Hazreti Mehdi, ahir zamanda gönderileceği Peygamber Efendimiz (sav) tarafından müjdelenmiş olan, Müslümanları zulüm ve sıkıntı ortamından kurtaracak, yeryüzündeki fitneleri ortadan kaldıracak, tüm dünyaya barış, adalet, bolluk, huzur, mutluluk ve refah getirecek kutlu bir şahıstır. Peygamberimiz (sav)’den aktarılan sahih rivayetlere göre Hz. Mehdi, çeşitli hurafelerle, batıl inanç ve uygulamalarla aslından uzaklaştırılmış olan dini özüne döndürecek, Hz. İsa ile buluşacak, Allah’ın izniyle yegane hak din olan İslam’ı yeryüzüne yerleşik kılacaktır.
Mehdiyet konusu İslam tarihinde her dönemde önemli bir yer tutmuştur. Peygamber Efendimiz (sav)’in çok sayıdaki hadisinde, ismiyle, vasıflarıyla, yardımcılarıyla, devrinin özellikleriyle ve yapacağı icraatlarla ayrıntılı olarak tarif edilen Hz. Mehdi’nin geleceğine dair çeşitli Kuran ayetlerinde de işari manada müjdeler vardır.
Tüm ehl-i sünnet alimleri, Hz. Mehdi’nin ahir zamanda geleceği konusunda ittifak halindedirler. Peygamberimiz (sav)’in müjdelediği bu şahsın geleceği ve İslam ahlakını yeryüzüne hakim edeceği hakkında, muteber İslam alimleri arasında hiçbir görüş ayrılığı yoktur.
PEYGAMBERİMİZ (SAV)’İN HZ. MEHDİ
HAKKINDAKİ HADİSLERİ “TEVATÜR”
DERECESİNDEDİR
Hadis imamları Hz. Mehdi hakkındaki hadislerin “mütevatir” olduğunu bildirmişlerdir. Bunun anlamı şudur: Mehdiyet hakkında aktarılan hadisler, bu konuda yalan söylemek kastıyla aralarında anlaşmaları teknik olarak mümkün olmayan kişilerden, pek çok farklı kanal vasıtasıyla hadis alimlerine ulaşmıştır. “Tevatür”, kelime anlamı olarak “kuvvetli haber, içinde yalan ihtimali olmayan ve bir cemaate dayanan kuvvetli haber” demektir. (Büyük Lugat-Tür-Dav, 3003) Hadis bilimcilere göre; bir haber birçok kişi tarafından rivayet edilmişse ve bu ravilerin biraraya gelip, haber uydurmaları, durumları itibarıyla mümkün değilse buna “mütevatir” haber denilir. Birçok İslam alimi, Peygamberimiz (sav)’in Hz. Mehdi ile ilgili hadislerinin mütevatir olduğunu bildirmiştir.
Ayrıca dinimizde çok önemli bir kaynak olarak kabul edilen “Kütüb-ü Sitte”de de Hz. Mehdi hakkında birçok “sahih” hadis bulunmaktadır. Kütüb-ü Sitte dışındaki diğer hadis kaynaklarında da Mehdiyetle ilgili pek çok sahih rivayet nakledilmektedir. Alimlerimizin, sahih ve mütevatir hadisleri reddetmenin, Peygamber (sav)’in sözünü reddetmek anlamına geleceği yönündeki ifadeleri de dikkate alındığında, Mehdiyet inancının dinimizdeki yeri ve önemi daha iyi anlaşılır.
