eXTReMe Tracker
HÝKAYE-57


 GÜNAHSIZ AÐIZ

O doðru sözlü Bilal, ezan okurken “Hayyý alessela, Hayyý alelfelah- Haydin namaza, Haydi felaha” cümlelerindeki “ Hayyý- haydin” kelimesini “Heyyi” diye okurdu. Nihayet Peygambere dediler ki: “ Ya Resulallah, bina yeni kuruluyor. Bu hata, hiç de doðru deðil.

Ey Tanrý habercisi, ey Tanrý resulü, ey Tanrý meydanýnýn tek binicisi, daha fasih bir müezzin getir. Din daha yeni kurulur, doðruluk düzenlik daha yeni meydana gelirken “ Hayyý alelfelah”’ý yanlýþ okumak ayýptýr. Peygamberin hiddeti coþtu, gizli inayetlerden bir iki remiz söyleyip dedi ki :

“ Ey aþaðýlýk adamlar, Tanrý yanýnda Bilal’in Heyyi’si yüzlerce hadan, hýdan, yüzlerce dedikodudan iyidir. Ýþi çok karýþtýrmayýn da sýrrýnýzý açmayayým, önünüzü, sonunuzu söylemeyeyim.” Her duada güzel bir nefese sahip deðilsen yürü özü sözü doðru kardeþlerden dua iste!

Tanrý, “ Ey Musa, bana suç etmediðin, kötü söylemediðin bir aðýzla sýðýn, dua et” dedi. Musa, “Bende o aðýz yok deyince Tanrý, “ Baþkasýnýn aðzýyla dua et” baþkasýnýn aðzýyla nasýl günah edebilirsin? Yarabbi diye baþkasýnýn aðzýyla çaðýr” buyurdu. Sen de öyle muamelede bulun ki aðýzlar gece gündüz sana dua edip dursunlar.

Günah etmediðim aðýz, baþkasýnýn özürler dileyen aðzýdýr. Yahut da kendi aðzýný temizle, ruhunu çevik bir hale getir. Çünkü Tanrý adý temizdir, temizlik geldi mi pislik, pýlýsýný pýrtýsýný toparlayýp gider. Zýtlar, zýtlardan kaçar. Ziya parladý mý gece kalmaz. Aðza temiz bir ad gelince de ne pislik kalýr, ne gamlar, kederler.

Birisi her gece Allah der durur, bu zikrinden aðzý tatlýlaþýr, zevk alýrdý. Þeytan “Ey çok söz söyleyen, bunca Allah demene karþýlýk onun Lebbeyk demesi nerede? Tanrý tahtýndan bir cevap bile gelmiyor. Böyle utanmadan sýkýlmadan ne vakte dek Allah deyip duracaksýn” dedi.

Adamýn gönlü kýrýldý, baþýný yere koydu, yattý. Rüyada yeþiller giyinmiþ Hýzýr’ý gördü. Hýzýr “ Kendine gel, niçin zikri býraktýn, çaðýrdýðýn addan nasýl usandýn, zikrinden nasýl piþman oldun?” dedi. Adam, cevap olarak “Lebbeyk sesi gelmiyor, kapýdan sürüleceðimden korkuyorum” deyince ;

Hýzýr” Senin o Allah demen, bizim Lebbeyk dememizdir. Senin o niyazýn derde düþmen, yanýp yýkýlman, bizim haberci çavuþumuzdur. Senin hilelere düþmen çareler araman, seni kendimize çekmemizden, ayaðýný çözmemizdendir. Korun da bizim lütfumuzun kemendidir, aþkýn da.

Her yarabbi demende bizim, efendim, buyur dememiz gizli” dedi. Bilgisiz adamýn caný, bu duadan uzaktýr. Çünkü Yarabbi demesine izin yok ki! Zarara, ziyana uðrayýnca Tanrýya sýzlanmasýn diye aðzýnda da kilit var, gönlünde de. Aðzý da baðlý, gönlü de.

Firavuna yüzlerce mal, mülk verdi, o da nihayet ululuk, büyüklük davasýna giriþti. O kötü yaradýlýþlý, Hakk’a sýzlanmasýn diye ömründe baþ aðrýsý bile görmedi. Tanrý, ona bütün dünya mülkünü verdi de dert, elem, keder vermedi. Dert, Tanrýyý gizlice çaðýrmana sebep olduðundan bütün dünya malýndan yeðdir.

