|
|
|
KÜTÜB-İ
SİTTE HADİS-İ ŞERİFLERİ
AL-I IMRAN SURESI
511 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
su mealdeki ayeti okudu: "(Habibim) Sana Kitab'i indiren O'dur. Ondan bir
kisim ayetler muhkemdir ki bunlar Kitab'in anasi (temeli)dir. Diger bir kismi
da mutesabihlerdir. Iste kalblerinde egrilik bulunanlar sirf fitne aramak
(otekini berikini saptirmak) ve (kendi arzularina gore) onun te'viline yeltenmek
icin onun mutesabih olanina tabi olurlar. Halbuki onun te'viliniAllah'dan
baskasi bilmez, ilimde yuksek gayeye erenler ise; "Biz ona inandik, hepsi
Rabbimiz katindadir" derler. (Bunlari) salim akillilardan baskasi iyice dusunmez."
Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ayetin okunmasini tamamlayinca bana sunu
soyledi: "Kur'an'in mutesabih ayetlerine tabi olanlari gordugunuz vakit bilin
ki onlar Allah'in ayette haber verdigi kimselerdir, onlardan sakinin."
Buhari, Tefsir, Al-i Imran 1; Muslim, Ilim 1, (2665); Tirmizi, Tefsir, Al-i
Imran (2996);Ebu Davud, Sunne 2, (4598).
512 - Said Ibnu Cubeyr (radiyallahu anh) anlatiyor: "Bir adam gelerek, Ibnu
Abbas (radiyallahu anhuma)'a "Ben Kur'an'da bazi ayetler goruyorum onlar bana
aralarinda ihtilafli geliyor" dedi. Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma): "Nelermis
onlar?" diye sorunca adam su ayetleri okudu: "Sur'a uflendigi zaman, aralarinda
o gun (boburlenecekleri) soylari soplari olmadigi gibi, (birbirlerinin halini)
de soramazlar" (mu'minun, 101). Halbuki su ayet de var: "Birbirlerine donup
sorusurlar" (Saffat 27).
Bir ayette soyle denir: "O gun inkar edip peygambere bas kaldirmis olanlar,
yerle bir olmayi ne kadar isterler ve Allah'tan bir soz gizleyemezler" (Nisa
42). Halbuki su ayet var: "Sonra, Rabbimiz Allah'a and olsun ki bizler puta
tapanlar degildik, demekten baska care bulamazlar" (En'am, 23).
Nazi'at suresinde: "Ey inkarcilar! Sizi yaratmak mi daha zordur, yoksa gogu
yaratmak mi? Ki onu Allah bina edip yukseltmis ve ona sekil vermistir. Gecesini
karanlik yapmis, gunduzunu aydinlatmistir. Ardindan yeri duzenlemistir" (27-30)
buyuruyor.
Burada gogun yaratilisi yerin yaratilisindan oncedir: "Ey Muhammed onlara
de ki: "Siz yeri iki gunde yaratani mi inkar ediyor ve O'na esler kosuyorsunuz!
O alemlerin Rabbi'dir. O yeryuzune sabit daglar yerlestirdi, onu bereketli
kildi. Arayanlar icin yeryuzunde gidalarini normal olarak dort gun (dort mevsim)
icinde yetistirmesi kanununu koydu. Sonra duman halinde bulunan goge yoneldi.
Ona ve yeryuzune "Isteyerek veya istemeyerek buyruguma gelin" dedi, ikisi
de: "Isteyerek geldik" dediler (Fussilet, 9-11).
Kur'an'da: "Allah affedici, merhametli oldu", "Allah aziz ve hakim oldu",
"Allah isitici ve gorucu oldu" denmektedir. Sanki, Allah eskiden boyle olmus
bitmis gibi ifade edilmektedir."
Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) su cevabi verdi: "Sur'a ilk uflemede onlarin
aralarinda hicbir bag olamaz, Allah'in diledikleri disinda herkes gokte olsun
yerde olsun bu ilk uflemede baygin duser. Iste bu bayginlik aninda bag da
yok, hal hatir sorma da yok. Sonra ikinci uflemede birbirlerine gelip sorusurlar."
Ibnu Abbas devam etti: "...Rabbimiz Allah'a and olsun ki biz puta tapanlar
degildik" ayeti ile;
"...Allah'tan bir sey gizleyemezler" ayetine gelince: "Allah Teala ihlas sahiplerinin
gunahlarini affeder. Bunun uzerine musrikler: "Gelin bir de "Musrik degildik"
diyelim" derler. Allah da onlarin agizlarini muhurler. Vucudlarindaki her
bir uzuv yaptigi isleri soyler. O sirada, Allah'in hicbir sozu gizlemedigi
bilinir. O'nun yaninda: "Inkar edenler: "Keske Musluman olsaydik" temennisinde
bulunacaklardir" (Hicr, 2).
Diger soruna gelince: Allah yeri iki gunde yaratti. Sonra goge yoneldi, baska
iki gunde de onu yedi kat olarak tanzim etti, sonra diger iki gunde arzi duzenledi
yani yaydi, arzdan su ve otlak cikardi. Arzda daglar, agaclar, tepeler ve
arzla sema arasinda bulunan seyleri yaratti. Bunu Cenab-i Hakk: "Ardindan
yeri duzenlemistir" (Naziat, 30) kelam-i serifleriyle ifade buyurmaktadir.
Boylece arz ve icindekiler dort gunde yaratilmis olmaktadir. Semavat da iki
gunde yaratilmis olmaktadir.
"Allah affedici, merhametli oldu" kelamina gelince, Allah kendisini bu sekilde
isimlemistir, yani O hep boyle olmustur ve boyle olacaktir, Allah her ne irade
buyurdu ise irade buyurdugu sey mutlaka olmustur.
