245. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Allah teâlâ buyurmuştur:
“Kulum bana, kendisine farz kıldıklarımı yerine getirmekten daha iyi bir şeyle yaklaşamaz.
Ondan sonra, kulum bana nâfile ibadetlerle yaklaşmaya devam eder, nihâyet ben onu severim. Ben onu bir de sevdim mi, artık işittiği kulağı, gördüğü gözü, tuttuğu eli, yürüdüğü ayağı olurum.
Bir şey isterse, hemen veririm, bir şeyden de bana sığınırsa, onu muhakkak korurum.”
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Buhârî.
246. Ben, Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem ile, öğleden önce iki rekat, öğleden sonra iki rekat, Cumâdan sonra iki rekat, akşamdan sonra iki rekat, yatsıdan sonra iki rekat nâfile namaz kıldım, ablam Hafsa, “sabahtan önce de iki rekat var,” dedi.
İbn Ömer radıyallahu anh. Buhârî.
247. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Her kim oniki rekat nafile kılmaya devam ederse, Allah onun için cennette bir köşk yapar: Öğleden önce dört rekat, öğleden sonra iki rekat, akşam namazından sonra iki rekat, yatsıdan sonra iki rekat, sabah namazından önce iki rekat.”
Aişe radıyallahu anha. Tirmizî.
248. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Akşam hariç, iki ezan arasında bir namaz vardır, dileyen kılar.”
Büreyde radıyallahu anh. Bezzâr.
249. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemle birlikte namaz kıldım. Yolculuk sırasında nâfile namaz kıldığını hiç görmedim.
İbn Ömer radıyallahu. Buhârî.
250. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemi belki yirmi kere izledim. Hepsinde de, akşamdan sonraki iki rekat namazla sabah namazından önceki iki rekat namazda “Kul ya eyyühel kâfirûn” sûresiyle “Kul huvallahu ehad” sûresini okuduğunu gördüm.
İbn Ömer radıyallahu anh. Tirmizî.
251. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Gece kıldığınız namazın sonu tek olsun!”
İbn Ömer radıyallahu anh. Buhârî.
252. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Vitir, gecenin sonunda tek rekattır. Gece namazı ikişer ikişerdir. Bitirmek istersen sonunda bir rekat kılar, böylece sonunu teklemiş olursun.”
İbn Ömer radıyallahu anh. Buhârî.
253. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Kim gecenin sonunda kalkamamaktan korkarsa, gecenin başında vitrini kılsın, sonra uyusun.”
Câbir radıyallahu anh. Müslim.
254. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Akşam namazı, gündüz namazlarının vitridir.”
İbn Ömer radıyallahu anh. Mâlik.
255. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Gece namazı kılmalısınız. Çünkü bu, sizden önceki iyi insanların âdetidir. Zira, gece namazı kişiyi Allaha yaklaştırır, günahlardan alıkoyar, kötülüklere karşılıktır, bedenden hastalıkları giderir.”
Bilâl radıyallahu anh. Tirmizî.
256. Allah Resulü sallallahu aleyhi ve sellem, ne Ramazanda, ne de öbür aylarda, geceleri onbir rekattan fazla nafile namaz kılmazdı.
Aişe radıyallahu anha. Buhârî.
257. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Nekadar da ısrarcısınız! Neredeyse bu teravih namazının size farz kılınacağını sandım. Namazı evlerinizde kılmalısınız! Farz namazından başka, kişinin en hayırlı namazı, evinde kıldığı namazdır.”
Zeyd radıyallahu anh. Buhârî.
258. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, yatsıdan önce uyumayı, yatsıdan sonra konuşup sohbet etmeyi yasaklardı.
Ebû Berze radıyallahu anh. Buhârî.
259. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem, müslümanları ilgilendiren bir iş hakkında Ebû Bekir ile gece sabaha kadar konuşurlardı, ben de onlarla beraber olurdum.
Ömer radıyallahu anh. Tirmizî.
260. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Farz namazı dışında, kişinin evinde namaz kılması, benim bu mescidimde namaz kılmasından daha üstündür.”
Zeyd radıyallahu anh. Tirmizî.
261. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Kıyamet gününde, amelinden yana, kulun ilk önce sorguya çekileceği şey, namazıdır. Eğer bunun hesabını verirse, kurtulur. Veremezse, eli boş dönüp, büyük bir zararla karşılaşır.
Farz namazından bir eksik çıkarsa, Rab Teâlâ der ki:
“Gel, bak bakalım kulumun nâfile namazı var mı?”
Bakılır, varsa getirilir ve onunla farz namaz tamamlanır.
Sonra diğer amelleri de bunun gibi olur.”
Hureys radıyallahu anh. Tirmizî.