eXTReMe Tracker

Usul hatası önemlidir 

 

Kur’ân-ı kerîmin ma’nâsını anlıyabilmek için, ilm-i lügat, ilm-i metn-i lügat, ilm-i bedî’, ilm-i beyân, ilm-i me’ânî, ilm-i belâgat, ilm-i üsûl-i tefsîr gibi çeşidli ilmleri iyi öğrenmek, sarf, nahv, mantık gibi âlet olan bilgilerde derinleşmek, âyet-i kerîmelerin ma’nâ-yı zâhirîsi, ma’nâ-yı zımnîsi, ma’nâ-yı murâdîsi, ma’nâ-yı iltizâmîsini ve her âyet-i kerîmenin, ne zaman, ne sebeble ve kimler için nâzil olduğunu, âyet-i kerîmelerin hangi hadîs-i şerîflerle ve nasıl açıklandığını iyi bilmek lâzımdır. Ancak, böyle bir islâm âlimi Kur’ân-ı kerîmi tefsîr edebilir. Ya’nî, kelâm-ı ilâhîden murâd-ı ilâhîyi anlıyabilir. Bugün bu ilimlerin isimlerini bile sayamayanlar, tefsir meal yazmaya kalkışıyor.

Böyle bilgisi olmıyanların, Kur’ân-ı kerîmden ma’nâ çıkarmağa kalkışması, ilk mekteb talebesinin üniversite kitâbı okumasına, kimyâ deneyleri yapmağa kalkışmasına benzer. Böyle nice zevallının, deneylerde kurban gitdiklerini gazetelerde çok okuyoruz.

Tefsîr okuyabilmek ve anlıyabilmek için de, arabîyi ve âlet ilmlerini iyi bilmek lâzımdır. Bu ilmleri hiç bilmiyenler, tefsîrden de birşey anlıyamayız. Lise ve bir fakülte diploması almış bulunduğumuza güvenerek, câhil olduğumuz tefsîr ilmine dalmağa kalkışırsak, aldanır, helâk oluruz. Yüzme bilmiyen bir diplomalının denizde açılması gibi, câhilce, ahmakca davranmış oluruz.

Zaten bize, tefsir okumamaz emredilmemiş. Bizim, farz-ı ayn olan fıkıh kitaplarını okumayıp, tefsir okumamız caiz değildir. Zaten, bizim gibi mukallidlerin, tefsirden fıkıh bilgisi öğrenmesi imkansızdır. Cehenneme gidecekleri bildirilen 72 fırkanın âlimleri, tefsirlerden yanlış mana anladıkları için, sapıttılar. Âlimler sapıtınca, bizim gibi cahillerin tefsirden ne anlıyabileceğimizi düşünmeliyiz! Doğru yazılmış tefsirleri okuyanlar, böyle felakete düşerse, dinde reformcuların tefsirlerini okuyan acaba ne olur?

Tefsir, akla değil, nakle dayanır. Âlimlerinin, Peygamberimizden ve Eshab-ı kiramdan alarak yaptıkları tefsirlere aykırı tefsir yazan, küfre düşer. Hadis-i şerifte, “Kur'an-ı kerimi kendi görüşüne göre tefsir eden kâfir olur”  buyuruldu. (Mek.Rabbani m.234)

Mezhepsizler, bu inceliği anlıyamadıkları için veya işlerine gelmediği için, “Herkes Kur'an okumalı, dinini bundan kendi anlamalı, mezheb kitaplarını okumamalı” diyerek, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarının okunmasını yasak ediyorlar. Halbuki, hadis-i şerifte, “Kur'an-ı kerimi, kendi görüşü ile açıklıyan, doğru olsa dahi, mutlaka hata etmiştir” buyuruldu. (Nesâî)

Tefsir, murad-i ilahiyi anlamak demektir. Usul hatası önemlidir. Kendiliğinden verdiği mana doğru olsa bile, meşru yoldan çıkarmadığı için, hata olur. Verdiği mana yanlış ise, kâfir olur.

 

geri    mezhep    ileri