Ehl-i Sünnet’in meşhur ve eski tarihçisi İbn-i Tayfur diye meşhur olan Ahmed İbn-i Ebi Tâhir, “Belâğât-ün Nisâ” kitabında Abdullah İbn-i Hasan’dan, o da kendi senediyle babalarından şöyle rivayet etmiştir:
“Ebu Bekir, Fedek arazisini Fâtıma’dan almayı kararlaştırdığında bu haber Hz. Fâtıma’ya ulaştı. Başörtüsünü başına örtüp cilbâbını giyindi ve yakınlarının hanımlarından ve kendi hizmetçilerinden oluşan bir grup hanımın eşliğinde hareket etti. Yürürken etekleri yere çekilen uzun bir elbise giymişti ve yürüyüşü Hz. Resullullah’ın (s.a.v) yürüyüşünden farksızdı. Gelip Ebu Bekir’in bulunduğu yere ulaştı. Ebu Bekir muhacirler ve Ensâr’dan oluşan bir kalabalığın içerisinde bulunuyordu. Hz. Fâtıma’yla halk arasında bir perde asıldıktan sonra (Resulullah’ın mezarının başında) oturdu ve hıçkırarak ağlamaya başladı. Oradakiler de onun ağlamasıyla ağlamaya başladılar. Meclisi büyük bir hüzün kapladı. Sonra Hz. Fâtıma (r.a.) ağlamayı kesip biraz öylece sessiz durdu. Halkın fiğanı dinip galeyanı yatışınca, ALLAH’a hamd ve sena edip Resulü’ne salât u selam göndererek söze başladı…
Devamını okuyun "HZ. FÂTIMA’NIN (S.A) MEŞHUR HUTBESİ"