437. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Bir adam hiç hayır işlemezdi, sadece borç para dağıtırdı. Geri alma zamanı gelince, adamına:
“imkânı olanlardan al, durumu uygun olmayıp sıkıntıda olanlardan alma, belki Allah da bizim günahlarımızı bağışlar,” derdi.
Nihâyet adam öldü. Allah ona sordu:
“Herhangi bir iyi amelin var mı?”
“Hayır, sadece halka borç para dağıtırdım, geri alma zamanı gelince, hizmetçimi şöyle diyerek gönderirdim: Durumu uygun olanlardan al, olmayanlardan alma. Allah da belki bu sebeple bizi bağışlar.”
Allah ona şöyle buyurdu:
“Ben de seni affedip, günahlarından geçiverdim.”
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Buhârî.
438. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Kim güç durumda olan kişiye, borcunu ödemesi için süre verir, ya da alacağını hiç almazsa, Allah onu, kıyamet gününde, kendi gölgesinden başka hiçbir gölgenin olmadığı günde, gölgesi altında gölgelendirecektir.”
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Timizi.
439. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Duasının kabul edilmesini ve sıkıntısının giderilmesini isteyen, sıkıntıda olan borçluya yardım etsin.”
İbn Ömer radıyallahu. Ahmed.
440. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Bir adam cennete girdi, kapısında şöyle bir yazı gördü:
“Verilen sadakanın karşılığı on sevap, verilen ödünç paranın karşılığı ise onsekiz sevaptır.”
Ebû Ümâme radıyallahu anh. Taberânî.
441. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Herhangi bir kimsenin, ödemek niyetiyle aldığı borcu Allah bilir ve daha dünyada iken, borcunu ödemesinde mutlaka ona bir kolaylık verir.”
imran radıyallahu anh. Nesêî.
442. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Zenginin, ödeyecek durumu olduğu hâlde borcunu ödemeyi uzatması, zulümdür.”
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Buhârî.
443. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Allahın yasakladığı büyük günahlardan sonra, kulun karşılaşacağı en büyük günah, kişinin, borçlu olarak ve borcunu ödeyecek kimse bırakmayarak ölmesidir.”
Ebû Mûsa radıyallahu anh. Ebû Dâvud.
444. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Borçlu olan borcunu ödeyinceye kadar, alacaklının, onun üzerinde etkin bir konumu vardır.”
İbn Abbas radıyallahu anh. İbn Mâce.
445. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Karşısındaki versin veya vermesin, hakkını isteyen kimse, edebiyle istesin.”
İbn Ömer radıyallahu. İbn Mâce.
446. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Ruhunuz güven içindeyken onu korkutmayın!”
“Bu nasıl olur?” diye sorduklar.
“Borçla olur,” buyurdu.
Ukbe radıyallahu anh. Ahmed.
447. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Alacaklı, borcun süresi içinde bir kat sadaka sevabı alır, ama alma günü geldikten sonra sonra onu ertelerse, o zaman her gün için iki katı sadaka sevabı kazanır.”
Büreyde radıyallahu anh. Ahmed.
448. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, bir yahudiden belirli bir zamana kadar yiyecek satın aldı ve demir zırhını ona rehin bıraktı.
Aişe radıyallahu anha. Buhârî.
449. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Emanet olarak alınan mal, sahibine ödenir. Kefil, borçlu sayılır. Borç, ödenmelidir.”
Ebû Ümâme radıyallahu anh. Tirmizî.
450. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Emaneti güvendiğin kimseye ver! Sana hainlik yapana sen hıyanet etme!”
Ebû Hureyre radıyallahu anh. Tirmizî.
451. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Eğer buluntu, işlek yolda ve insanların çokça bulunduğu beldede bulunmuş ise, bir sene sahibini araştır. Sahibi gelirse verirsin, gelmezse o senin olur.”
Amr radıyallahu anh. Ebû Dâvud.
452. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Kim bir yitik bulursa, bir ya da birkaç âdil şahit tutsun, onu gizlemesin, yitirmesin. Eğer sahibini bulursa ona verir, bulamazsa, o Allahın dilediğine verdiği bir malıdır.”
Iyad radıyallahu anh. Ebû Dâvud.
453. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem, hediye kabul ederdi ve karşılığını da verirdi.
Aişe radıyallahu anha. Buhârî.
454. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Bana bir koyun paçası dahi hediye edilse kabul ederim, o paçanın yemeğine çağırılırsam, icabet edip giderim.”
Enes radıyallahu anh. Tirmizî.
455. Allah Resûlü sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:
“Devlet yöneticisine verilen hediyeler, hiledir.”
Câbir radıyallahu anh. Taberânî.