695. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Şiir söz gibidir, güzeli güzel, çirkini de çirkindir.”
İbn Ömer radıyallahu anh. Taberânî.
696. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Şüphesiz, şiirde hikmet vardır.”
Ubeyy radıyallahu anh. Buhârî.
697. Bir bedevi, Peygamber sallallahu aleyhi ve selleme geldi ve yanında konuştu. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Şüphesiz, bazı konuşmalarda büyü gücü vardır, bazı şiirlerde de faydalı anlamlar mevcuttur.”
İbn Abbas radıyallahu anh. Ebû Dâvud.
698. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Birinizin içine, onu bozacak irin dolması, şiir dolmasından daha iyidir.”
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Buhârî.
699. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, şair Hassan için, mescidde özel bir kürsü yerleştirdi. Üzerine çıkıp oturur ve Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemi savunacak şiirler söylerdi. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem de şöyle derdi:
“Allah, Hassanı, Allah Resûlünü savunduğu sürece, melekle destekler.”
Aişe radıyallahu anha. Buhârî.
700. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, Kurayza günü Hassana şöyle dedi:
“Müşrikleri sözle taşla, şüphesiz Cebrail seninledir!”
Berâ radıyallahu anh. Buhârî.
701. Belki yüz kereden fazla Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin yanında oturdum. Sahabileri şiirler okurlar, islâm öncesi dönemin işlerinden sözedip konuşurlardı. O, susardı, bazen de gülümserdi.
Câbir radıyallahu anh. Tirmizî.
702. Aişeye, “Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem şiir okur muydu?” diye sordular.
“İbn Revahanın şiirini okuyup, şöyle derdi:
Azığını vermediğin kimseler sana haber getirir.”
Aişe radıyallahu anha. Tirmizî.
703. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin yanındaydım. Ona, Süveydin şiirini okudum:
“Haremde de akşamlasan ölüme güvenme.
Çünkü ölüm, herkesin başına gelecektir.
Yolunda düzgün yürü ki, umduğunu bulasın.
Her dost, dostundan bir gün mutlaka ayrılacaktır.
Her azık, saklasan da bir gün mutlaka bitecektir.
iyi ve kötü yanyana beraberdirler.
Her biri, gelirken sana yepyeni gelecektir.”
Bunun üzerine Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Bu adam bana kavuşsaydı, mutlaka müslüman olurdu.”
İbn Müslim radıyallahu anh. Taberânî.
704. Accâc, Ebû Hureyreye, “Şu şiir konusunda ne dersin?” diye sordu.
“iki hayal gelip hastayı hicvetti.
Selmanın hayali, Teksumânın hayali.
Kesilmesinden korktuğu baldırını,
Etlenmesinden çekindiği topuğunu,
Sana göstermek istedi de kalktı.”
Ebû Hureyre şu cevabı verdi:
“Biz bunu, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin zamanında söylerdik ve o bizi ayıplamazdı.”
Accâc radıyallahu anh. Bezzâr.
705. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem içeriye girdiğinde, yanımda iki tane kadın vardı, şarkı söylüyorlardı. Yatağa uzandı ve onlardan yüzünü çevirdi.
Sonra Ebû Bekir içeriye girdi ve “Allah Resûlünün yanında şeytanın çalgıları ha!” diyerek beni azarladı. Bunun üzerine, Ebû Bekire yönelerek şöyle buyurdu:
“Bırak söylesinler.”
Bir an, Resûlullahın dikkati bizden uzaklaşınca, kadınlara çıkmalarını işaret ettim ve gittilir.
Bir bayram günüydü. Siyahîler mescidde mızrak ve kalkanlarıyla oynuyorlardı. Ya ben istedim, ya da Resûlullah şöyle dedi:
“Seyretmek ister misin?”
“Evet,” dedim.
Bunun üzerine beni arkasına oturttu, yanağım yanağı üzerinde seyretmeye koyuldum.
O da şöyle diyordu: “Ey Efride oğulları, ha gayret!”
Bıktığımı görünce, “Yeter mi bu kadar?” diye sordu.
“Evet,” dedim.
“Öyleyse haydi git!” buyurdu.
Aişe radıyallahu anha. Buhârî.
706. Bir kadın, Peygamber sallallahu aleyhi ve selleme geldi. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem, onu Aişeye sordu:
“Ey Aişe! Bunu tanıyor musun?”
“Hayır,” dedi.
“Bu falan oğullarının şarkıcısıdır, sana şarkı söylemesini ister misin?”
“Evet.”
Ona bir tabak verdi. O da, Aişe için şarkı söyledi.
Sonra şöyle buyurdu:
“Onun burnunun deliğine şeytan üflemiştir.”
İbn Yezîd radıyallahu anh. Ahmed.
707. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Kim, zarla oynarsa, elini domuz kanına batırmış gibi olur.”
Büreyde radıyallahu anh. Müslim.
708. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem Medineye geldiği zaman, onun gelişine sevindikleri için, Habeşliler mızraklarıyla oyun oynadılar.
Enes radıyallahu anh. Ebû Dâvud.
709. Aişe: Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem benimle koşu yarışı yaptı, ben onu geçtim.
Aişe radıyallahu anha. İbn Mâce.