Önceki satırlarda anlatıldığı gibi Peygamberimiz (sav)’in hadislerinde Hz. İsa’nın ikinci kez yeryüzüne geldiğinde Hz. Mehdi ile birlikte Deccal’in fitnesine karşı büyük bir mücadele yürüteceği, Hz. Mehdi ile birlikte namaz kılacağı bildirilmiştir. Peygamberimiz (sav)’in vermiş olduğu bu bilgiler Hz. İsa’nın bir şahs-ı manevi olmadığını; namaz ibadeti gibi, Allah’ın hak dininin hükümlerini yerine getirebilecek “cismi bedeni olan bir şahıs” olarak yeryüzüne geleceğini açıkça ortaya koymaktadır. Hz. İsa, yeryüzüne önceki gelişinde namaz ibadetini yerine getirmiştir. İkinci kez gelişinde de Allah’ın izniyle aynı şekilde bu ibadetine devam edecektir. Allah Kuran’da “hayat sürdüğü müddetçe” namaz kılmakla yükümlü kıldığını Hz. İsa’ya şöyle bildirmektedir:
(İsa) Dedi ki: “Şüphesiz ben Allah’ın kuluyum. (Allah) Bana Kitab’ı verdi ve beni peygamber kıldı. Nerede olursam (olayım,) beni kutlu kıldı ve hayat sürdüğüm müddetçe, bana namazı ve zekatı vasiyet (emr) etti.” (Meryem Suresi, 30-31