eXTReMe Tracker

Doğruyu eğriden ayırt edememe zorluğu

 

Bir şeyin doğrsunu, gerçeğini bilmeyen görmeyin, sahtesinin hakikisinden ayırt edemez. Müslümanların bugünkü sıkıntısı budur. Hakîkî din âlimi, vaktîle çok vardı. Bunun için sahtesiyle gerçeği rahat ayırt edilebiliyordu. Mesela, imam-ı Muhammed Gazâlî hazretlerini görseydik, tanısaydık, gerçek âlimin ne demek olduğunu anlardık. Çünkü, Gazali hazretlerinin din bilgilerindeki derinliğine, ictihâdda derecesinin yüksekliğine, eserleri şâhittir. Bu eserleri okuyup anlıyabilen, onu tanır. Onu tanıyamıyan, kendi kusurunu Ona yüklemeye yeltenir.

Âlimi tanımak için, âlim olmak lâzımdır. O, zamanının bütün fen bilgilerinde de, mütehassıs idi. Bağdat Üniversitesinin rektörü idi. O zamanın ikinci dili olan rumcayı iki senede öğrenmiş, eski Yunân ve Roma felsefesini, fennini incelemiş, yanlışlarını, yüz karalarını kitaplarında bildirmiştir. Dünyanın döndüğünü, maddenin yapısını, ay, güneş tutulmasının hesaplarını, daha nice teknik ve sosyal bilgileri yazmıştır.

Bugün, böyle âlim olmadığana göre, dînimizi o büyük âlimlerin kitaplarından okuyup, öğreneceğiz! Din bilgileri, Ehl-i sünnet âlimlerinden veya bunların kitaplarından öğrenilir. Keşif ile, ilhâm ile, ilim elde edilmez. Bunların kitaplarını okuyan, hem ilim öğrenir, hem de kalbleri temizlenir.

Hicri dörtyüz senesinden sonra, mutlak müctehid âlim kalmadığı gibi, bindörtyüz senesinden sonra da, insân-ı kâmil görülemez oldu. İnsân-ı kâmil olmıyan, Evliyâ ve müctehid olmıyan müceddidler, kıyâmete kadar, yeryüzünde bulunacaktır. Bu müceddidler, müctehidlerin kitaplarını her tarafa yayacaklar, unutulmuş olan hak yolunu, Ehl-i sünnet bilgilerini insanlara bildireceklerdir.

Dünyaya yayılmış olan, bid'at sahiplerinin ve sahte tarîkatçıların ve zındıkların, fen ve din yobazlarının, yalanlarına, iftirâlarına cevaplar vereceklerdir. Bunların yazdıkları doğru kitapları bulup okuyanlar, dünyada ve âhırette saadete kavuşacaklardır.

Sehl bin Abdullah hazretleri buyuruyor ki: Âlimler hariç, insanlar helak olmuştur. İlmiyle amel edenler hariç, âlimler de helak olmuştur. İhlaslı olanlar hariç, amel eden âlimler de aldanmıştır.”  O hâlde gerçek âlim, ilim, amel ve ihlas sahibi salih kimsedir. Peygamber efendimiz de, “Âlim, ilmi az da olsa, ilmi ile amel eden kimsedir” buyuruyor.

 

geri    mezhep    ileri