Hz. Mehdi, yüzyıllardır İslam ümmeti tarafından beklenmektedir. Ancak gerek geçmiş alimlerin izah ve yorumlarından, gerekse günümüzde ve yakın geçmişte yaşayan İslam alim ve mütefekkirlerinin açıklamalarından ve tariflerinden Hz. Mehdi’nin çıkışının içinde bulunduğumuz döneme denk geldiği anlaşılmaktadır. Nitekim rivayetlerde Hz. Mehdi’nin çıkış alameti olarak bildirilen olayların pek çoğunun aynen ve kısa aralıklarla art arda gerçekleşmesi, bu büyük şahsın vazifeye başlamasının yakın olduğunun, belki de başlamış olduğunun açık bir göstergesidir. Peygamberimiz (sav)’in mütevatir ve sahih hadislerinde açıkça haber verilen ve pek çok İslam aliminin eserlerinde detaylı olarak ele aldıkları Mehdiyet konusunda, İslami literatürde pek çok rivayet ve açıklama bulunmaktadır. Bunlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
İbni Hacer Askalani Fethü’l-Bari’de; Mehdi’nin bu ümmetten olacağı ve Hz. İsa (A.S.)’nın onun arkasında namaz kılacağına dair hadisler tevatür etmiştir, der. Şevkani de İsa’nın ineceğine dair hadislerin sayısının 29’a ulaştığını söyleyerek, bunları bir bir nakletmiş ve sonunda: “Bizim naklettiğimiz hadisler görüldüğü gibi tevatür haddine ulaştı. Bu beyanımızla şu sonuca varılıyor ki, beklenen Mehdi hakkındaki hadisler, Deccal hakkında hadisler ve İsa’nın inmesine dair hadisler mütevatirdir” demiştir. (Sünen-i İbn-i Mace 10/338)
Mehdi’nin geleceğine dair olan sahih hadisler tevatür niteliğini taşımaktadır. (Kıyamet Alametleri, s. 193)
Onların zannına göre, Mehdi vefat etti; geçti gitti… Halbuki, bu babda (konuda) gelen sahih hadis-i şerifler meşhurdur. Hatta tevatür-ü manevi derecesinde olup, taifenin sözlerini tekzip etmektedir. (Mektubat-ı Rabbani, 2/250)
Mehdi’nin geleceğine dair Resulullah (sav)’dan tevatür düzeyinde birçok hadis rivayet edilmiştir… (eb’ul-Hasan Muhammed b. Hasan el-Überi Sicistani, Menakıb’üş-Şafii/Dr.G.Hüseyin Tacirineseb, Mehdilik ve İmam Mehdi, s. 88 ve 405)
Mehdi’nin varlığı ve ahir zamanda zuhur edeceği, Peygamber ailesinden ve Fatıma oğullarından oluşu, tevatür ölçüsüne ulaşan hadislerle açıklanmıştır ve bu hadisleri inkar etmenin hiçbir anlamı yoktur… Tevatür ölçüsünü aşan, doğru ve açık hadislerde, Mehdi’nin Fatıma soyundan olup, dünya sona ermeden zuhur edeceği, zulüm ve haksızlıkla dolmuş olan dünyaya, adalet ve hakkaniyet getireceği, onun zamanında İsa Mesih’in gökten ineceği ve onun önderliğinde namaz kılacağı kanıtlanmış bulunmaktadır. (Şerif Muhammed b. Resul Berazenci Medeni, el-işae, s.184 ve 305 / Mehdilik ve İmam Mehdi, s. 328)
Kıyamet gününün en büyük alametlerinden birisi de, hakkında tevatür derecesini aşacak derecede hadis bulunan bir kişinin zuhur edeceğidir. Birçok hadis hafızları, Mehdi’nin Peygamber soyundan olduğunu kabul etmişlerdir, böyle mütevatir bir konuya sırt çevirmek yakışık almaz. Hak ehlinin inancına göre, Mehdi İsa Mesih’ten ayrıdır. Mehdi, Mesih’ten önce zuhur edecektir. Bu konu Sünni bilginleri arasında, onların inancından sayılacak kadar yaygınlık kazanmıştır. (Şemseddin Muhammed b. Ahmed Sefareyni, Levaih’ül-Envar’ül Behiyye şehri, c. 2, s. 74-76-86’dan özet)
