710. Bir adam, Peygamber sallallahu aleyhi ve selleme gelip, şöyle dedi:
“Ey Allahın Resûlü! Kendisine iyilik yapmaya kim daha lâyıktır?”
“Annen, sonra annen, sonra baban, sonra yakınlık derecelerine göre diğer yakınların,” buyurdu.
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Buhârî.
711. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Yanında ana babası, ya da onlardan biri yaşlanıp da, gerekeni yaparak cennete giremeyen kimsenin burnu sürtülsün!”
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Müslim.
712. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Allahın hoşnutluğu babanın hoşnutluğunda, öfkesi de babanın öfkesindedir.”
İbn Amr radıyallahu anh. Tirmizî.
713. Cahime dedi:
“Ey Allahın Resûlü! Harbe katılmak istiyorum, sana danışmaya geldim.”
“Annen var mı?”
“Evet.”
“Onun yanından ayrılma! Çünkü cennet, onun ayakları yanındadır.”
İbn Cahime radıyallahu anh. Nesêî.
714. Esma: Peygamber sallallahu aleyhi ve selleme sordum:
“Müşrik olan annem yanıma geldi. Ona yardım edeyim mi?”
“Evet. Annene yardım et!” buyurdu.
Esma radıyallahu anha. Buhârî.
715. Bir adam Peygamber sallallahu aleyhi ve selleme dedi ki:
“Ey Allahın Resûlü! Çok büyük bir günah işledim, acaba tevbe edebilir miyim?”
“Annen var mı?” buyurdu.
“Hayır.”
“Teyzen var mı?”
“Evet.”
“Öyleyse ona bir iyilikte bulun!” buyurdu.
İbn Ömer radıyallahu anh. Tirmizî.
716. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, bir gün oturuyordu. Süt babası geldi. Ona hemen elbisesinin bir tarafını serdi. Süt babası onun üzerine oturdu. Sonra süt annesi geldi. Elbisesinin öbür tarafını da ona serdi. O da onun üzerine oturdu. Sonra süt kardeşi geldi. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem hemen ayağa kalktı, onu önüne oturttu.
İbn Sâib radıyallahu anh. Ebû Dâvud.
717. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Ana babasına iyilik yapana ne mutlu! Allah onun ömrünü artırsın!”
İbn Enes radıyallahu anh. Taberânî.
718. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Babalarınıza iyilik edin ki, oğullarınız da size iyilik etsin.
Siz kendiniz namuslu olun ki, kadınlarınız da namuslu olsunlar.”
İbn Ömer radıyallahu anh. Taberânî.
719. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“En iyiniz, ailesine iyi davranandır. Ben, ailesine en iyi davrananızım.”
Aişe radıyallahu anha. Tirmizî.
720. Yanıma bir kadın geldi. Beraberinde iki kızı vardı. Yanımda bir hurmadan başka yiyecek de yoktu. Hurmayı ona verdim. Onu iki kızına paylaştırdı. Kendisi bir şey yemedi. Sonra çıkıp gitti.
Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem gelince, bu olayı ona anlattım. Şöyle dedi:
“Kimin bu şekilde kızları olup da, onlara iyilik ederse, onun bu iyiliği, ateşe karşı bir perde olur.”
Aişe radıyallahu anha. Buhârî.
721. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Bir baba, çocuğuna güzel terbiyeden daha iyi bir miras bırakamaz.”
İbn As radıyallahu anh. Tirmizî.
722. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Kim üç kıza, ya da kız kardeşe, yahut iki kız kardeşe, veya iki kıza bakıp, onları güzelce terbiye edip yetiştirir, sonra da evlendirirse, cenneti hak eder.”
Ebû Saîd radıyallahu anh. Tirmizî.
723. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Kim, erginlik çağına erişinceye kadar iki kızı yetiştirirse, kıyamet gününde, o ve ben yanyana iki parmak gibi oluruz.”
Enes radıyallahu anh. Müslim.
724. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Kıyamet gününde, siz kendi isimleriniz ve babalarınızın ismi ile çağırılacaksınız. isimlerinizi güzel takın!”
Ebû Derda radıyallahu anh. Ebû Dâvud.
725. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Muhammed adını koyarsanız, onu dövmeyin ve yoksun etmeyin!”
Ebû Rafi radıyallahu anh. Bezzâr.
726. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, çirkin ismi değiştirirdi.
Aişe radıyallahu anha. Tirmizî.
727. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, “Asiye” adını değiştirip yerine “Cemîle” ismini taktı.
İbn Ömer radıyallahu anh. Müslim.
728. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Ben ve yanakları solmuş dul kadın, kıyamet gününde, yanyana iki parmak gibi beraber olacağız. Mevki ve güzellik sahibi bu kadın, kocasından dul kalmıştır. Kendini yetimlerine adamış ve bu durum onlar evleninceye, ya da ölünceye dek böyle devam etmiştir.”
İbn Mâlik radıyallahu anh. Ebû Dâvud.
729. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem, parmaklarını yanyana getirerek şöyle buyurdu:
“Ben ve yetime bakan kimse cennette iki parmak gibi yanyanayız.”
Sehl radıyallahu anh. Buhârî.
730. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Kim, müslümanların arasından, bir yetimi yedirip içirirse, Allah onu elbette cennete koyar. Bağışlanmayacak günahı varsa o başka.”
İbn Abbas radıyallahu anh. Tirmizî.
731. Bir adam, Peygamber sallallahu aleyhi ve selleme, kalbinin katılığından yakındı.
Bunun üzerine şöyle buyurdu:
“Yetimin başını okşa, yoksulu doyur!”
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Ahmed.
732. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Sofralarında yetim bulunduran kimselerin sofrasına şeytan asla yaklaşamaz.”
Ebû Mûsa radıyallahu anh. Taberânî.
733. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Dul kadınların ve yoksulların yardımına koşan kimse, Allah yolunda savaşan, bıkmadan gece namazı kılan ve devamlı oruç tutan gibidir.”
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Buhârî.