Yazik sana, Kur'an (ayetleri) sana ihtilafli gelmemeli. Cunku onun tamami
Aziz ve Celil olan Allah'tandir."
Buhari, Tefsir, Ha-Mim, Secde (Fissilet) 1.
513 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: Resulullah (aleyhissalatu
vesselam), Bedir savasinda Kureys'i yendikten sonra Medine'ye dondugu zaman
Yahudileri toplayarak onlara: "Kureys'in basina gelen musibet size de gelmeden
Musluman olun" dedi. Onlar cevaben: "Ey Muhammed, Kureys'ten savasmasini bilmeyen
top bir grubu maglub etmen sakin seni aldatmasin. Sayet bizimle savasacak
olursan bizim kimler oldugumuzu ogrenecek ve bizim gibisiyle hic karsilasmadigini
anlayacaksin!" dediler. Bunun uzerine Cenab-i Hakk su ayeti indirdi: "(Habibim),
"O (Yahudi) kafirlerine de ki: Yakinda maglub olacaksiniz ve (toptan) cehenneme
suruleceksiniz. O, ne kotu yataktir, (Bedir muharebesinde) karsilasan iki
grub hakkinda sizin icin muhakkak bir ibret vardi. (Onlardan) bir grub Allah
yolunda dovusuyordu, digeri ise kafirdi" (Al-i Imran, 12-13).
Ebu Davud, Harac 22 (3001).
514 - Ibnu Mes'ud (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) buyurdular ki: "Her peygamberin peygamberlerden dostlari vardir.
Benim dostum, ceddimve Rabbimin halili olan Ibrahim'dir." Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) sonra su ayeti tilavet buyurdular: "Gercekten, insanlardan Ibrahim'e
en yakin olani her halde (zamaninda) ona tabi olanlarla su peygamber ve (su)
iman edenlerdir. Allah da o iman edenlerin yaridir" (Al-i Imran, 68)b
Tirmizi, Tefsir, Al-i Imran (2998).
515 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma): "...Ibrahim'in ailesi ve Imran ailesi..."
(Al-i Imran, 33) ayeti hakkinda: "Onlar, Ibrahim'in neslinden, Imran'in neslinden,
Yasin'in neslinden ve Muhammed'in neslinden iman eden kimselerdir." Allah
Teala hazretleri soyle buyuruyor: "Gercekten, insanlardan Ibrahim'e en yakin
olani her halde (zamaninda) ona tabi olanlarla su peygamber ve (su) iman edenlerdir.
Allah da o iman edenlerin yaridir" (Al-i Imran, 68) demistir.
Bu hadisi Buhari, muallak (senetsiz) olarak tahric etmistir (Enbiya, 44).
516 - Yine Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma), saliha kadinin: "Rabbim, karnimdakini
azadli bir kul olarak sana adadim" (Al-i Imran, 35) sozunu tefsir sadedinde
soyle der: "Yani sirf mescide hizmet etmesi icin."
Buhari, bu rivayeti bab basligi olarak tahric etmistir (Salat, 74).
517 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) buyurdular: "Yeni dogan her insan yavrusuna, dogdugu anda seytan
mutlaka bir durter. Yavru, onun durtmesi (nin verdigi rahatsizlik) sebebiyle
bagirarak aglar. Hazret-i Meryem ve onun oglu Isa bundan harictir." Ebu Hureyre
sozune devamla: "Isterseniz su ayeti de okuyun dedi: "Meryem: "...Ben onu
da soyunu da kovulmus seytandan sana sigindiririm" dedi". (Al-i Imran, 36).
Buhari, Tefsir, Al-i Imran 2; Muslim, Fedail, 146, 2366. H.
518 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma): "Meryem'i hangisi himayesine alacak
diye (kura cekmek uzere) kalemlerini atarken sen yanlarinda degildin" (Al-i
Imran, 44) ayetiyle ilgili olarak buyurdu ki: "Kur'a cekmek uzere kalemlerini
(suya) attilar. Kalemler akintiyla beraber gitti. Sadece Zekeriya'nin kalemi
suyun ustune cikti."
Hadisi Buhari, bab basliginda tahric etti. (sehadet, 30).
519 - Yine Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma), "Ey Isa, suphesiz ki seni vefat
ettirecek olan (onlar degil) benim" ayetindeki (Al-i Imran 55) seni vefat
ettirecek olan (muteveffike) ibaresini "seni oldurecek olan" diye aciklanmistir.
Bu rivayeti Buhari, bab basliginda kaydetmistir. (Tefsir, Suretu'l-Maide 13).
520 - Yine Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Ensar'dan bir zat Musluman
olmustu, sonratekrar irtidat edip musriklerin yanina gitti. Bilahere yaptigindan
pisman olup, kabilesine: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a sorun, benim
icin tevbe imkani var mi?" diye haber saldi. Kavmi de Resulullah (aleyhissalatu
vesselam)'a gelerek: "Onun icin tevbe etme sansi var mi?" diye sordular. Bunun
uzerine su ayet indi: "Inandiktan, Peygamberin hak olduguna sehadet ettikten,
kendilerine belgeler geldikten sonra inkar eden bir milleti Allah nasil dogru
yola eristirir? Allah zalimleri dogru yola eristirmez. Iste bunlarin cezasi,
Allah'in meleklerin, insanlarin hepsinin lanetine ugramalaridir. Orada temellidirler;
onlardan azab hafifletilmez; onlarin azabi geciktirilmez. Ancak bunun ardindan
tevbe edip duzelenler mustesnadir. Dogrusu Allah bagislar ve merhamet eder"
(Al-i Imran,86-89). Ayeti ona gonderdi. O da Musluman oldu."
Nesai, Tahrimu'd-Dem 15, (7, 107).