|
|
|
KÜTÜB-İ
SİTTE HADİS-İ ŞERİFLERİ
641 - Adiy Ibnu Hatim (radiyallahu anh) anlatiyor: "Boynumda altundan yapilmis
bir hac oldugu halde Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a geldim. Bana: "Ey
Adiy boynundan su putu cikar, at!" dedi ve arkadan su ayeti okudugunu hissettim:
"Onlar Allah'i birakip hahamlarini, papazlarini ve Meryem oglu Mesih'i rableri
olarak kabul ettiler. Oysa tek ilahtan baskasina kulluk etmemekle emrolunmuslardi.
Ondan baska ilah yoktur. Allah, kostuklari eslerden munezzehtir." (Tevbe,
31).
Resulullah (aleyhissalatu vesselam) devamla: "Aslinda onlar, bunlara (ruhbanlarina)
tapinmadilar, ancak bunlar (Allah'in haram ettigi bir seyi) kendileri icin
helal kilinca hemen helal addediverdiler, (Allah'in helal kildigi bir seyi
de) kendilerine haram edince hemen haram addediverdiler."
Tirmizi, Tefsir, Berae, (3094).
642 - Tabiinden Zeyd Ibnu Vehb anlatiyor: "Rebeze'ye ugramistim. Orada Ebu
Zerr (radiyallahu anh)'i gordum. Kendisine: "Seni buraya getiren sebep nedir?"
diye sordum. Soyle acikladi: "Sam'daydim. Bir ayet hakkinda Muaviye (radiyallahu
anh) ile ihtilafa dustuk. Ayet su: "Ey iman edenler! Hahamlar ve rahiplerin
cogu, insanlarin mallarini haksizlikla yerler. Allah yolundan alikoyarlar.
Altin ve gumusu biriktirip Allah yolunda sarfetmeyenlere can yakici bir azabi
mujdele. Bunlar cehennem atesinde kizdirildigi gun, alinlari, bogurleri ve
sirtlari onlarla daglanacak. "Bu, kendiniz icin biriktirdiginizdir, biriktirdiginizi
tadin" denecek" (Tevbe, 34-35). Muaviye (radiyallahu anh): "Bu ayet ehli kitap
hakkinda inmistir" dedi. Ben ise: "Hem bizim, hem de onlar hakkinda indi"
dedim. Bu mesele uzerinde aramizda ihtilaf cikti. Halife Hz. Osman (radiyallahu
anh)'a yazarak beni sikayet etti. Hz. Osman bana yazarak Medine'ye gelmemi
emretti. Bunun uzerine Medine'ye geldim. Halk, sanki daha once beni hic gormemis
gibi, coklukla etrafimi sardi. Durumu Osman (radiyallahu anh)'a actim. Bana:
"Istersen buraya yakin bir yere git" dedi. Iste beni buraya getiren gercek
sebep budur. Benim uzerime Habesli siyahi bir koleyi amir tayin etseler mutlaka
dinler, itaat ederim."
Buhari, Zekat 4, Tefsir, Berae 6.
643 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Bir bedevi kendisine: "Bana
su ayet hakkinda acilamada bulun, dedi ve ayeti okudu: "Altin ve gumusu biriktirip
Allah yolunda sarfetmeyenlere can yakici bir azabi mujdele" (Tevbe 35). Ibnu
Omer su cevabi verdi:
-"Kim onu biriktirir ve zekatini vermezse vay haline! Bu ayet zekat emri gelmezden
onceye aittir. Zekat emri gelince, Allah zekati mallar icin bir temizlik kildi."
Buhari, Zekat 4, Tefsir, Berae 6; Muvatta, Zekat 1, (1, 256).
644 - Muvatta'da soyle denmistir: "Ibnu Omer (radiyallahu anhuma)'e "(Azaba
sebep olacak) hazine nedir?" diye sorulunca: "Zekati verilmeyen maldir" diye
cevap verdi."
Muvatta, Zekat 1, (1, 256).
645 - Sevban (radiyallahu anh) anlatiyor: "Altin ve gumusu biriktirip Allah
yolunda sarfetmeyenlere can yakici bir azabi mujdele" ayeti nazil oldugu zaman
biz, Hz. Peygamber'le bir seferde bulunuyorduk. Ashabindan bazisi: "Ayet altin
ve gumus hakkinda indi, hangi malin daha hayirli oldugunu keske bilseydik?"
dedi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) su cevabi verdi: "(Sahip olunan
seylerin en efdali: Zikreden bir dil, sukreden bir kalb, kocasinin imanina
yardimci olan saliha bir zevcedir."
Tirmizi, Tefsir, Berae (3093).
646 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Altin ve gumusu biriktirip
Allah yolunda sarfetmeyenlere can yakici bir azabi mujdele" ayeti nazil oldugu
zaman, Muslumanlar bundan fazlaca kaygulandilar. Hz. Omer (radiyallahu anh):
"Ben sizin uzuntunuzu giderecegim, haydi gelin" dedi ve gidip Hz. Peygamber
(aleyhissalatu vesselam)'e muracaat ederek: "Ey Allah'in Resulu, dedi bu ayet
ashabini cok kaygilandirdi." Hz. Peygamber: "Allah zekati, malinizda baki
kalan kirliligi temizlemek icin farz kildi. Nitekim, sizden sonrakilere kalmasi
icin de mirasi farz kildi" buyurdu.