Muhammed b. Ali Şevkani, “et-Tavzih…” isimli kitabında şöyle söylemiştir: … Bunlar (Mehdi, Deccal ve Mesih ile ilgili rivayetler) hiç kuşku yok ki, mütevatir hadislerdir, Peygamber’in buyruğu hükmündedir… Buna göre, Deccal ve Mesih hakkındaki rivayetler mütevatir olduğu gibi Mehdi hakkındakiler de mütevatirdirler… (Muhib b. Salih el-Bureyni, Ikd’üd-Dürer fi Ahbar’il-Muntazar, s. 14-15 / Ebu Tayyib Muhammed Sıddık Kunuci, el-İzaetü… s. 95 ve 130 / Mehdilik ve İmam Mehdi s. 329)
Mehdi hakkındaki hadisler, manevi tevatür ölçüsünü geçmiş, inkar edilmelerinin bir anlamı yoktur. (Şeyh Hasan Advi Hamzavi, Meşarik’ül-Envar, F.2, s. 115, -1307 H. Basımı / Mehdilik ve İmam Mehdi s. 329)
… Mehdi hakkındaki hadisler tevatür ölçüsünden çoktur. “Sünen”, “Mesned” ve “Mu’cem” kitaplarında mevcuttur. (M. Sıddık b. Hasan Kunuci, el-İzaetü… s. 94)
Yukarıda isimlerini verdiğimiz kaynaklar dışında pek çok kişi daha sayısız eserinde, Hz. Mehdi hakkında ulaşan hadislerin tevatür derecesinde olduğunu açıklamışlardır. Bu İslam alimlerinden bazıları ve bu konuda açıklama yaptıkları eserleri şunlardır:
1. Ebu Abdullah Muhammed b. Yusuf Genci Nufeli, el-Beyan fi Ahbari Sahib’üz-Zaman, s. 126
2. Şemseddin Muhammed b. Ahmed Kurtubi, et-Tezkiretü fi Ahval’il-Mevta ve Umur’il-ahireti, s.710
3. İbni Kayyim Cavziye Muhammed b. Ebi Bekr Dımışki, el-Menar’ül-Münif, s. 142
4. Şehabeddin b. Hacer Ahmed b. Ali Askelani, Tahzib et-Tahzib, c.9, s. 126
5. Celaleddin Abdurrahman Suyuti, Arf’ül-Verdi, eki el-Havi Lilfetavi, c.2, s. 165
6. Eb’ul-Abbas b. Hacer Ahmed b. Muhammed Haytemi, Sevaik’ül-Muhrika, s. 99 / El-Kavl’ül Muhtasar, s. 23
7. Şerif Muhammed b. Resul Berazenci Medeni, el-İşae, s. 147, 185
8. Şemseddin Muhammed b. Ahmed Sefarini, Levaih’ül-Envar’il-Behiyye, c. 2, s. 89 / Ahval-i Yevm’ül-Kıyamet, s.33
9. Muhammed b. Ali Sabban Mısri, İs’afur-Rağibin, Nur’ul-Ebsar haşiyesinde matbu s. 192 Sevaik’ül-Muhrika’dan naklen.
10. Mü’min b. Hasan Mü’mim Şeblanci, Nur’ul-Ebsar, s.189
11. Muhammed Sedik Hasan Kunuci Buhari, el-İzae, s.120
12. Muhammed b. Cafer İdrisi Ketanı, Nzm’ül-Mütenasır Fi’l-Hadis’il-Mütevatir, s.145
13. Eb’ul-Feyz Ahmed b. Muhammed Ğumari, İbraz’ül Vehm’il-Meknun, s. 3-4
14. Abdülmuhsin b. Muhammed Abbad, Meccelet’ül-Camiat’ül-İslamiyye, sayı 3, s. 598
İSLAM ALİMLERİNİN HZ. MEHDİ’NİN
GELİŞİ İLE İLGİLİ İZAHLARI
Birçok büyük İslam alimi ahir zamanda Hz. Mehdi’nin gelişinde hiçbir şüphe olmadığını ifade eden açıklamalar yapmıştır. Bunların arasında en ünlülerinden biri Muhyiddin Arabi’dir. Futuhat-ı Mekkiye isimli eserinde Muhyiddin Arabi şöyle söylemektedir:
Muhakkak ki, yeryüzü zulüm ve haksızlık ile dolduğu sırada Allah’ın halifesi kıyam edecek, yeryüzünü adalet ve eşitlikle dolduracak… Genel kazancı halka arasında eşit olarak paylaştıracak, halka adaletle hükmedecek ve anlaşmazlıklarda hakemlik edecek… Allah onun işini bir gecede düzene koyacak, zafer hep onun önünde yürüyecek… Ayağını Peygamberin ayağının yerine koyacak (onun izinde yürüyecek) ve hiçbir zaman sapmayacak… Dağınık dinleri (batıl inançları) ortadan kaldırıp, sadece hak dini hakim kılacak… (Muhyiddin Arabi, el-Futuhat El Mekkiye, 366. bab, C.3, s. 327-328)
