|
|
|
KÜTÜB-İ
SİTTE HADİS-İ ŞERİFLERİ
5511 - Abdullah Ibnu Selam radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam, oturup konustugu zaman, (vahiy bekleyerek veya mele-i A'la'ya istiyak
duyarak) cok sik nazarini semaya cevirirdi."
Ebu Davud, Edeb 21, (4837).
5512 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "(Annem) Ummu Suleym, Resulullah
aleyhissalatu vesselam icin yere bir post serer, O da uzerinde kaylule (ogle
uykusu) kestirirdi. Aleyhissalatu vesselam uyaninca annem O'nun terini ve
killarini toplardi. Bunlari bir sisede toplar, sonra onu surunme maddesine
katardi."
(Ravi devamla der ki): "Hz. Enes radiyallahu anh muhtazar (can cekisme halinde)
olunca, kefenine surulecek hanuta bundan katilmasini vasiyet etti."
Buhari, Isti'zan 41; Muslim, Fezail 84, (2331); Nesai, Zinet 119, (8, 218).
5513 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Medine'de bir panik olmustu. Resulullah
aleyhissalatu vesselam, Ebu Talha radiyallahu anh'tan el-Mendub denen (agir
yuruyuslu) atini istiareten aldi ve bindi. Donusunde: "Bir sey gormedik. Ancak
ati cok hizli bulduk" buyurdu."
5514 - Bir baska rivayette soyle gelmistir: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
insanlarin en iyisi, en comerdi ve en secaatlisi idi. Nitekim bir gece, Medine
halki umumi bir korku yasamisti. Halk (korkunun kaynagi olan) sesin geldigi
tarafa yoneldi. Resulullah aleyhissalatu vesselam ise, herkesten once o cihete
gitmis, haberi tahkik etmis ve geri donmustu, onlari yari yolda karsiladi.
Ebu Talha radiyallahu anh'in ciplak ati uzerinde idi. Boynunda kilinci asiliydi.
Soyle diyordu:
"Korkulacak bir sey yok, korkulacak bir sey yok."
Sonra, "Bu ati pek hizli bulduk" dedi. Halbuki at, agir yururdu."
Buhari, Cihad 46, 82; Muslim, Fezail 48, (2307); Ebu Davud, Edeb 87, (4988);
Tirmizi, Cihad 14, (1685).
5515 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
iki is arasinda muhayyer birakilirsa, mutlaka en kolayini tercih ederdi. Yeter
ki bu, gunah olmasin. Eger bir is gunah idiyse, gunaha karsi insanin en uzak
durani idi. Aleyhissalatu vesselam kendisi icin hic intikam aramadi. Ama Allah'in
bir harami ihlal edilince o zaman Allah icin intikam alirdi."
Buhari, Menakib 23, Edeb 80, Hudud 10, 42; Muslim, Fezail 77, (2327); Muvatta,
Husnu'l-Hulk 2, (2, 903); Ebu Davud, Edeb 5, (4785).
5516 - Cabir Ibnu Semure radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam'la birlikte ilk namazi kildim. Sonra Aleyhissalatu vesselam ehline
gitti. Onunla ben de ciktim. Onu birkisim cocuklar karsiladi. Derken onlarin
yanaklarini bir bir oksamaya basladi. Benim yanagimi da oksadi. Elinde bir
serinlik ve hos bir koku hissettim. Elini sanki attar havanindan cikarmis
gibiydi."
Muslim, Fezail 80, (2329).
5517 - Ibnu Ebi Evfa radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam, zikri cok yapar, lagvi (hos sozu) de az yapardi, namazi uzatirdi,
hutbeyi de kisa yapardi. Dul ve miskinlerle beraber yurumekten ar duymazdi,
onlarin ihtiyaclarini mutlaka yerine getirirdi."
Nesai, Cuma 31, (3, 109).
5518 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'la
birlikte yurudum. Uzerinde kenari sert, Necrani bir hirka vardi. Ona bir bedevi
arkadan yetiserek hirkadan tutup siddetle cekti. Boynunun derisine baktigimda,
siddetle cekilen hirkanin kenarinin zedeleyip iz biraktigini gordum. Bedevi:
"Ey Muhammed! Yanindaki Allah'in malindan bana da verilmesini emret" dedi.
Aleyhissalatu vesselam ona yonelik bakti ve guldu. Sonra da bir ihsanda bulunulmasini
emretti."
Buhari, Libas 18, Humus 19, Edeb 68.
5519 - Yine Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam sabah namazini kilinca, Medine'nin hizmetcileri ellerinde su bulunan
kaplar oldugu halde kendisine gelirlerdi. Aleyhissalatu vesselam da hicbirini
ihmal etmeden kaplara elini batirirdi. Bazan sabahlari hava soguk olurdu,
Aleyhissalatu vesselam yine de elini suya batirirdi."
Muslim, Fezail 74, (2324).
5520 - Hudri radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in
bir taksimde bulundugu bir sirada, bir adam gelerek uzerine egildi. Aleyhissalatu
vesselam da elindeki hurma dalini adama durtup yuzunden yaraladi. Sonra da:
"Gel! Kisas yap!" buyurdu. Adam:
"Affettim ey Allah'in Resulu!" dedi."
Ebu Davud, Diyat 15, (4536); Nesai, Kasame 20, (8, 32).