|
|
|
KÜTÜB-İ
SİTTE HADİS-İ ŞERİFLERİ
RU'YETULLAH (ALLAH'IN GORULMESI)
5121 - Cerir Ibnu Abdillah radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam bir dolunay gecesi, aya bakti ve:
"Siz su ayi gordugunuz gibi, Rabbinizi de boyle perdesiz goreceksiniz ve O'nu
gormede bir sikisikliga dusmeyeceksiniz (herkes rahatca gorecek). Artik, gunesin
dogma ve batmasindan once hic bir namaz hususunda size galebe calinmamasina
gucunuz yeterse bunu yapin (namazlari vaktinde kilin, vaktini gecirmeyin)."
Cerir der ki: "Resulullah, sonra su ayeti okudu: "Rabbini gunesin dogmasindan
ve batmasindan once hamd ile tesbih et" (Ta-ha 13).
Buhari, Mevakitu's-Salat 6, 26, Tefsir, Kaf 1, Tevhid 24; Muslim, Mesacid
211, (633); Ebu Davud, Sunnet 20, (4729); Tirmizi, Cennet 16, (2554).
5122 - Hz. Suheyb radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki:
"Cennetlikler cennete girince Allah Teala Hazretleri:
"Bir sey daha istiyorsaniz soyleyin, onu da ilaveten vereyim!" buyurur. Cennetlikler:
"Sen bizim yuzlerimizi ak etmedin mi? Sen bizi cennete koymadin mi? Sen bizi
cehennemden kurtarmadin mi (daha ne isteyecegiz?)" derler. Derken perde acilir.
Onlara, yuce Rablerine bakmaktan daha sevimli bir sey verilmemistir."
Suheyb der ki: "Resulullah bu sozlerinden sonra su ayeti tilavet buyurdular.
(Mealen): "Iyi is, guzel amel yapanlara daha guzel iyilik bir de ziyade vardir"
(Yunus 26).
Muslim, Imam 297, (181); Tirmizi, Cennet 16, (2555).
5123 - Ebu Zerr radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a:
"Sen Rab Teala'ni hic gordun mu?" diye sordum.
"Nurdur, ben O'nu nasil gorurum" buyurdular."
Muslim, Iman 291, (178); Tirmizi, Tefsir, Necm, (3278).
5124 - Mesruk rahimehullah anlatiyor: "Hz. Aise radiyallahu anha'ya dedim
ki: "Ey annecigim! Muhammed aleyhissalatu vesselam Rabbini gordu mu?" Bu soru
uzerine:
"Soyledigin sozden tuylerim urperdi. Senin uc hatali sozden haberin yok mu?
Kim onlari sana soylerse yalan soylemis olur. Soyle ki: Kim sana: "Muhammed
Rabbini gordu" derse yalan soylemis olur.
(Hz. Aise bu noktada, sozune delil olarak) su ayeti okudu. (Mealen): "Onu
gozler idrak edemez, O ise gozleri idrak eder" (En'am 103).
Devamla dedi ki: "Kim sana derse ki Muhammed yarin olacak seyi bilir, yalan
soylemistir. Zira ayet-i kerimede (mealen): "Hicbir nefis yarin ne kesbedecegini
bilemez" (Lokman 34) buyrulmustur. Kim sana "Muhammed'in vahiyden birsey gizledigini
soylerse o da yalan soylemistir. Cunku ayet-i kerimede (Mealen): "Ey Peygamber!
Sana Rabbinden her indirileni teblig et. Sayet bunu yapmazsan Allah'in risaletini
teblig etmis olmazsin" (Maide 67) buyrulmustur. Lakin Resulullah aleyhissalatu
vesselam Cibril'i (suret-i asliyesinde) iki sefer gormustur."
Buhari, Tefsir, Maide 7, Bed'u'l-Halk 6, Tefsir, Necm 1, Tevhid 4; Muslim,
Iman 287, (177); Tirmizi, Tefsir, En'am, (3070).