Bu konuda açıklama yapan bir diğer kişi ise Mısırlı ünlü yazar Şeyh Mansur Ali Nasif’tir. Bir eserinde Mehdilik inancını şu şekilde tanımlamaktadır:
Ehl-i Beyt’ten Mehdi adında bir zat kaçınılmaz olarak zuhur edecek, İslam topraklarına hakim olacak, Müslümanlar kendisini izleyecek ve O, Müslümanlar arasında adaletle, hakkaniyetle davranacak, dini sağlamlaştıracak. Ondan sonra Deccal ortaya çıkacak ve Mesih (Hz. İsa) inerek Deccal’ı öldürecek veya öldürülmesinde Mehdi’ye yardım edecektir. (Et-Tac’ül-Camiü Lil-Usul, c.5, s.341)
Mısır el-Ezher Üniversitesi İnançlar Kürsüsü’nde öğretim görevlisi olan yazar Seyyid Sabık ise, İslam Konferansı tarafından seçilmiş bir kitap olarak yayınlanan el-Akaid’ül İslamiyye (İslam Akaidi) isimli kitabında Hz. Mehdi’nin gelişi ile ilgili şu açıklamaları yapmaktadır:
Mehdi hakkında sözün özü şu ki; O, zamanın sonunda, pek yakında zuhur edecektir… Yeryüzü zulüm ve haksızlıkla dolmuş iken, O, adalet ve hakkaniyetle dolduracaktır. O muhakkak surette İslam kanununu ortaya koyacak ve yıpratılmış olan Peygamber sünnetini canlandıracaktır. (El-Akaid’ül-İslamiyye, s. 250)
Alaeddin Ali b. Hişam Muttaki Hindi de, “er-Reddü” isimli kitabında şöyle demiştir:
Allah’ın rahmeti sana olsun bil ki; vaad edilen Mehdi’nin varoluşunda hiç kuşku yoktur. Üç yüz hadis ve eserle hatta daha fazlası ile bu kanıtlanmıştır. (Casim Mühelhil, el-Burhan, c. 1, s. 339 / Mehdilik ve İmam Mehdi, s. 328)
Ünlü İslam alimlerinin, bu açıklamaların yanı sıra, Hz. Mehdi’nin gelişi ile ilgili konuların ehl-i sünnet inancı olduğuna dair de detaylı açıklamaları mevcuttur. Bu açıklamalardan birkaçını şöyle sıralamak mümkündür:
Ebu Muhammed Hasan b. Ali el-Berbehari Hanbeli “Şerh’üs-Sünnet” isimli kitabında ehl-i sünnet inançlarını sıralayarak şöyle yazıyor: “…Ve Meryem oğlu İsa’nın gökten ineceğine, Deccal’ı öldüreceğine ve Muhammed (SAV) oğullarından Kaim’in (Mehdi) arkasında namaz kılacağına inanmak.” (Casim Mühelhil, el-Burhan…, c. 1, s. 426)
Doğru hadislere dayanılarak, kesin olarak inanılan bir konu da (zuhur edecek olan) Mehdi’nin varlığıdır. Onun zamanında Deccal ve Mesih de ortaya çıkacaktır. (İbni Hacer, Ahmed b. Muhammed Haytemi Şafii, el-Kavl’ül-Muhtasar fi Alamat’il Mehdiyyül-Muntazar, s. 74)
Eb’ul-Eşbal Ahmed Muhammed Şakir “Şerh-i Müsned-i İmam Ahmed” isimli kitabında: Birçok sahabeden doğru senetlerle ulaşan doğru sünnete göre: (Mehdi’ye inanmak) kanıtlanmış, bunun doğruluğundan kuşku duymak kimsenin haddinde değildir. (Casim Mühelhil, el-Burhan… Mukaddimesi, c.1, s. 343)
Demek ki, Mehdi’nin zuhur edeceğine inanmak vaciptir, ona inanmak Peygamber (sav)’in buyruğunu doğrulamak için gereklidir. Nitekim bu konu ehl-i sünnet inanç kitaplarında kaydedilmiş ve kanıtlanmıştır. (Eb’ul-Feyz Ahmed b. Muhammed Ğumari Şafii, İbraz’ül-Vehm’ül-Meknun, s. 3-4)
İslam alimlerinin Hz. Mehdi’nin gelişi ve yapacakları hakkındaki hadisler ile ilgili yaptıkları bu izahlar kuşkusuz son derece önemlidir. Ancak daha da önemlisi Peygamberimiz (sav)’in ahir zaman ve Hz. Mehdi ile ilgili hadislerinin günümüzde tek tek ve birbiri ardı sıra gerçekleşiyor olmasıdır. Kuşkusuz bu olayların Peygamberimiz (sav)’in bir mucizesi olarak gerçekleşmesi, doğrulukları üzerinde herhangi bir şüpheye imkan bırakmamaktadır.
