|
Her iş ehline verilmeli
Herkes Avukatlık, hakimlik yapamaz, bu kanunlara aykırıdır, denildiği zaman kimse itiraz etmiyor, akla mantığa uygun bir söz olduğunu söyleniyor. Fakat, herkes Kur’an-ı kerimden, hadis-i şeriflerden çıkardığı hüküm ile ibadet etmeli, diyenlere her nedense ses çıkartılmıyor. Halbuki her ikisi de hukuki bir meseledir. Ses çıkarmamak, cahillikten veya İslamiyeti basit görmekten, hafife almaktan kaynaklanıyor. Her işi ehline bırakmak kadar tabii ne olabilir? “İş ehline verilmeli” denildiği zaman “hayır herkes hadis okumalı, herkes meal okumalı, anladığı gibi amel etmelidir” deniyor. Bu, ilme, hukuka düşmanlıktır. Herkesin âlim olmasını, müctehid olmasını istemek, akla da, ilme de aykırıdır. Müctehid olmanın bir çok şartları vardır. Bunlardan biri de, ilahi mevhibeye sahip olmak yani evliya olması da gerekir. Fakat her evliya da müctehid değildir. İctihad, ayağa düşmemelidir. Hele ilim adamlarının herkesi ictihad kapısından içeri sokmaya çalışması şaşılacak şeydir. Her yüz senede, müceddid bir âlimin geleceği hadis-i şerifle bildirilmiştir. Bu âlimler, kıyamete kadar vardır. Her devirde açıklanması gereken hususları açıklarlar. Organ nakli, faizsiz bankacılık, ay yolculuğunda namaz ve oruç için ictihada lüzum var, deniyor. Hâlbuki bu meseleler, hadis-i şeriflerle bildirilmiş ve âlimlerimizce açıklanmıştır. Faizsiz bankacılık meselesi hakkında âlimlerimiz, binlerce kitap yazmışlar, teferruatlı şekilde açıklamışlardır. Hangi işlemin faiz, hangisinin caiz olduğunu bildirmişlerdir. Seferilikte namazını nasıl kılınacağını, orucun nasıl tutulacağı da âlimler tarafından bildirilmiştir. En eski kitaplarda vardır. Altı ay gündüz ve altı ay gece olan ülkelerde ve yatsı ve sabah namazının vakti girmeyen yerlerde bu ibâdetlerin nasıl yapılacağı açıklanmıştır. Cahiller bunu bilmiyorsa, İslâm âlimlerinin ve dinimizin ne suçu olur? Alimler, mezhepler, mezhep imamları hakkında dikkatli olmalıdır. Taceddin-i Sübki hazretleri buyuruyor ki: Peygamberlerin varisi olan mezheb imamlarına karşı edebli olmalıdır. Din imamlarına dil uzatan, felakete gider. Onların her sözü bir delile dayanır. Onlar gibi olmayanlar, bu delilleri anlayamaz. Müctehidlerin ayrılıkları, Eshab-ı kiram arasındaki ayrılıklar gibidir. Resulullah efendimiz ayrılıkları için, Eshab-ı kirama dil uzatmayı yasak etti. Hepsini iyilikle anmayı emretti. (Mizan-ül-kübra)
|