İslam tarihinde her zaman fitneler olagelmiştir. Çingiz ve Hülâgu istilâları, Haçlı seferleri, Timurlenk’in Osmanlı devletini yenmesi ve Yıldırım Bayezıd Han’ın esir düşmesi, Şehzade Cem vak’ası, asırlarca süren kanlı ve tahripkâr Osmanlı-İran savaşları bunlardan bazısıdır.
İçinde yaşadığımız devir âhir zaman olduğu için fitne ve fesatlar yaygın hale gelmiştir. Zamanımızda bir fitne değil, onlarca çok büyük, yüzlerce orta derecede, binlerce küçük ve yöresel fitne bulunmaktadır.
Büyük fitnelerden biri İslâm dininin usûlden (asıllardan, temellerden, esastan) değiştirilmek istenmesidir.
Dinde reformculuk büyük bir fitnedir.
Dinde yenilik, değişiklik büyük fitnedir.
Kur’ân’ın re’y, heva ve cehalet ile kasıtlı veya kasıtsız yanlış yorumlanması büyük fitnedir.
Sünnet düşmanlığı büyük fitnedir.
Fıkıh ve Şeriat düşmanlığı büyük fitnedir.
İslâm’ın hak din olmada ortakları vardır denilmesi büyük fitnedir.
Ehl-i Sünnet ve Cemaate saldırılması büyük fitnedir.
İslâm’ın sadece bir kaynağı vardır, o da Kur’ân’dır diyen Kur’âniyyûn bâtıl mezhebinin yayılması büyük fitnedir.
Muteber ve güvenilir hadîs kitaplarımıza saldırılması, nice sahih hadîsin inkâr edilmesi büyük fitnedir.
Mezhepsizlik ve telfik-i mezahib büyük fitnedir.
Cihad farzının inkârı ve tâtil edilmek istenmesi büyük fitnedir.
Beş vakit namazın ve farz namazların cemaatle kılınmasının terki büyük fitnedir.
İslâm kadın ve kızlarının, Kur’an’a ve Sünnete aykırı olarak açılıp saçılmaları büyük fitnedir.
1924’te Hilâfet’in kaldırılıp Ümmet-i Muhammed’in ve İslâm Âlemi’nin başsız kalması büyük fitnedir.
Medâris-i İslâmiyenin yıkılmış olması büyük fitnedir.
Evet korkunç bir fitne, fesat ve fetret devri yaşamaktayız.
Dinin ve Ümmet’in ayakta kalması, sağlıklı bir şekilde yaşaması, ilerlemesi ancak nasihatle olur. İslâmî nasihat yapılmazsa din hayatı bozulur, İslâm toplumu çöker.
Nasihat ne demektir?
1. İnsanların müjdelenmesi demektir. İman edenler ve salih ameller işleyenler kurtulacak ve ebedî mutluluğa nail olacaktır.
2. İnsanların uyarılması demektir. İman etmeyenler, Peygamberi (Salat ve selâm olsun O’na) yalanlayanlar, küfürde direnenler, yer yüzünü fesada verenler, ALLAH’a isyan edenler, Kur’ân nimetini kabul etmeyenler azaba çarptırılacaktır.
3. ALLAH insanları, Kendisine ibadet ve kulluk etsinler diye yaratmıştır. İbadet ve kulluk edenlere müjdeler, ibadeti terk ve inkâr edenlere azap vardır.
4. Yüce ALLAH putlara, sahte tanrılara tapılmasını istemez. Müşrikler için büyük azap vardır.
5. ALLAH doğruluğu, dürüstlüğü, istikameti emr etmiştir. Yamukluk ve eğrilik yapanlar, haram yiyenler, zulm edenler, Şeriatın kabul etmediği münker yollarla zengin olanlar, Altın Buzağı’ya tapanlar, rüşvet alıp verenler, riba/faiz geliri yiyenler Cehennemde yanacaklardır.
6. Yüce ALLAH fuhşiyyatın her türlüsünü yasak ve haram kılmıştır. Ebedî saadete nail olmak isteyen mü’minler fuhşun her türlüsünden uzak durmalıdır.
7. İnsanın en büyük düşmanı nefs-i emmâresidir. Mü’min nefs-i emmâresiyle cihad yapmalıdır.
8. İslâm yardımlaşma, paylaşma dinidir. Mü’min, ALLAH’ın kendisine vermiş olduğu nimet ve nafakayı muhtaçlarla paylaşmalıdır. Komşusu aç gecelerken, kendisi tok sabahlayan bizden değildir.
9. İslâm birlik ve beraberlik dinidir. Ümmet, çeşitlilik içinde sarsılmaz bir vahdet teşkil etmelidir. Müslümanların bir başı olmalıdır.
Zamanımızda Türkiye Müslümanlarının böyle bir nasihat teşkilâtı var mıdır? İnsanlar tesirli bir şekilde müjdelenip uyarılıyor mu?
İslâm ümmeti içinde nasihat hizmet ve faaliyetlerinin yetersiz kalması, hattâ hiç olmaması çok ama çok büyük bir fitnedir.
İnsana nasihat edilmezse, insan uyarılmazsa, insan başıboş bırakılırsa azgınlık ve sapkınlık başlar.
Kur’ân’a, Sünnete, Şeriata ve ahlâka aykırı olarak; lüks, sefahat, aşırı tüketim, gösteriş, kibir, gurur, israf, beyinsizlik içinde yaşayanlar uyarılmalıdır.
Namazı terk edip şehvetlerine uyanlar uyarılmalıdır.
İnsanların itikadlarının sahih itikad olması için çalışılmalıdır.
Halka ilmihali öğretilmelidir.
Emr-i mâruf ve nehy-i münker yapılmalıdır.
Birtakım rühbanların, Müslümanların paralarını, zekâtlarını, mallarını Dine ve Şeriata aykırı olarak toplamaları önlenmelidir. Mü’minler bu konuda uyarılmalıdır.
Birtakım rühbanların erbab (rabler) haline getirilip putlaştırılması önlenmelidir.
İslâm ümmetinin içine sızmış kâfirler, münâfıklar, bozguncular, casuslar, ajanlar, provokatörler, yönlendiriciler, fitne ve fesat çıkarıcılar konusunda mü’minler uyarılmalıdır.
Mü’minler gıybet, nemîme, diğer lisan âfetleri konusunda uyarılmalıdır.
Bütün bu uyarılar, müjdeler, bilgilendirmeler tesirli (etkili) bir şekilde yapılmalıdır.
Bıktırmayacak şekilde devamlı yapılmalıdır.
Bu uyarma, müjdeleme, bilgilendirme, aydınlatma hizmet ve faaliyetleri ALLAH için ihlâsla yapılmalıdır.
Bu hizmetler paraya, menfaate, benliğe, riyaset ihtirasına âlet edilmemelidir.
Evet tekrar ediyorum: Müjdelemek, uyarmak, bilgilendirmek, aydınlatmak, ıslah etmek…
Bunlar yapılmazsa fitne ve fesatlar bizi boğar, yıkar.
Mehmet Şevki Eygi