|
|
|
KÜTÜB-İ
SİTTE HADİS-İ ŞERİFLERİ
501 - Ebu Eyyub (radiyallahu anh) anlatmistir ki: "Kendisinin bir hucresi
vardi ve icinde hurma bulunuyordu. Buraya bir gulyabani (cin) dadanmis gelip
hurmadan aliyordu. Bu durumu Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a acti. Resulullah
(aleyhissalatu vesselam) kendisine "Git, tekrar gorecek olursan "Allah'in
adiyla, Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a icabet et" dersin" buyurdu.
Ebu Eyyub der ki: (Bekledim, tekrar gelince) yakaladim. Ancak, bir daha gelmeyecegine
dair yemin etti, ben de saliverdim. Sonra Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'la
karsilastigimda Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Esirin ne oldu?" diye
sordu. Ben: "Bir daha gelmeyecegine dair yemin etti (ben de biraktim)" dedim.
Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "O yalan soylemis, o yalana aliskindir"
buyurdu.
Ebu Eyyub, bir baska sefer yine geldigini, yakalayinca gelmeyecegine dair
yine yemin ettigini, yemini uzerine saliverdigini anlatir. Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) tekrar: "Esirin ne oldu?" diye sorar. "Gelmeyecegine dair yemin
edince biraktim" der. Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Yalan soylemis,
o zaten yalana aliskindir" buyurur.
Ebu eyyub (radiyallahu anh) ucuncu sefer yine yakalar ve: "Bu sefer seni birakmayacagim,
mutlaka Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a kadar goturecegim" der. Bunun
uzerine cin: "(Dinle beni) sana muhim bir sey hatirlatacagim: Ayet'u'l-Kursi
varya onu evinde oku. O takdirde sana hic ne seytan ne baskasi yaklasamaz"
der. (Ebu Eyyub yine salar) ve Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'e gelir.
Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Esirin ne oldu?" diye sorar. Olup biteni
haber verince: "(Hayret), yalanci oldugu halde bu sefer dogruyu soylemis"
buyurur."
Tirmizi, Sevabu'l-Kur'an 3, (2883).
502 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Dinde zorlama yoktur" (Bakara
256) ayeti Ensar hakkinda inmistir. Soyle ki: Medine'de cocugu yasamayip olen
kadinlar, "cocugum yasarsa Yahudi dini uzerine yetistirecegim" diye adakta
bulunurdu. Benu Nadir Yahudileri Medine'den suruldukleri vakit, bunlar arasinda
Yahudilestirilmis cok sayida Ensar cocugu vardi. Ensariler: "Cocuklarimizi
onlara terketmeyiz" dediler. Bunun uzerine Cenab-i Hakk: "Dinde zorlama yoktur,
artik iman ile kufur apacik meydana cikmistir..." (Bakara) ayetini inzal buyurdu."
Ebu Davud, Cihad 126, (2682).
503 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) buyurdular ki: "Hz. Ibrahim (aleyhisselam)'in su sozleriyle ifade
ettigi supheyi yasamaya biz ondan daha layikiz: "Ey Rabbim oluleri nasil diriltecegini
bana goster" demis, (Allah: "Buna) inanmadin mi yoksa" demis, o da: "Inandim,
fakat kalbimin, (gozumle gorerek) yatismasi icin (istedim, diye) soylemisti."
(Bakara, 260).
Allah, Lut (aleyhisselam)'a rahmetini bol kilsin, aslinda o cok muhkem bir
kaleye siginmisti.
Eger, Hz. Yusuf (aleyhisselam)'un kaldigi muddetce hapiste ben kalsaydim,
davete icabet ederdim."
Buhari, Enbiya 11, 15, 19, Tefsir, Yusuf 5, Ta'bir 9; Muslim, Iman 238, (151),
Fedail 152, (151); Tirmizi, Tefsir, Yusuf 12, (3115).
504 - Tirmizi'nin bir rivayetinde Hz. Yusuf'la ilgili olarak Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) soyle buyurmustur: "Kerim oglu Kerim oglu Kerim oglu Kerim; Ibrahimoglu
Ishakoglu Yakuboglu Yusuf'tur.
Ve ilave etti: "Sayet, hapiste onun yerine ben yatmis olsaydim da, sonunda
bana elci gelseydi, cikma hususunda hemen cevap verirdim." Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) arkadan su ayeti okudu: "Kendisine elci gelince, "Efendine don de
ellerini kesen o kadinlarin zoru neydi kendisine sor" dedi.
Resulullah (aleyhissalatu vesselam) devamla sunu soyledi: "Allah Teala'nin
rahmeti Lut'a olsun, o aslinda cok saglam bir kaleye siginmisti. Allah ondan
sonra, her peygamberi kavminden kalabalik bir ceaat icinde gonderdi."
Tirmizi, Tefsir, Yusuf, (3115).
505 - Ubeyd Ibnu Umayr anlatiyor: "Omer Ibnu'l-Hattab (radiyallahu anh) Resulullah
(aleyhissalatu vesselam)'in ashabina sordu. "Su ayet kimin hakkinda nazil
olmustur?
"Sizden herhangi biri arzu edermi ki, hurmalardan, uzumlerden kendisinin bir
bahcesi olsun, altindan irmaklar aksin, orada kendisinin her cesit meyveleri
bulunsun. Fakat ona ihtiyarlik coksun, acizve kucuk cocuklari da olsun, derken
o bahceye icinde bir ates bulunan bir bora isabet etsin de o, yaniversin?
