583. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Kişi, dostunun dini üzeredir. Bu nedenle, kiminle dost olacağına dikkat etsin!”
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Ebû Dâvud.
584. Mekkelilerden şakacı bir kadın, Medineye geldi. Bir arkadaşına misafir oldu. Aişe radıyallahu anha dedi ki: Sevgilim Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem ne doğru söylemiş:
“Ruhlar, donatılmış askerlerdir. Ezelden tanışanlar birbirini severler, birbiriyle uyuşamayanlar da bir türlü anlaşamazlar.”
Aişe radıyallahu anha. Buhârî.
585. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Bir adam bir adama sır söylerse, bu ona emanettir, kimseye söyleyemez.”
Câbir radıyallahu anh. Ebû Dâvud.
586. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Nafile oruç, namaz ve zekâtın derecesinden daha üstün olan bir şeyi size bildireyim mi?”
“Evet,” dediler.
“iki kişinin arasını bulmak.”
Ebû Derda radıyallahu anh. Tirmizî.
587. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Müşriklerle oturmayın, onlarla bir araya gelmeyin! Kim onlarla oturur ve onlarla seve seve birlikte olursa, onlardandır.”
Semûre radıyallahu anh. Tirmizî.
588. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“insanlar, içlerinde işe yarayacak bir taneden fazla deve bulunmayan yüz adet deve gibidirler.”
İbn Ömer radıyallahu anh. Buhârî.
589. Aişe, bir dilencinin eline bir parça ekmek verip gönderdi. Az sonra üstü başı düzgün biri geldi, onu oturtup yedirdi. Sebebi sorulunca dedi ki: Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“insanlara, düzeylerine ve durumlarına göre davranın!”
Aişe radıyallahu anha. Ebû Dâvud.
590. Cerîr bin Abdullah geldi. Evin içi doluydu, oturacak yer bulamadı. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem, elbisesini yere attı:
“Bunun üstüne otur!” dedi.
Cerîr, onu alıp öptü ve bağrına bastı. Sonra şöyle dedi:
“Ey Allahın Resûlü! Bana ikram ettiğin gibi Allah da sana ikram etsin!”
Bunun üzerine Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Size bir toplumun ulusu gelirse ona hürmet edin!”
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Taberânî.
591. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Bir müminin, din kardeşine üç günden fazla dargın durması helâl değildir. Birbirlerine rastladıklarında bu ondan, o da bundan yüz çevirir. O ikinin en iyisi, selâmı ilk verendir.”
Ebû Eyyûb radıyallahu anh. Buhârî.
592. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Kim, bilmeden fetva verirse, fetva verdiği kimsenin günahını yüklenir. Kim, müslüman kardeşine, bildiğinin aksini tavsiye ederse, ona hainlik etmiş olur.”
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Ebû Dâvud.
593. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Kendisine danışılan kimse, güvenilir biri olmalıdır.”
Ümmü Seleme radıyallahu anha. Tirmizî.
594. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Düşünerek hareket etmek, Allahtandır. Acele etmek ise, şeytandandır.”
Sehl radıyallahu anh. Tirmizî.
595. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Ahirete yönelik işlerden başka hiçbir konuda aceleci olmamak gerekir.”
Saad radıyallahu anh. Ebû Dâvud.
596. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Din kardeşinin başına gelene sevinme! Çünkü Allah, onu ondan kurtarır ve senin başına o belayı getirir.”
Vâsile radıyallahu anh. Tirmizî.
597. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve selleme bir adamın suçu duyurulunca:
“Falana ne oluyor da böyle yapıyor!” demezdi, “Falanlara ne oluyor da böyle yapıyorlar!” derdi.
Aişe radıyallahu anha. Ebû Dâvud.
598. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Kim, biriyle buluşmak üzere sözleşirse ve arkadaşı da namaz vaktine kadar gelmezse, buluşma yerine gelen, namaza gitmekle günaha girmiş olmaz.”
Rezîn radıyallahu anh. Rezîn.
599. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Allah, aksırmayı hoş karşılar, esnemekten ise hoşlanmaz.
Sizden biriniz aksırıp da, “Elhamdülillah,” derse, bunu duyan müslümanın, ona “Yerhamükellah!” demesi gerekir.
Esnemek ise şeytandandır. Biriniz namazdayken esnemesi gelirse, gücü yettiğince onu önlemeye ve tutmaya çalışsın. “Ha!” demesin. Çünkü, bu şeytandandır. O esnerken şeytan güler.”
İbn Ebû Bekr radıyallahu anh. Buhârî.
600. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Ey Aişe! Sen beni ne zaman terbiye dışı davranırken gördün! Allah katında, kıyamet günü en kötü yere sahip olan, kötülük yapmasından korkulduğu için insanlar tarafından terkedilen kişidir.”
Aişe radıyallahu anha. Buhârî.
601. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, aksırdığı zaman, yüzünü elleri veya elbisesiyle kapatır, sesini de kısmaya çalışırdı.
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Ebû Dâvud.