HZ. MEHDİ’NİN ÖZELLİKLERİ
1- MEHDİ KONUSUNUN KAYNAĞI NEDİR? GÜVENİLİR KAYNAKLARA
DAYANMAKTA MIDIR?
Mehdiyet konusu İslam tarihinde her dönemde önemli bir yer tutmuştur. Pek çok İslam alimi, tarihçi ve araştırmacı Hz. Mehdi hakkında eserler kaleme almış ya da eserlerinde Mehdiyet konusuna önemli bir yer ayırmıştır. Bu eserler incelendiğinde, Mehdiyet konusunun tartışmaya yer bırakmayacak derecede kesinlik gösterdiği, her akıl ve vicdan sahibi Müslüman tarafından rahatlıkla anlaşılabilir. Tüm ehl-i sünnet alimleri Hz. Mehdi’nin ahir zamanda geleceği konusunda ittifak halindedirler.
2- HZ. MEHDİ İLE İLGİLİ HANGİ GÜVENİLİR KAYNAKLARDA HADİSLER
RİVAYET EDİLMİŞTİR?
1) Tirmizi’nin Sünen’inde 3 tane,
2) Ebu Davud’un Sünen’inde 8 tane,
3) İbn-i Mace’nin Sünen’inde 8 tane,
4) Ahmed bin Hanbel’in Müsned’inde 12 tane,
5) Abdülrezzak b. Hemmam’ın el-Musannef’inde 8 tane,
6) İbn Ebi Şeyhe’nin el-Musannef’inde 14 tane,
7) İbn Hibban’ın Sahih’inde 7 tane,
8) Heysemi’nin Zevaid’inde 20 tane,
9) Suyuti’nin Cami’us Sağır’ında 8 tane,
10) El-Muttaki el-Hindi’nin Kenzü’l Ummal’inde 59 tane,
11) Hakim’in Müstedrek’inde 12 tane,
12) Deylemi’nin el-Firdevs’inde 7 tane,
13) Darekutni’nin Sünen’inde 1 tane olmak üzere, bu kaynaklarda Hz. Mehdi ile ilgili toplam 159 güvenilir hadis-i şerif bulunmaktadır.
Ayrıca büyük İslam alimlerinden,
İbn Kesir 3,
Hafız Busuri 2,
Zehebi 5,
Munziri 1,
Azimabadi 6,
Elbani 6 güvenilir hadis-i şerife eserlerinde yer vermişlerdir.
Bunlar Hz. Mehdi ile ilgili hadislerin bulunduğu güvenilir kaynakların sadece bir kısmıdır. Bunların dışında da daha pek çok güvenilir kaynakta Hz. Mehdi konusundaki hadisler ve açıklamalar vardır.
3- HZ. MEHDİ’NİN MUHAKKAK ÇIKACAĞINI BİLDİREN HADİSLER HANGİLERİDİR?
Hz. Mehdi’nin ahir zamanda muhakkak çıkacağını bildiren hadislerden bazıları şunlardır:
Eğer dünyadan bir gün bile kalsa, Allah, O (Hz. Mehdi) idareyi ele alıncaya kadar o günü uzatırdı. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 10)
Eğer dünyadan bir gece bile kalsa, Allah onu uzatır ve Ehli Beytimden birisini (Hz. Mehdi) melik kılardı. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 10)
Ümmetim arasında Mehdi gelecektir… Ümmetim onun zamanında iyi ve kötünün, benzeriyle nimetlenmediği bir nimetle nimetlenecek, sema üzerlerine bol yağmur yağdıracak, arz nebatından hiçbir şey saklamayacaktır. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 9)
Dünyadan bir gece bile kalsa, Allah o geceyi uzatır ve Ehli Beyt’imden birisi gelerek dünyaya hakim olurdu. Onun adı adıma, babasının adı babamın adına uyar. Daha önce yeryüzü nasıl zulümle dolduysa, o, onu adaletle dolduracaktır. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 11)
4- MEHDİ KELİMESİNİN ANLAMI NEDİR?
