|
|
|
KÜTÜB-İ
SİTTE HADİS-İ ŞERİFLERİ
ALEYHISSALATU VESSELAM'IN SIFATLARI VE AHLAKLARI
5501 - Hz. Ali'nin evladlarindan Muhammed'in oglu Ibrahim anlatiyor: "Hz.
Ali radiyallahu anh Resulullah aleyhissalatu vesselam'i vasfettigi zaman soyle
derdi: "Resulu-i Ekrem aleyhissalatu vesselam efendimiz cok uzun boylu olmadigi
gibi, (azalari) birbirine girmis kisa boylu da degildi, orta boylu bir insandi.
Saclari kivircik degildi, duz de degildi, dalgaliydi. Sisman degildi, yuvarlak
yuzlu de degildi, yanaklari uzuncaydi.
Rengi kirmiziya calan, beyazdi. Gozleri siyah ve kirpikleri uzundu, gogsunde
gobegine kadar inen kildan bir hat vardi. El ve ayaklarinin parmaklari kalincaydi.
Eklem yerleri ve iki kureginin birlesme yeri olan omurga iri idi.
Bir tarafa donunce (sadece basini cevirmez) butun vucudunu cevirirdi. Yuruyunce,
yamactan iniyormuscasina one meylederek yururdu.
Iki omuzu arasinda peygamberlik muhru vardi. O, peygamberlerin muhru (sonuncusu)
idi. Insanlarin en iyi kalplisi, en secaatlisi ve en dogru sozlusu idi. O
ahlakca herkesten yuce, muasere yonuyle de en gecimlisi idi. Onu aniden goren
ondan heybet duyardi; bilerek beraber olan, kalpten severdi. Onu vasfeden
soyle derdi: "Ben ne O'ndan once, ne de ondan sonra O'nun gibisini gormedim."
Resul-u Ekrem cabuk konusmazdi; her isitenin anlayacagi sekilde teker teker
konusurdu."
Tirmizi, Menakib 19, (3642).
5502 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Ehl-i Kitap saclarini duz
salinmaya birakirlar, musrikler de ayirirlardi. Resulullah aleyhissalatu vesselam
ise, (vahiy yoluyla) emredilmedigi hususlarda Ehl-i Kitaba uygun hareket etmekten
hoslanirdi. Bu sebeple sacini alnindan serbest birakti. Bilahare (butun musrikler
musluman olduktan sonra) saclarini (alnindan) ayirdi."
Buhari, Libas 70, Menakib 23, Fezailu'l-Ashab 52; Muslim, Fezail 90, (2336);
Ebu Davud, Tereccul 10, (4188); Ibnu Mace, Libas 36, (3632).
5503 - Hz. Enes radiyallahu anh'in anlattigina gore, "Resulullah aleyhissalatu
vesselam'in sacindaki aklardan sorulunca (Enes) soyle cevap vermistir:
"Allah O'nu, beyazla cirkinlestirmemistir." "
Bir rivayette de soyle demistir: "O, kisinin basinda ve sakalinda bulunan
beyazlari yolmasini mekruh addederdi. Ve (Enes radiyallahu anh): "Resulullah
aleyhissalatu vesselam saclarini boyamadi. Beyaz kil (onda nadirdi ve sadece)
alt dudaginda, sakaklarinda ve basinda bir nebzecik vardi" derdi."
Muslim, Fezail 104, 105 (2341).
5504 - Ebu Cuhayfe radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'i
gordum, sadece alt dudaginda yani anfetesinde beyaz gordum."
Buhari, Menakib 23; Muslim, Fezail 106, (2342).
5505 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'i,
berber onu tiras ederken gordum. Ashabi etrafini cevirmisti. Aleyhissalatu
vesselam'in tek kilinin yere dusmesini istemiyorlar, birinin eline dussun
istiyorlardi..."
Muslim, Fezail 75, (2325).
PEYGAMBERLIK MUHRU VE MUTEFERRIK SEYLER
5506 - Abdullah Ibnu Sercis radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam ile birlikte ekmek ve et yedim ve: "Ey Allah'in Resulu! Allah seni
magfiret buyursun!" dedim. Bana: "Seni de!" diye karsilikta bulundu.
Ravi der ki: "(Ibnu Sercis'e): "Resulullah sana istigfarda mi bulundu?" diye
soruldu. O: "Evet, "Seni de!" dedi" diye cevap verdi ve sonrasu ayeti okudu.
(Mealen): "Kendi gunahin icin de, mu'min erkek ve mu'min kadinlar icin de
Allah'an af dile..." (Muhammed 19). Ibnu Sercis devamla dedi ki:
"Sonra etrafinda dondum, iki omuzu arasinda peygamberlik muhrunu gordum. Sol
kurek kemiginin genis tarafinda idi, yumruk gibi ve uzerinde sigiller emsali
benler vardi."
Muslim, Fezail 112, (2346).
5507 - Cabir Ibnu Semure radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam'in peygamberlik muhru, iki omuzu arasinda idi. Tipki bir guvercin
yumurtasi buyuklugunde kirmizi bir yumru (gudde=bez) idi."
Tirmizi, 42, (3647).
5508 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Ben Resulullah aleyhissalatu
vesselam'dan daha guzelini hic gormedim. Sanki gunes mubarek yuzlerinde yuruyor
gibiydi. Yururken Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan daha hizli yuruyen
kimse de gormedim. Sanki yer O'nun ayagi altinda duruluyor gibiydi. Biz O'nunla
beraber yururken kendimizi zorlardik. O ise, aldirmazdi."
Tirmizi, Menakib 26, (3650).
5509 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
konusurken (agir agir konusurdu. Oyle ki) eger biri cikip, kelimeleri saymak
istese sayardi. O, sozu sizin gibi pes pese getirmezdi."
Buhari, Menakib 23; Muslim, Fezailu's-Sahabe 19, (2493), Zuhd 71; Tirmizi,
Menakib 20, (3643); Ebu Davud, Ilm 7, (3654, 3655).
5510 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam,
soyledigi bellensin diye kelamini uc kere tekrar ederdi."
Tirmizi, Menakib 21, (3644).