|
|
|
KÜTÜB-İ
SİTTE HADİS-İ ŞERİFLERİ
631 - Bir diger rivayette Said Ibnu Cubeyr'in: "Ya Suretu'l-Hasr (nicin inmistir?)"
sorusuna Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma)'in: (Hasr suresi mi? hayir! O), Benun-Nadir
suresidir" cevabini verdigi kaydedilmistir.
Buhari, Tefsir, Hasr 1, Enfal 1, Megazi 14; Muslim, Tefsir 31, (3031).
632 - Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Hz. Ebu Bekir (radiyallahu
anh), Resulullah (aleyhissalatu vesselam) tarafindan Veda haccindan onceki
hacc emiri olarak tayin edildigi hacda, "Bu yildan sonra musriklere haccetmek
yasaktir", "Ciplak olarak Beytullah tavaf edilemez" diye ilan etmek uzere
vazifelendirdigi bir hrubla beni de gonderdi. Ancak, bilahare Hz. Peygamber
(aleyhissalatu vesselam), Hz. ebu bekir (radiyallahu anh)'in arkasindan Hz.
Ali'yi gonderdi ve Beraet suresini halka ilan etmeyi ona emretti. Hz. Ali
(radiyallahu anh) bizimle birlikte Mina'da halka, Beraet'i ilan etti: "Bu
yildan sonra hicbir musrik hacc yapamiyacak ve ciplak olarak Beytullah tavaf
edilmeyecek."
Buhari, Salat 10, Hacc 67, Cizye 16, Megazi 66, Tefsir, Tevbe 2, 3, 4; Muslim,
Hacc 435, (1347); Ebu Davud, Hacc 67, (1946); Nesai, Hacc 161, (5, 234).
633 - Bir baska rivayette, ayni hadise soyle gelmistir:
"Haccu'-ekber gunu, kurban bayrami gunudur. el-Haccu'l-ekber de haccdir. Hacca
"el-Haccu'l-Ekber" denilmesi, halkin umreye "el-Haccu'l-Asgar" demesinden
ileri gelmistir.
Ebu Hureyre devamla diyor ki: "O yil, Hz. Ebu Bekir (radiyallahu anh) bu tebligi
halka duyurdu. Bunun uzerine ertesi yil yani Hz. Peygamber (aleyhissalatu
vesselam)'in bizzat katilarak Veda haccini yaptigi zaman, tek musrik hacca
katilmadi.
Hz. Ebu Bekir'in musriklere ilanda bulundugusene Cenab-i Hakk su ayeti indirdi:
"Ey iman edenler! Dogrusu puta tapanlar pistirler, bu sebeple, bu yildan sonra
Mescid-i Haram'a yaklasmasinlar. Eger fakirlikten korkarsaniz, bilin ki, Allah
dilerse sizi bol nimetiyle zenginlestirecektir. Allah suphesiz bilendir, hakimdir"
(Tevbe 28).
Musrikler ticaret yapiyorlar, Muslumanlar da bundan faydalaniyorlardi. Allahu
Teala musriklerin Mescid-i Haram'a yaklasmalarini yasaklayinca, Muslumanlar
musriklerin yaptiklari ticaretin kesilmesiyle ondan elde ettikleri menfaatin
kesilecegi endisesine dustuler. Bunun uzerine Cenab-i Hakk su vahyi indirdi:
"Eger fakirlikten korkarsaniz, bilin ki, Allah dilerse sizi bol nimetiyle
zenginlestirecektir."
Sonra bunu takip eden ayette Cenab-i Hakk cizyeyi helal kildi. Bu daha once
alinmiyordu. Bunu, musriklerin ticaretiyle elde edilen menfaate bir karsilik
(ivaz) yapti. Cenab-i Hakk soyle buyurdu: "Kitap verilenlerden, Allah'a, ahiret
gunune inanmayan, Allah'in ve Peygamberinin haram kildigini haram saymayan,
hak dinini din edinmeyenlerle, boyunlarini bukup kendi elleriyle cizye verene
kadar savasin" (Tevbe 29).
