Âişe -radiyALLAHu anhâ- Vâlidemiz “Yâ Resulellah! Kadir gecesine rastlarsam nasıl duâ edeyim?” diye sorduğu zaman, Cenâb-ı Fahr-i Kâinat -sallALLAHu aleyhi ve sellem- Efendimiz:
“ALLAH’ım! Şüphesiz ki sen çok affedicisin, affı seversin, beni affet.” diye duâ etmesini tavsiye buyurmuşlardır. (Tirmizî)
Bir Hadis-i şerif’lerinde de buyuruyorlar ki:
“Kim ki fâziletine inanarak ve mükâfatını Cenâb-ı Hakk’tan umarak Kadir gecesi’ni ihyâ ederse, geçmiş günahları bağışlanır.” (Buhârî)
O Resul-i Ekrem -sallALLAHu aleyhi ve sellem- Efendimiz ki, bizim için bu kadar yıpranmış ve kadir gecesi gibi bir geceyi bize temin edivermiş. Biz ise O’nun yolunda yürümez, Sünnet-i seniyye’sine ittibâ etmezsek, canımızı malımızı yolunda fedâ etmeye hazır olmazsak, ümmeti olduğumuzu iddiâ edebilir miyiz? Bunlar gönülle olur, icraatla olur, lâfla hiç olmaz…
Değerli insanlar Hazret-i ALLAH’ın değer verdiği şeylere değer verdikleri için değer bulmuşlardır. Değerli olana değer vermeyenler değerden mahrum olurlar.