaz vakitlerini ve rek’at adetlerini, namazda neyin nasıl okunacağını, zekât verilmesi gerekli olan ve olmayan malları, zekâtın ve zekâta ait nisapların miktarını belirleyen hadisler bu türdendir. Çünkü bunlar, Kur’an’daki, “Namazı kılın”, “zekâtı verin” şeklinde mücmel olarak yer alan ayetlerden maksadın ne olduğunu açıklayan hadislerdir. Böyle ayetlerin, açıklanması, izah edilmesi Peygamber Efendimize, ” (İndirdiğimiz hükümleri) onlara iyice açıklasın diye biz her peygamberi yalnız kendi kavminin diliyle gönderdik” (14/4), “Sana da Zikr’i (Kur’an’ı) indirdik ki, kendilerine indirilen insanlara açıklayasın; ta ki düşünüp anlasınlar.” (16/46) gibi ayetlerle emredilmektedir. Hz. Peygamberin vazifesi sadece Kur’anı getirmektir haşa “Postacılıktır” diyenlere sormak lazım: Mesela, tercüme, meal okumakla Kur’an-ı kerimi anlamak mümkün ise, Hz. Peygamber tarafından insanlara ayrıca ve tekraren açıklanması emredilen ayetler luzumsuz olmaz mı? Kur’an-ı kerime böyle bir şey söylenebilir mi? Allah’ın Kitabı böylesi olumsuz özelliklerden arınmış değil midir?
|