Allah Muslumanlara bunu helal kilinca, anladilar ki, Allah kendilerine, musriklerle
olan ticaretin kesilmesi sebebiyle kaybindan korkup uzuldukleri menfaatten
daha fazlasini vermektedir"
Buhari, Salat 10, Hacc 67, Cizye 16, Megazi 66, Tefsir, Tevbe 2, 3, 4; Muslim,
Hacc 435, (1347); Ebu Davud, Hacc 67, (1946); Nesai, Hacc 161, (5, 234).
634 - Nesai'den gelen bir rivayet soyledir:
Ebu Hureyre (radiyallahu anh) dedi ki: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
Ali Ibnu Ebi Talib (radiyallahu anh)'i Beraet suresiyle birlikte Mekke ahalisine
gonderdigi zaman onunla beraber ben de geldim. Kendisine "Ne ilan ediyordunuz?"
diye soruldu. Su cevabi verdi: "Biz sunlari ilan ediyorduk:
1. Kabe'ye ancak mu'minler girer.
2. Beytullah ciplak tavaf edilemez.
3. Kimin Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'la bir anlasmasi varsa bunun
muddeti dort ayin hitamidir. Dort ay gectikten sonra Allah ve Resulu musriklerden
beridir.
4. Bu seneden sonra hicbir musrik haccetmeyecek.
Ben bunlari boyle (yuksek sesle ve tekrarla) bagirarak soyluyorum ki o gun
sesim kisildi."
Nesai, Hacc 161, (5y, 234).
635 - Hz. Ali Ibni Ebi Talib (radiyallahu anh) anlatiyor: "Ben Hacc-i Ekber
gunu hangi gundur? diye sordum, bana: "Kurban gunu" diye cevap verdi."
Tirmizi, Tefsir, Beraet (3088), Hacc 110 (958).
636 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) haccettigi hacc sirasinda, cemreler arasinda, kurban gunu durarak
sordu: "Bu gun hangi gundur?" Halk:
-Kurban gunudur, dediler. Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
-"Bugun Hacc-i Ekber gunudur" buyurdu.
Ebu Davud, Hacc 67, (1945); Ibnu Mace, Menasik 76, (2058).
637 - Ibnu Ebi Evfa (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) soyle diyordu: "Kurban gunu buyuk hacc (el-Haccu'l-Ekber) gunudur.
O gun kanlar akitilir, baslar tras edilir, kirler, paslar giderilir, haramlar
helal olur."
638 - Hz. Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
Ci'rane umresinden donunce Hz. Ebu Bekir (radiyallahu anh)'i haccin basinda
emir olarak yolladi. Onunla birlikte biz de vardik, el-Arc mevkiinde iken
(es-salatu hayrun minen nevm) diye cagrida bulundu. Bir muddet sonra da tekbir
getirmek uzere dogruldugu sirada arka tarafindan kulagina bir deve sesi geldi.
Bunun uzerine tekbiri birakti ve "Bu ses, dedi, Resulullah (aleyhissalatu
vesselam)'in devesi Ced'a'nin sesi, muhakkak ki hacc konusunda Resulullah
(aleyhissalatu vesselam) yeni bir karara varmistir, belki de bu, Resulullah
(aleyhissalatu vesselam)'in kendisidir, bu durumda namazi birlikte kilariz."
dedi.
Devenin sirtindaki Ali (radiyallahu anh) idi. Hz. Ebu Bekir (radiyallahu anh)
ona: "Hacc emiri olarak mi geldin, elci olarak mi?" diye sordu. Hz. Ali (radiyallahu
anh): "Elci olarak geldim, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) beni Berae
suretiyle gonderdi. Onu hacc mahallerinde halka okuyup teblig edecegim" dedi.