“Mehdi”, kelime olarak, “hidayete ermiş, hidayet bulmuş kişi” anlamına gelir (İslam Ansiklopedisi, “Mehdi”, c. 5, s. 149). Dini literatürde ve halk arasında ise Peygamberimiz (sav)’in ahir zamanda geleceğini müjdelediği mübarek zatın ismi olarak geçmektedir. Bir İslami kaynakta kelimenin tanımı şöyle yapılmaktadır:
“Mehdi”: Allah’ın hakikaten hak yoluna götürdüğü kimsedir. Bu sözcük, isimler arasında o kadar çok kullanılmıştır ki bilinen isimlerden olmuştur. Peygamber’in ahir zamanda geleceğini müjdelediği kimse bu isimle adlandırılmıştır. (İbn’ül-Esir el-Cezeri, “en-Nihaye fi Garib’il-Hadisi ve’l-Eser”, c. 4, s. 244)
Bir başka kaynakta da Hz. Mehdi hakkında şöyle bir açıklama yer almaktadır:
Mehdi Allah’ın hak yola erdirdiği kimsedir. Mehdi Peygamber’in (sav) ahir zamanda geleceğini müjdelediği, kendi ailesinden olan kimsenin adıdır. Yeryüzünü adalet ve eşitlikle dolduracak; zulüm ve haksızlıkla dolmuş iken. O Konstantiniyye’de (El-Müncid Fi’l-A’lam) Mesih ile birlikte olacak. Arab’a ve Arap olmayan herkese hükmedecek, Deccal’i öldürecek… Onun zuhur edeceğini dost ve düşman inkar etmiştir. Onun kıyamına dair rivayetler tevatüre ulaşmıştır. Allah’ım! O’nun zuhurunu çabuklaştır… (Fahrettin et-Türeyhi, Mecma’ül-Bahreyn ve Matla’ün-Nayyireyn, c. 1, s. 475-476)
5- HZ. MEHDİ HANGİ SOYDAN OLACAKTIR?
Hadislerde Hz. Mehdi’nin Peygamberimiz (sav)’in soyundan olacağı bildirilmektedir. Hz. Mehdi’nin bu özelliğini haber veren hadislerden bazıları şöyledir:
Kıyametin kopması için zamanda sadece bir günden başka vakit kalmamış da olsa Allah (cc) benim Ehl-i Beyt’imden (soyumdan) bir zatı (Hz. Mehdi’yi) gönderecek. (Sünen-i Ebu Davud, 5/92)
Benim Ehl-i Beyt’imden bir şahıs bütün dünyaya hakim oluncaya kadar günler ve geceler gitmez. (En-Necmu’s Sakıb, Ukayli)
Mehdi, kızım Fatıma’nın neslindendir. (Sünen-i İbn Mace, 10/348)
Mehdi ile müjdelenin. O Kureyş’ten ve Ehl-i Beyt’imden bir kişidir. (Kitab-ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 13)
Mehdi, benim çocuklarımdan birisidir. Yüzü gökyüzünde parlayan yıldız gibidir. (Ali b. Sultan Muhammed el-Kari el-Hanefi’nin “Risaletül Meşreb elverdi fi mezhebil Mehdi”)
Bütün peygamberler birbirinin soyundandır. Hz. Mehdi de hadislerde belirtildiğine göre bu soydan gelmektedir. Halk arasında bu soydan gelenlere “seyyid” denmektedir. “Hz. Mehdi de seyyid olacaktır.”
Allah, Kuran’da birbirlerinin soyundan gelen elçilerden bahsetmektedir (En’am Suresi, 83-84). Bu ayetler Hz. Mehdi’nin de aynı soydan geleceğine işaret ediyor olabilir. (En doğrusunu Allah bilir).
6- HZ. MEHDİ NEREDE DOĞACAKTIR?
O, Medine’de doğacaktır… Nuaym b. Hammad. İmam Ali (KV) den böyle nakletmiştir.
Kurtubi’nin Tezkiresinde, Onun Mağrib ülkelerinden çıkacağı, oradan gelip denizi geçeceği anlatılmaktadır. (Kıyamet Alametleri, 7. baskı, s.162)
(Medine kelimesi Arapçada “şehir” anlamına gelmektedir.)
7- HZ. MEHDİ’NİN İSMİ NE OLACAKTIR?
