Her yeni buluşta ALLAH’ın yarattığı mükemmel bir sistemle karşılaşırlar.
Newton’un bilimsel araştırma yapma çabasının ardındaki sebep “ALLAH’ı tanımak” isteğidir.
ALLAH, Kuran’da insanları çevrelerindeki yaratılış delillerini düşünmeye ve incelemeye çağırır. Gökyüzü, yağmur, bitkiler, hayvanlar, doğum, coğrafi özellikler gibi konularda araştırma ve inceleme yapılması gerektiği ayetlerde de bildirilmektedir. İşte bilim ve dinin ilişkisi;
İnsan, aklı ile dinin bildirdiği gerçekleri görür ve vicdanını kullanarak gördüklerinden sonuç çıkarır. Akıl ve vicdan sahibi bir insan kendisine hiçbir bilgi verilmese bile evrendeki herhangi bir varlığın özelliklerini incelediğinde bunun üstün bir akıl, ilim ve güç sahibi tarafından yaratıldığını anlar.
Onlar, ayakta iken, otururken, yan yatarken ALLAH’ı zikrederler ve göklerin ve yerin yaratılışı konusunda düşünürler. (Ve derler ki:) “Rabbimiz, sen bunu boşuna yaratmadın. Sen pek yücesin, bizi ateşin azabından koru.”(Al-i İmran Suresi, 191)
Bu nedenle ALLAH, Kuran’da insanları çevrelerindeki yaratılış delillerini düşünmeye ve incelemeye çağırır. Tüm evrende var olan sistemleri, canlı ve cansız varlıkları inceleyen, gördükleri üzerinde düşünen ve araştıran her insan ALLAH’ın üstün aklını, ilmini ve sonsuz gücünü tanımaya başlayacaktır. ALLAH’ın insanları, üzerinde düşünmeye çağırdığı konulardan bazıları ayetlerde şöyle bildirilmektedir:
Devamını oku from "Kur’an 1400 Yıldır Bilime Yol Gösteriyor"