HELAL KAZANCA TESVIK, HARAMDAN SAKINDIRMA
5125 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam(bir gun) soyle hitap ettiler:
"Ey insanlar! Allah Teala hazretleri tayyibtir, tayyibten baska bir sey kabul
etmez. Allah'in mu'minlere emrettigi seyler, peygambere emretmis olduklarinin
aynisidir. Nitekim Allah Teala hazretleri (peygamberlere):
"Ey peygamberler, temizolanlardan yiyin ve salih amel isleyin" (Mu'minun 51)
emretmis, mu'minlere de:
"Ey iman edenler, size rizik olarak verdiklerimizin temizlerinden yiyin" (Bakara
172) diye emirde bulunmustur."
Sonra seferi uzatip, saci basi daginik, toz-toprak icinde kalan ve elini semaya
kaldirip: "Ey Rabbim, ey Rabbim" diye dua eden bir yolcuyu zikredip, dedi
ki:
"Bu yolcunun yedigi haram, ictigi haram, giydigi haramdir ve (netice itibariyle)
haramla beslenmektedir. Peki boyle bir kimsenin duasina nasil icabet edilir?"
buyurdular."
Muslim, Zekat 65, (1015); Tirmizi, Tefsir, Bakara (2992).
5126 - Havle el-Ensariyye radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam'i isittim. Soyle buyurmuslardi:
"Bir kisim insan vardir, Allah'in mulkunden haksiz bir surette mal elde etmeye
girisirler. Halbuki bu, Kiyamet gunu onlara bir atestir, baska degil."
Buhari, Hums 7; Tirmizi, Zuhd 41, (2375).
5127 - Nu'man Ibnu Besir radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki:
"Surasi muhakkak ki, haramlar apacik bellidir, helaller de apacik bellidir.
Bu ikisi arasinda (haram veya helal oldugu) supheli olanlar vardir. Insanlardan
cogu bunlari bilmez. Bu durumda, kim supheli seylerden kacinirsa, dinini de,
irzini da tebrie etmis olur. Kim de supheli seylere duserse harama dusmus
olur, tipki korulugun etrafinda surusunu otlatan coban gibi ki, her an koruluga
dusebilecek durumdadir. Haberiniz olsun, her melikin bir korulugu vardir,
Allah'in korulugu da haramlaridir. Haberiniz olsun, cesette bir et parcasi
var ki, eger o saglikli olursa, cesedin tamami saglikli olur, eger o bozulursa,
cesedin tamami bozulur. Haberiniz olsun bu et parcasi kalptir."
Buhari, Iman 39, Buyu' 2; Muslim, Musakat 107, (1599); Ebu Davud, Buyu' 3,
(3329, 3330); Tirmizi, Buyu 1, (1205); Nesai, Buyu 2, (7, 241).
5128 - Selman el-Farisi ve Ibnu Abbas radiyallahu anhum anlatiyorlar:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Helal, Allah Teala hazretlerinin kitabinda helal kildigi seydir. Haram da
Allah Teala Hazretlerinin kitabinda haram kildigi seydir. Hakkinda sukut ettigi
sey ise affedilmistir. Onun hakkinda sual kulfetine girmeyiniz."
Rezin tahric etmistir. Tirmizi, Libas 6, (1726); Ibnu Mace, Et'ime 60, (3367).
5129 - Mikdam Ibnu Ma'dikerb radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki:
"(Beni Adem'den) hic kimse elinin emeginden daha hayirli bir taami asla yememistir.
Allah'in peygamberi Davud aleyhisselam elinin emegini yerdi."
Buhari, Buyu' 15.
5130 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki:
"Oyle devir gelecek ki, insanoglu, aldigi seyin helalden mi, haramdan mi olduguna
hic aldirmayacak."
Buhari, Buyu' 7, 23; Nesai, Buyu' 2, (7, 243).
Rezin su ziyadede bulunmustur: "Boylelerinin hicbir duasi kabul edilmez."