Teyemmümün
Niteliği ve Farzları
Lûgat'ta teyemmümün anlamı, bir şeyi kasdetmektir. Din
deyiminde ise: Su bulunmadığı veya suyu kullanmaya güç yetmediği
zaman, toprak cinsinden temiz bir şeyle abdestsizliği gidermek için
yapılan bir işlemdir.
Şöyle yapılır: Abdestsiz olan yahut gusletmesi gereken bir
kimse, iki elini toprak cinsinden temiz bir şeye bir kez vurup bununla
yüzünü mesheder. Sonra yine iki elini ikinci kez vurup bununla da
dirseklerine kadar iki kolunu mesheder. Bu işlem, abdestsizliği
gidermek yahut namaz kılmak veya taharetsiz sahih olmayan bir ibadeti
yerine getirmek niyeti ile yapılır. İşte teyemmümün esası bundan
ibarettir. O halde teyemmümün farzları bir niyet ve iki mesihden
ibarettir.
İmam Züfer'e göre, teyemmümde niyet farz değildir.
Teyemmüm, bu ümmetin özelliklerindendir, ahir zaman ümmeti için
bir kolaylıktır. Yüce mabuduna ibadet edecek olan bir müslümanın
alışmış olduğu temizlik halinden yoksun olarak ibadet etmemesini sağlar.
Bu konuda müslümanın duyduğu ruhsal bir ihtiyacı giderir. İnsanı
yaratılışının aslı olan toprağa döndürerek onda tevazu ve yaratıcıya
saygı duygularını canlandırır.
Teyemmüm Hicretin beşinci yılında meşru olmuştur. Peygamber
efendimizin Medine'ye hicretlerinin beşinci senesi Şaban ayının ilk
günlerinde Peygamberimiz Huzaa kabilesinin bir oymağı olan "Beni
Mustalık" savaşında bin kişilik bir ordu aile susuz bir yerde
gecelemişlerdi. Sabah namazını kılmak için abdest alacak su bulamadılar.
Sabahın erken bır vaktinde şu anlamdaki âyet-i kerime nazil oldu:
"Yolculuk halinde olur da su bulamazsanız, temiz toprak ile teyemmüm
ediniz." (Nisa: 43, Maide: 6) Böylece teyemmümle namaz kılmalarına
Yüce Allah'ın emri çıktı. Ashab-ı Kiram sevindiler ve teyemmüm
ederek sabah namazını kıldılar. |
||