Dertsiz dua soðuktur, bir þeye yaramaz. Dertli dua ve niyaz, gönülden, aþktan gelir. O gizlice niyazýn, o önü sonu anman yok mu? Ýþte saf, halis ve hüzünlü dua odur. “Ey Tanrým ey feryadýma eriþen ey yardýmcým” demendir. Tanrý yolunda köpeðin sesi bile Tanrý cezbesiyledir. Çünkü Tanrýya her yönelen, bir yol kesicinin esiridir.

Eshabý kehf’in köpeði gibi, pis þeyden kurtulunca padiþahlar sofrasýnýn baþýna oturdu. Maðaranýn önünde kýyamete kadar daðarcýksýz heybesiz arifcesine rahmet lokmasýný, rahmet suyunu yiyip içmekte. Nice köpek postuna bürünmüþ adsýz sansýz kiþiler var ki perde ardýnda þarapsýz kalmazlar.

Oðul bu þarap için can ver. Savaþsýz, sabýrsýz yenme olur mu hiç? Bunun için sabýr güç bir þey deðildir. Sabret, sabýr, güçlüklerin sýkýntýlarýn anahtarýdýr. Bu pusudan sabýr ve ihtiyat etmeksizin kimse kurtulmadý. Sabýr da ihtiyatýn eli ayaðýdýr. Ýhtiyatta bulun, bu zehirli otu yeme.

Ýhtiyat riayet, peygamberlerin kuvvetin nurundandýr. Her yelden oynayýp duran samandýr. Dað, hiçbir yele ehemmiyet verir mi? Her yanda bir gulyabani, seni çaðýrýr, “Kardeþ gel, yol istiyorsan iþte buracýkta. Yoldaþ, sana yol göstereyim, yoldaþýn olayým. Bu ince yolda ben sana kýlavuzum” der.

Fakat ne kýlavuzdur o ne de yol bilir. Yusuf o kurt huylunun yanýna az var! Ýhtiyat ona derler ki seni bu dünyanýn yaðlý ballý þeyleri, bu alemin tuzaklarý, hileleri aldatmasýn. Çünkü bu alemin ne tadý vardý ne tuzu. Sihir okur da kulaðýna üfler durur.

“ Ey nur gibi apaydýn adam, ev senin sen de benimsin” der. Ýhtiyat ona derler ki “Midem dolgun tokum” yahut “ Hastayým, bu mezardan hastalandým” yahut “ Baþým aðrýyor, sen bunu geçirmeye bak” yahut da “ Benim dayýmýn oðlu çaðýrdý, davetliyim” deyip baþýndan savasýn.

Çünkü bir þerbeti bile zehirlerle sunar, tatlýsý vücudunda yaralar, bereler meydana getirir. Sana elli altmýþ bile verse ey balýk, o verdiði þey , oltada ettir. Verdi, farz edelim fakat o hilebaz nereden verecek? Hilebazýn sözü çürümüþ cevizdir. Onun gürültüsü aklýný alýr, beynini altüst eder.

Yüz binlerce aklý bile bir pula saymaz. Dostun, kesendir, hurcundur, Ramin’sen Viseden baþkasýný arama vise de sensin, maþukun da sen. Bu zahiri þeylerin hepsi sana afettir. Ýhtiyat ona derler ki seni davet ettiler mi bunlar, benim sarhoþum bunlar benim dostum, beni seviyorlar, beni istiyorlar demeyesin.

Davetlerini, kuþlara çalýna ýslýk bil. Avcý, pusu da gizlidir de kuþ gibi örter durur. Önüne de seslenen, ören çýðýran budur, zannýný vermek için bir ölü kuþ koymuþ. Kuþlar onu kendi cinsinden sanýp toplanýrlar o da onlarýn derilerini yüzer. Ancak tanrý hangi kuþa ihtiyat ve tedbir duygusu vermiþse o kuþ o taneye, o tuzaða aldanýp gelmez. Ýhtiyatsýzlýk, tedbirsizlik, piþmanlýktan ibarettir. Unu anlatan þu hikayeyi de dinle.


Mesnevi'den Hikayeler