Bismillâhir-rahmânir-rahîm.Elhamdü lillâhi rabbil-àlemîn… Hamden kesîren tayyiben mübâreken fîh… Alâ külli hàlin ve fî külli hîn… Hamden kemâ yenbağî licelâli vechihî ve liazîmi sultànih… Ves-salâtü ves-selâmü alâ seyyidinâ ve senedinâ ve mededinâ ve üsvetünel-haseneti muhammedinil-mustafâ… Ve alâ âlihî ve sahbihî ve men tebiahû biihsânin ilâ yevmil-cezâ… Emmâ ba’d:
Aziz ve muhterem kardeşlerim!..
Üçaylar başladı, Regàib kandili ile bereketli, hayırlı, feyizli geceleri karşıladık. Göz yumup açıncaya kadar Receb ayı, şehrullah, Allah’ın kullarını mağfiret ettiği ay çıkmak üzere…
“Receb ayı Allah’ın ayıdır.” diye buyurmuş Peygamber SAS Efendimiz. Aylar da, yıllar da, yerler de, zamanlar da, mekânlar da, varlık da, insan da, ins de, cin de hepsi Allah’ın, her şey Allah’ın…
“–Bu ayın Allah’ın ayı olması nedir yâ Rasûlallah?” diye sorulduğu zaman;
“–Allah’ın günahkâr, kusurlu kulları affettiği aydır.” diye Efendimiz açıklamış.
Bu ay geçiyor işte, yarın yirmiyedisi… İlkönce onu açıklayalım! Kardeşlerimiz bilsin ki, pîrimiz Abdül-Kàdir-i Geylânî Hazretleri, yazmış olduğu Gunyetüt-Tàlibîn isimli kitabında bu mübarek gecelerle, aylarla ilgili verdiği mâlûmat ve yaptığı nasihatler ve işaretler arasında, Ebû Hüreyre RA’den Peygamber SAS Efendimiz’in şöyle buyurduğunu nakleylemiş: