ALLAH’a kul olmak için yaratıldığının farkında olmayan bir insanın dünyası son derece yüzeyseldir. Çevresini saran yaratılış delillerine karşı gözleri kapalıdır. Böyle insanlar olayları kalp gözüyle değerlendirmedikleri, çevrelerinde bulunan varlıkları ve gerçekleşen olayları derin düşünmedikleri için son derece basit bir bakış açısına sahiptirler. Oysa iman eden bir insan için çevresinde bulunan herşey ALLAH’ın varlığını delillendiren birer iman hakikatidir. Yeryüzünde ve evrendeki hassas dengelerin nedeninin insana sunulmuş birer nimet olduğunun farkındadır. Gözünü çevirip baktığı herşeyin ALLAH’ın dilemesiyle var olduğunu bilir. Kendisinin, ailesinin, tüm arkadaşlarının ALLAH’ın kulları olduğunu bilir ve bundan dolayı hiç kimseyi ALLAH’a şirk koşmaz. Yaratılış dellili olarak yalnızca ağaçları, çiçekleri ya da hayvanların mükemmel özelliklerini düşünmez. ALLAH’ın aklını ve gücünü bilgisayarda, internet sisteminde, tüm elektronik cihazlarda, mimari yapılarda, teknolojik yeni geliştirilen ürünlerde görür. Yeryüzünde bulunan canlı ve cansız bütün varlıkların O dilediği için var olduklarını bilir.
Manevi açıdan gelişmemiş bir insan tavırları ile hemen kendini belli eder. Kolay öfkelenebilir, düşüncesiz, kaba, merhametsiz, gergin olabilir, saygıya aykırı tavırlar sergileyebilir. ALLAH’tan korktuğu ve Kuran’a uyduğu için manevi yönü kuvvetli birinin ise söz konusu kötü ahlak özelliklerini göstermesi düşünülemez.
Devamını okuyun "Kuran’dan Uzak Yaşamanın Sonucu: Yüzeysellik"