Sonra kurban gunu geldi. Arafat'i terketti. Hz. Ebu Bekir (radiyallahu anh)
donunce, tekrar halka hitabetti. Onlara Arafat'i terketme (adabin)dan kesimlerinden
(vesair) menasiklerinden sozetti. Sozu bitince, yine Hz. Ali (kerremallah
vechehu) ayaga kalkti, halka, Berae suresini sonuna kadar okudu.
Nefru'l-evvel gunu (Mina'dan Mekke'ye hareket gunu) Hz. Ebu Bekir (radiyallahu
anh) kalkti ve halka bir hitabede daha bulundu. Mina'yi nasil terkedeceklerini,
nasil taslama yapacaklarini tarif etti, haccin menasikini ogretti. Konusmasini
bitirince fecirden Hz. Ali (radiyallahu anh) kalkti. Halka Berae suresini
sonuna kadar (bir kere daha) okudu."
Nesai Hacc 186, 187, (5, 247-248).
639 - Tabiin'den Zeyd Ibnu Vehb anlatiyor: "Biz Huzeyfe (radiyallahu anh)'nin
yaninda idik. Bize dedi ki: Su ayetin kasteddiklerinden hayatta sadece uc
kisi kaldi: "Eger andlasmalarindan sonra yeminlerini bozarlar, dinimize dil
uzatirlarsa, inkarda onde gidenlerle savasin -cunku onlarin yeminleri sayilmaz-
belki vazgecerler" (Tevbe 12), munafiklardan da sadece dort kisi kaldi."
Bu soz uzerine bir bedevi kalkarak: "Siz Muhammed (aleyhissalatu vesselam)'in
arkadaslarisiniz, bize bir kisim haberlerde bulunuyorsunuz, ama bunlarin mahiyeti
nedir, ne degildir biz anlamiyoruz. Soz gelimi sadece dort tane munafik kaldigini
soylediniz. Pekala su evlerimizi yarip ise yarayan seylerimizi calanlara ne
demeli?" dedi.
Huzeyfe (radiyallahu anh): "Onlar fasiklardir. Ben tekrar ediyorum munafiklardan
sadece dort tanesi kalmistir: Bunlardan biri yasli bir ihtiyardir, oyle ki
soguk suyu icse soguklugunu hissedecek halde degildir."
Buhari, Tefsir, Berae 5.
640 - en-Nu'man Ibnu Besir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Ben Resulullah (aleyhissalatu
vesselam)'in minberinin yaninda idim. Bir adam:
-"Ben Musluman olduktan sonra baska bir amelde bulunmamis olmama kiymet vermem,
ancak hacilara su dagitmam haric" dedi. Bir digeri:
-"Ben de Musluman olduktan sonra baska bir is yapmamis olmama ehemmiyet vermem,
ancak Mescid-i Haram'i imar edip bakimini yapmam haric" dedi. Bir ucuncusu
de:
-"Allah yolunda cihad, soylediklerinizden daha ustun bir ameldir" dedi.
Hz. Omer (radiyallahu anh) onlara mudahale ederek konusmalarini menetti ve:
"Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in minberinin yaninda sesinizi yukseltmeyin,
bugun cumadir. Namazi kilinca ben huzura girer, ihtilaf ettiginiz hususu sorarim"
dedi. Arkadan Cenab-i Hakk su ayeti indirdi:
"Hacca gelenlere su vermeyi, Mescid-i Haram'i onarmayi Allah'a ve ahiret gunune
inananla, Allah yolunda cihad edenle bir mi tuttunuz? Allah katinda bir olmazlar,
Allah zulmeden milleti dogru yola eristirmez. Inanan, hicret eden ve Allah
yolunda mallariyla, canlariyla cihad eden kimselere Allah katinda en buyuk
dereceler vardir. iste kurtulanlar onlardir" (Tevbe, 19-20).
Muslim, Imare 111, (1879).