Peygamber Efendimiz (sav)’in pek çok hadisinde, Hz. Mehdi’nin adının Peygamberimiz (sav)’in adına “muvafık” yani “uygun” olacağı bildirilmektedir. Bu hadislerden bazıları şöyledir:
Ey insanlar, muhakkak Allahu Teala size zalimleri, münafıkları ve onlara uyanları menetmiş ve size ümmeti Muhammed’in en hayırlısı olan ve Mekke’de bulunan, İSMİ AHMED, babasının ismi Abdullah olan Hz. Mehdi’yi reis kılmıştır. Ona katılınız. (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 31)
Gökten şöyle bir ses duyulacak: “Ey insanlar artık Allah cebbarları, münafık ve yardımcılarını sizden uzaklaştırdı. Ümmet-i Muhammed’in en hayırlısını başınıza getirdi. Mekke’de ona katılın, O Mehdi’dir. İsmi de Ahmed B. Abdullah’dır. Diğer bir rivayet: “Size Muhammed Ümmetinin en hayırlısı olan Cabir’i tayin etti. Mekke’de ona yetişin O Mehdi’dir. İsmi Muhammed B. Abdullah’tır!” (Kıyamet Alametleri, Medineli Allame Muhammed B. Resul El-Hüseyin El Berzenci, Pamuk Yayıncılık, 8. baskı, s. 165)
Rivayetlerin çoğunda Mehdi’nin ismi “Muhammed” olarak geçer; bazı rivayetlerde ise “Ahmed” diye anlatılır…
Ebu Davud ile Tirmızi’nin İbni Mesut (RA)’dan nakil ettiklerine göre, Allah’ın Resulü (sav) şöyle buyurmuştur: “Onun ismi ismime, babasının ismi de babamın ismine muvafık olacaktır…” (Kıyamet Alametleri, Genişletilmiş 9. baskı, s.159-160)
Peygamberimiz (sav) “Onun ismi ismime, babasının ismi de babamın ismine muvafık olacaktır…” diyerek, Mehdi ile isimleri arasında bir benzerlik olacağına dikkat çekmiştir. Bu konuya ilişkin bazı hadislerinde ise Mehdi’nin isminin “Ahmed” olacağını haber vermiştir.
Peygamberimiz (sav)’in ismi olan “Muhammed” ve hadislerde Mehdi’ye işaret eden “Ahmed” isimleri Arapça’da aynı fiilden gelmektedir ve anlam olarak da hadislerde belirtildiği gibi birbirlerine “muvafık” yani “uygun”dur.
Sözlük anlamlarına bakıldığında da, hadislerde işaret edilen Muhammed ve Ahmed isimlerinin bu anlam benzerliği açıkça görülmektedir:
Ahmed: Daha fazla övülmeye layık, çok, en çok methedilmiş olan.
Muhammed: Pek çok tekrar tekrar övülmüş, methedilmiş mealinde bir isim.
Konuyla ilgili işari manada bir ayette ise şöyle bildirilmektedir:
“… benden sonra ismi AHMED olan bir elçinin de müjdeleyicisiyim” demişti… (Saff Suresi, 6)
8- HZ. MEHDİ’NİN KARDEŞİ OLACAK MIDIR?
Peygamberimiz (sav)’in hadislerinde Hz. Mehdi’nin kardeşinin az olacağı haber verilmiştir:
Kardeşi az olandır… (Risalet ül Mehdi, s.161)
9- PEYGAMBERLERE İNDİRİLEN KİTAPLARDA HZ. MEHDİ HAKKINDA
BİLGİ VAR MIDIR?
Naim buyurdu ki: Ben Mehdi’yi Peygamberlerin suhufunda (sahifelerde; Adem, Şit, İdris ve İbrahim peygamberlere indirilen sahife şeklindeki kitaplarda) şöyle bulurum: “Mehdi’nin amelinde ne zulüm ne de ayıp yoktur.” (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 21)
Peygamberlere dair olan kitaplarda, “Mehdi’nin işi zulüm ve kötülük değildir” şeklinde işaret edilmiştir. (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 49)
İbni Münavi diyor ki: “Danyal (a.s.)’in kitabında şöyle yazılıdır.” Süfyanlar 3 tanedir, Mehdiler de 3’tür. 1. Süfyan çıkıp adı sanı yayıldığında ona karşı 1. Mehdi, 2. Süfyana karşı 2. Mehdi, 3. Süfyana karşı da Hz. Muhammed Mehdi çıkacak ve Allah-u Teala daha önce fesada uğrayanları ve iman ehlini onunla kurtaracaktır. Sünnetler onunla ihya edilecek bidat ateşleri de onunla sönecektir. Onun zamanında insanlar aziz olacak ve kendi muhaliflerine galip geleceklerdir. Güzel bir hayat sürülecek, yer ve gök bereketini artıracak, bu durum 7 yıl sürdükten sonra Mehdi vefat edecektir. (Bu hadis Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman isimli kitabın Süleymaniye Kütüphanesi’nde bulunan el yazılı bir nüshasında mevcuttur.)
