|
|
|
KÜTÜB-İ
SİTTE HADİS-İ ŞERİFLERİ
BORCUNU ISTEMEDEANLAYIS
6701 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam, bir hak sahibine: "Sen hakkini (borcludan) imkan nisbetinde gunahlara
girmeden al" buyurdular.
HAK SAHIBI SOZ SAHIBIDIR
6702 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Bir adam gelerek Resulullah
aleyhissalatu vesselam'dan bir alacagini veya bir hakkini talep etti. Bunu
yaparken nezakete uymayan bazi yakisiksiz soz sarfetti. Resulullah'in ashabi
adama dersini vermek istediler. Ama Resulullah aleyhissalatu vesselam musaade
etmeyip: "Birakin! Zira alacakli kimsenin, hakkini alincaya kadar borclu uzerinde
soz hakki vardir" buyurdular."
6703 - Ebu Sa'idi'l-Hudri radiyallahu anh anlatiyor: "Bir bedevi Resulullah
aleyhissalatu vesselam'a gelerek, Efendimizin uhdesinde bulunan alacagini
istedi ve bunu yaparken sert davrandi. Hatta: "Borcunu odeyinceye kadar seni
taciz edecegim" dedi. Ashab-i Kiram hazretleri bedeviyi azarlayip: "Yazik
sana! Kiminle konustugunu bilmiyorsun galiba!" dediler. Adam: "Ben hakkimi
talep ediyorum" dedi. Aleyhissalatu vesselam, ashabina: "Sizler nicin hak
sahibinden yana degilsiniz?" buyurdu ve Havle Bintu Kays radiyallahu anha'ya
adam gondererek: "Sende kuru hurma varsa benim borcumu odeyiver. Hurmamiz
gelince borcumuzu sana oderiz" dedi. Havle: "Hay hay! Babam sana kurban olsun
Ey Allah'in Resulu!" dedi. Kadin, Resulullah'a borc verdi, O'da bedeviye olan
borcunu kapadi ve ayrica yemek ikram etti. (Bu tavirdan memnun kalan) bedevi:
"Borcunu guzelce odedin. Allah da sana mukafaatini tam versin" diye memnuniyetini
ifade etti: Aleyhissalatu vesselam da: "Iste bunlar (borcunu hakkiyla odeyenler)
insanlarin hayirlilaridir. Icindeki zayiflarin, incitilmeden haklarini alamadiklari
bir cemiyet iflah olmaz" buyurdular."
ODUNC VERME
6704 - Kays Ibnu Rumi merhum anlatiyor: "Suleyman Ibnu Uzuna, Alkame'ye, odenegi
gelme zamanina kadar bin dinar borc vermisti. Odenegi cikinca, borcunu ondan
istedi ve sert davrandi. O da hemen odedi, ancak Alkame Suleyman'a kizmisti.
Birkac ay durup yanina geldi: "Odenegim gelinceye kadar bana bin dirhem ver!"
dedi. Suleyman yine: "Pekala! Memnuniyetle!" dedi (ve ailesine yonelerek:)
"Ey Ummu Utbe! Su yanindaki muhurlu keseyi getir!" diye seslendi. Kadin keseyi
getirdi. Suleyman, Alkame'ye:
"Vallahi iste odedigin dirhemler! Ben bunlardan tek dirhemi yerinden kimildatmadim!"
dedi. Bunun uzerine Alkame:
"Allah babandan razi olsun. O halde alacagini tahsil icin bana olan o kaba
davranisin sebebi neydi?" dedi. Suleyman:
"Senden isittigim hadisler!" cevabini verdi.
"Benden ne isitmistin?"
"Sen Ibnu Mes'ud radiyallahu anh'dan naklen Resulullah aleyhissalatu vesselam'in:
"Bir muslumana bir seyi iki kere borc olarak veren hicbir musluman yoktur
ki, onun bu davranisi, o seyi bir kere sadaka etmis gibi sevap olmasin!" buyurmustur.
Bunun uzerine Alkame: "Evet, Ibnu Mes'ud bana boyle haber vermisti!" diye
te'yid etti."
6705 - Enes Ibnu Malik radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki: "Mirac gecesinde cennetin kapisi uzerinde su ibarenin
yazili oldugunu gordum: "Sadaka on misliyle mukafaatlandirilacaktir. Odunc
para onsekiz misliyle mllukafaatlandirilacaktir." Ben: "Ey Cibril! Odunc verilen
sey ne sebeple sadakadan daha ustun oluyor?" diye sordum." "Cunku dedi, dilenci
(cogu kere) yaninda para oldugu halde sadaka ister. Borc isteyen ise, ihtiyaci
sebebiyle talepte bulunur."
6706 - Yahya Ibnu Ebi Ishak el-Hunai anlatiyor: "Hz. Enes radiyallahu anh'a:
"Bizden bir adam, (din) kardesine borc olarak mal verir. Sonra mali alan kimse
borc verene bir hediyede bulunur (bu hususta ne dersin?)" diye sordum. Enes
bana su cevabi verdi: "Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Biriniz
bir mali borc verse, sonra alan da veren kimseye bir hediye vermek veya binegine
bindirmek istese, sakin o hediyeyi almasin, binegine de binmesin. Eger aralarinda
borc alip-vermezden once boyle (dostane) muameleler olmussa o baska."
OLUNUN BORCUNU ODEME
6707 - Said Ibnu'l-Atval radiyallahu anh'in anlattigina gore: "Kerdesi olmus
ve ucyuz dirhem mal ve geride bakima muhtac horanta birakmistir. Der ki: "Ben
bu parayi ailesine harcamayi arzu ettim. Aleyhissalatu vesselam: "Kardesin
borcundan dolayi hapsedilmistir. Borcunu sen odeyiver" buyurdu. Sa'd da: "Ya
Resulullah! Ben onun yerine borcunu odedim. Yalniz bir kadinin iddia edip
sahitlendiremedigi iki dinari odemedim" dedi. Bunun uzerine Resul-i Ekrem
aleyhissalatu vesselam Sa'd'a: "Sen kadina iddia ettigini ver. Cunku kadin
gercegi soylemektedir" buyurdu."
UC BORCU ALLAH ODER
6708 - Abdullah Ibnu Amr radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki: "Suphesiz, borc sahibi (odemeden) olunce, borcu Kiyamet
gunu ondan alinir. Fakat su uc sebeple borclanan kimse bu hukmun disindadir:
1. Adamin gucu Allah yolunda (savasta) zayiflar, o da Allah dusmanina ve kendi
dusmanina karsi kuvvetlenmek icin borclanir.
2. Bir adamin yaninda bir musluman olur, onu kefenleyip gomecek parasi olmaz,
bu maksatla borclanir.
3. Bir adam, bekarlik sebebiyle nefsinden Allah'a karsi korku hisseder. Dinine
zarar gelir endisesiyle (borclanarak) evlenir. Allah Teala hazretleri, Kiyamet
gunu, bunlarin borclarini kendisi oder."
HZ. PEYGAMBERIN ZIRHI REHINE IDI
6709 - Esma Bintu Yezid radiyallahuanha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam, zirhini bir yahudinin yaninda, bir miktar zahire mukabili rehine
birakilmis olarak vefat etti."
6710 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam vefat ettigi zaman, zirhi, otuz sa' arpa mukabili bir yahudiye rehin
birakilmisti."