Ibnu Abbas devam etti: (Resulullah'in bu aciklamasi uzerine) Hz. Omer (radiyallahu
anh) sevincinden (Allahu ekber) dedi. Peygamberimiz (aleyhissalatu vesselam)
aciklamasina devamla, Hz. Omer (radiyallahu anh)'e: "Kisinin kendi lehine
biriktirdigi seyin ne oldugunu sana haber vereyim mi? Bu, saliha bir kadindir.
Yani nazar ettigi zaman kendini hosnud kilacak, emrettigi zaman itaat edecek,
evinden uzaklastigi zaman (malini ve namusunu) koruyacak olan kadin."
Ebu Davud, Zekat 32, (1664).
647 - Yine Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Allah'a ve ahiret gunune
inananlar mallariyla, canlariyla savasmak istediklerinden oturu geri kalmak
icin senden izin istemezler.." (Tevbe, 44) ayeti, Nur suresindeki su ayetle
neshedilmistir: "Dogrusu Allah'a ve Peygamberine inanan mu'minler, Peygamberle
beraber bir ise karar vermek icin toplandiklarinda ondan izin almaksizin gitmezler.
Ey Muhammed! Senden izin isteyenler, iste onlar, Allah'a ve Peygamberine inananlardir.
Bazi isleri icin senden izin isterlerse, iclerinden diledigine izin ver, Allah'tan,
onlarin bagislanmalarini dile. Allah suphesiz bagislar, merhamet eder" (Nur,
62).
Ebu Davud, Cihad 171, (2771).
648 - Ebu Mes'ud el-Bedri (radiyallahu anh) anlatiyor: "Sadaka vermeyi emreden
ayet (Tevbe, 103) nazil oldugu zaman biz (ucret mukabilinde) sirtlarimizda
yuk tasiyor (bu yolla bir seyler kazanip ondan sadaka veriyor)duk. Bir adam
(Abdurrahman Ibnu Avf) gelerek cok miktarda bagista bulundu. (Munafiklar dedikodu
yaparak onun hakkinda, gosteris yapiyor), muradi dediler. Hemen su ayet nazil
oldu:
"Sadaka vermekle gonulden davranan mu'minlere dil uzatan ve ancak ellerinden
geldigi kadar verebilenlerle alay eden kimselere bu davranislarinin cezasini
Allah verir. Onlara can yakici azab vardir" (Tevbe 79).
Buhari, Zekat 10, Icare 13, Tefsir, Berae 11; Muslim, Zekat 72, (1018); Nesai,
Zekat 48, (5, 59).
649 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: Abdullah Ibnu Ubey Ibni Selul
oldugu zaman oglu (radiyallahu nah) Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in
huzur-i alilerine cikip, mubarek gomleklerini babasina kefen olarak vermesini
talep etti. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) talebi kabul edip verdi. Bunun
uzerine, babasinin cenaze namazini kildirivermesini talep etti. Resulullah
(aleyhissalatu vesselam) bu talebi de kabul etti ve namaz kildirmak uzere
kalkti. Ancak, Hz. Omer (radiyallahu anh) kalkarak Resulullah (aleyhissalatu
vesselam)'in elbisesinden tuttu ve: "Ey Allah'in Resulu, Rabbin seni, ona
namaz kilmaktan men etmisken, sen nasil ona namaz kilarsin?" diye mudahale
etti. Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Allah beni muhayyer birakmistir,
zira: "Onlarin ister bagislanmasini dile, ister dileme, birdir. Onlara yetmis
defa bagislanma dilesen de Allah onlari bagislamayacaktir" (Tevbe, 80) buyurmaktadir.
ben yetmisden de fazla bagislama talebinde bulunacagim" dedi. Hz. Omer (radiyallahu
anh): "Ama, o munafiktir!" dedi.
Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buna ragmen onun ardindan namaz kildi.
Bunun uzerine Cenab-i Hakk su ayeti inzal buyurdu: "Onlardan olen hic kimse
icin ebediyyen namaz kilmayacaksin, mezari basinda da durmayacaksin. Cunku
onlar Allah ve Resulune inanmadilar, fasik olarak olduler" (Tevbe, 84)
Hz. Omer (radiyallahu anh) der ki: "Sonra o gun Resulullah (aleyhissalatu
vesselam)'a karsi izhar ettigim cur'ete hayret ettim. Allah ve Resulu daha
iyi bilirler." (Bu son cumlenin Ibnu Abbas'in sozu olma ihtimali de mevcuttur).
Buhari, Cenaiz 85, Tefsir, Berae 12; Muslim, Fedailu's-Sahabe 25, (2400),
Sifatu'l-Munafikin 3, (2744); Tirmizi, Tefsir 3096 H.; Nesai, Cenaiz 69, (4,
68).
Tirmizi'nin rivayetinde su ziyade var: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
bu ayetten sonra munafiklarin cenaze namazini kilmadi."
650 - Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Su ayet Kuba halki hakkinda
nazil olmustur: (Mealen): "Orada, arinmak isteyen insanlar vardir. Allah arinmak
isteyenleri sever" (Tevbe 108).
Tirmizi, Tefsir, Berae (3099); Ebu Davud, Taharet 23 (44); Ibnu Mace, Taharet,
(357).