Peygamberimiz (sav)’in ashabının Tevrat ve İncil’de müjdelenmeleri gibi, Hz. Mehdi de diğer peygamberlere indirilmiş kitaplarda müjdelenmekte; bu kitaplarda Hz. Mehdi’den övgüyle bahsedilmektedir.
10- HADİSLERDE HZ. MEHDİ’NİN HAKİMİYETİNİN HANGİ
PEYGAMBERLERİN HAKİMİYETİNE BENZEYECEĞİ BİLDİRİLMİŞTİR?
Kuran’da Hz. Zülkarneyn ve Hz. Süleyman’ın yaşadıkları dönemlerde yeryüzünde geniş çapta etkili oldukları haber verilmiştir. Peygamberimiz (sav)’in hadislerinde ise, Hz. Mehdi’nin de Hz. Zülkarneyn ve Hz. Süleyman gibi İslam ahlakını bütün yeryüzüne hakim edeceği haber verilmiştir:
Mehdi tıpkı Zülkarneyn ve Süleyman gibi dünyaya hükmedecektir. (El-Kavlu’l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 30)
Yeryüzüne dört kişi malik olmuştur. İkisi mümin, ikisi kafirdir. Müminler, Zülkarneyn ve Hz. Süleyman, kafirler ise Nemrud ve Buhtunnasır’dır. Beşinci olarak Ehl-i Beytimden birisi (Hz. Mehdi) gelecek ve o da dünyaya malik olacaktır. (Kitab’ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy il Ahir Zaman, s. 10)
11- PEYGAMBERİMİZ (SAV)’İN HADİSLERİNDE, HZ. MEHDİ’NİN GELİŞİNİN
MÜSLÜMANLAR İÇİN BİR MÜJDE KONUSU OLDUĞU NASIL BİLDİRİLMİŞTİR?
Peygamberimiz (sav), “Mehdi ile müjdelenin” (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 12) buyurarak, Hz. Mehdi’nin gelişini heyecan ve şevkle beklemenin, bu mübarek şahıs için hazırlık yapmanın önemine dikkat çekmiştir.
12- PEYGAMBERİMİZ (SAV), HZ. MEHDİ GELDİĞİNDE MÜSLÜMANLARIN ONA
UYMALARININ ÖNEMİNİ NASIL BİLDİRMİŞTİR?
Sizden ona kim yetişirse, kar üzerinde sürünerek dahi olsa ona gelsin. Ona katılsın. Zira o, Mehdi’dir. (İbn Mace, Fiten, B 34, H 4082; İbn Ebi Şeybe, c. VII, s. 527; Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 14)
HZ. MEHDİ’NİN
FİZİKSEL GÖRÜNÜMÜ
13- HADİSLERDE, HZ. MEHDİ’NİN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ HAKKINDA
BİLGİ VERİLMİŞ MİDİR?
Peygamberimiz (sav), Hz. Mehdi’nin ahlakı ve mücadelesinin yanı sıra, fiziksel özelliklerini de çok detaylı olarak tarif etmiştir. Peygamberimiz (sav)’in Hz. Mehdi hakkındaki tasvirleri o kadar detaylı ve açıktır ki, Hz. Mehdi ortaya çıktığında kendisini görenler bu tasvirlerden hemen kendisini tanıyacaklardır.
Bir ayette, Kitap Ehli’nin Peygamber Efendimiz (sav)’i “çocuklarını tanır gibi” tanıyacakları bildirilmektedir:
Kendilerine kitap verdiklerimiz, onu (peygamberi), çocuklarını tanır gibi tanırlar. Buna rağmen içlerinden bir bölümü, bildikleri halde gerçeği gizlerler. (Bakara Suresi, 146)
Bu ayet işari manada, Hz. Mehdi’nin tanınmasına da işaret etmektedir. (En doğrusunu Allah bilir.) Hz. Mehdi de ortaya çıktığında, Peygamberimiz (sav)’in tasvirleri ışığında, insanlar onu çocuklarını tanır gibi tanıyacaklardır. Ancak buna rağmen bazı insanlar, bu mübarek şahsı tanımazlıktan gelecekler ve kendisini inkar edeceklerdir.