Bismillahirrahmanirrahim..
Tevhid; Tek Yaratıcı dini, Tek kanun koyucu olduğunu kabul etmek, tasdiklemek, kalben ve aklen iman etmek.. yeryüzünde kadına, erkeğe, tabiattaki canlı ve cansızlara ait hakların tümünü Sadece bir Yaratıcının verdiğine, o kanunlar ve haklar dışında başkalarının verdiği hakları hiçe saymak, ibrahimi bir tavırla baltayla kırmak ve Muhammed S.a.s in tavrıyla ortadan kaldırmaya çalışmak.. Tevhid Anlayışı.. yeryüzüne insanı Halife kılan Rabbe mutlak itaat, bağlılık ve hizmet için çalışmak..
Allah a itaat, bağlılık ve hizmet; Kendilerini kural koyucu sananlar, haddi aşıp kullar için hak tayin edenlerle mücadele etmek demektir.. Biri olmadan diğeri olmaz.. Sadece Allah ın koymuş olduğu kurallarla yaşamak, Allah a herdem bağlı olmak ve Allah ın dinine maddi manevi hizmetlerde bulunmak yetmez.. çünkü Peygamberlerlere ve Ashaba Baktığımızda bir yandan tebliğ vazifelerini yaparlarken mücadeleyi, tağuta karşı koymayı, tuğyanın başını ezmeyi hiçbir zaman ihmal etmemişlerdir.. Etselerdi islam tahrip edilirdi, islam hep “ezilmiş” , çiğnenmiş, başka inanışlar ve kişiler tarafından baltalanmak istenecekti.. Baltalanması, saldırıya uğraması herzaman olmuştur fakat bunlara karşı koymanın en etkili yollu onları yoketmeye çalışmaktır..
Nitekim Efendimiz s.a.s mekkeyi fethettiğinde ilk yaptığı putları bizzat kendisi kırmasıydı.. Bizzat kendi elleriyle putları, tağutları, insanların Allah tan başka yöneldiği, medet umduğu cisimleri, isimleri, varlıkları yok etmek oldu.. Sonra Bilal’e Erihna (içimizi ferahlatıver) dedi.. Hazreti Bilal R.a Çıkıp Kabenin üzerinde Tevhidin Yüksek Nidalarından Olan Ezan-ı Şerifi Okudu.. La İlahe İllallah dedi..
günümüzde islam mensuplarının bunca saldırıya karşı çaresiz kalışları, ezilişleri, evlerinden, yurtlarından hatta ırzlarından uzaklaştırılmalarının nedeni Tevhid anlayışının gerçek manasıyla kalplere yerleşememiş olmasıdır.. Yeryüzünde tağutlarla, kural koyup insanları, kadınları, erkekleri, hayvanları bile koruma altına aldığını düşünenlerle gerçek manada mücadele edilseydi şuanda hergün duyduğumuz tecavüz, ırza geçme, suikast, saldırı gibi haberlerden kaçını duyabilirdik?
Allah yarattığı kulunu yönlendirmesini, yönetilmesini, yaşam tarzını, fıtratını bilmiyormu ki (haşa) her yüzyıldaonlarca insanhakları, kadın hakları v.b beyannemeler, bildiriler yayınlanıyor..?
Hepsinin özünde insanlığın faydasının olması hiç bir şeyi değiştirmez.. insanların insanlar için hayvanlar için koyduğu kurallar yüzde yüz faydalıda olsa onlar tağuttur, onlara göre amel etmek Allah ın hükümlerine muhalefet etmektir..
Çağdaşlık, Modernlik bahaneleriyle insanları madde, materyal hükmüne indirmek, görüntüden ibaret bir hale getirmek, duygularını, düşüncelerini, hissiyatını hiçe sayarcasına, nefs ve hevasatın verdiği kanunlar koymak… işte bu tağuttur..
Beşerin koyduğu kuralların tümü nefse, rahatlığa hitap eder.. Fıtrata göre düzenlenmiş hiçbir kanun yoktur.. olamaz.. çünkü beşer eğer kural koyacak kadar sapıksa onun koymuş ve koyacağı kanunlarda nefsani, fani olmaya mahkumdur..
Tevhid anlayışı, Allah ın kanun ve yasaları Hüküm sürmedikçe, yeryüzünde zulüm, işkence, işgaller, ırza geçmeler devam edecektir.. etmemeside düşünülemez..
Sapık bir kanunla, yanlış bir yolla insanoğlu nizam ve intizam görürmü? Hayır..
Hakikat dururken kendi fikirlerini, yasa ve kanunlarını koymanın mantığı Tanrılığa soyunmaktan başka bişey değildir..
Allah a; Senin koyduğun kanınlar bir tarafa dursun Benim kanunlarım bir süreliğine yürürlükte olsun, bu şekilde insanlar daha rahat, insalar artık bunları benimsemiş, insanlar artık çağdaş, modern demek değilmidir? (haşa)
Allah ın vermiş olduğu akıl ile Allah a mı muhalefet ediyoruz?
bana göre bu mantıklı değil, bana göre bu çağ dışı gibi sözlerinin ardında islamı beğenmemek, Allah ı sadece bir döneme göre düşünmüş, muhammed s.a.s i bağnaz (haşa), islamın fıkıh kaidelerini hiçe saymak vardır..
Müslümanlar önce nefislerindeki Tağutu sonrada Yeryüzündeki tağutla gerçek mana da mücadele etmedikçe, tevhid anlayışını gerçek manada kavramadıkça huzur ve saadete kavuşamazlar..