(Bakara, 266).
Cemaat: "Allah ve Resulu daha iyi bilir" cevabini verdi. Hz. Omer (radiyallahu
anh) bu cevaba kizdi ve: "Biliyoruz veya bilmiyoruz" deyin dedi.
Bunun uzerine Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma): "Bu hususta icimden bir seyler
geciyor ey muminlerin emiri" dedi. Hz. Omer (radiyallahu anh) ona: "Ey kardesimin
oglu soyle onu, kendini kucuk gorme" dedi. Ibnu Abbas: "Bu, bir is icin misal
olarak verilmistir" deyince Hz. Omer: "Hangi is icin?" diye tekrar etti. Ibnu
Abbas da: "Zengin bir kimsenin isi icin, oyle ki bu zengin Allah'a kulluk
ve itaatini yerine getiriyordu. Sonra Allah ona seytani gonderdi. (Zengin
onun igvasina kapilarak gunahlar esledi ve sonunda butun (salih) amellerini
batirdi."
Buhari, Tefsir, Bakara 47.
506 - Bera (radiyallahu anh): "Igrenmeden alamayacaginiz pis seyleri vermeye
kalkmayin..." (Bakara, 267) mealindeki ayet biz ensarlar hakkinda indi" dedi
ve anlatti: "Biz hurma yetistiren kimselerdik. Herkes, hurmasindan az veya
cok olusuna gore tasadduk ederdi. Bu cumleden olarak, kisi bir iki hurma salkimi
getirir onu mescide asardi. Mescidde kalan Ehl-i Suffa'nin yiyecegi yoktu.
Bunlardan biri aciktigi zaman, salkima gelir, sopasiyla vurur, ondan bir miktar
hurma dusurur ve yerdi. Hayri dusunmeyenlerden bazilari, icerisinde kalitesiz
hurmalarin cokca bulundugu salkimlardan, bazilari kirik adi salkimlardan getirip
asiyordu. Bunun uzerine Cenab-i Hakk su ayeti indirdi: "Ey iman edenler: Kazandiklarinizin
temizlerinden ve size yerden cikardiklarimizdan sarfedin; igrenmeden alamiyacaginiz
pis seyleri vermeye kalkmayin. Allah'in mustagni ve ovulmeye layik oldugunu
bilin." Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ayeti soyle aciklar: "Sizden biri,
sadaka olarak verdigi seyin benzeri, kendisine verildigi takdirde onu istemeye
istemeye, utanarak alacagi seyden almamasina dikkat etsin." Ibnu Abbas der
ki: "Bundan sonra hepimiz, sahib oldugumuz seylerin iyilerinden verir olduk."
Hadisi, Tirmizi rivayet eder ve sahih oldugunu belirtir. (Tefsir, (2990).
Hadisi Ibnu Mace, Zekat'in 19, (1822) babinda kaydeder.
507 - Ibnu Mes'ud (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) buyurdular ki: "Seytan da, melek de insanogluna sokularak onun kalbine
birtakim seyler atarlar. Seytanin isi kotuluge cagirmak, sonu fena ve zararli
olan seylere tesvik etmek ve hakki yalanlamak, haktan uzaklastirmaktir. Melegin
isi hak ve hayra, iyilige cagirmak ve kotulukten uzaklastirmaktir. Kim icinde
hakka, hayira, iyilige cagiran bir ses duyarsa bilsin ki bu Allah'tandir ve
hemen Allahu Teala'ya hamdetsin. Kim de icinde serr ve inkara cagiran bir
fisilti duyarsa ondan uzaklassin ve hemen seytandan Allah'a siginsin." Resulullah
(aleyhissalatu vesselam) bu sozlerine su mealdeki ayeti ekledi: "Seytan sizi
fakir olacaksiniz diye korkutur, size cimriligi emreder.." (Bakara 268).
Tirmizi, Tefsir, (2991).
508 - Mervan el-Esfar'in anlattigina gore, Abdullah Ibnu Omer (radiyallahu
anhuma): "..Icinizdekini aciklasaniz da gizleseniz de Allah sizi onunla hesaba
ceker ve diledigini bagislar, diledigine azab eder, Allah her seye kadirdir."
(Bakara 284) ayetinin muteakip ayet tarafindan neshedildigini soylemistir."
Buhari, Tefsir, Bakara 54, 55.
509 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Cenab-i Hakk'in su mealdeki
sozu nazil olunca: "Icinizdekini aciklasaniz da gizleseniz de Allah sizi onunla
hesaba ceker ve diledigini bagislar, diledigine azab eder..." (Bakar, 284)
bu ihbar Sahabe (radiyallahu anhuma)'ye cok agir geldi. Resulullah (aleyhissalatu
vesselam)'a geldiler, diz cokup oturdular ve dediler ki: "Ey Allah'in elcisi,
bize yapabilecegimiz isler emredildi: Namaz, oruc, cihad ve sadaka, bunlari
yapiyoruz. Ama Cenab-i Hakk sana su ayeti inzal buyurdu. Onu yerine getirmemiz
mumkun degil." Resulullah (aleyhissalatu vesselam) onlara: "Yani sizler de
sizden onceki Yahudi ve Hiristiyanlar gibi "dinledik ama itaat etmiyoruz"
mu demek istiyorsunuz? Hayir oyle degil soyle deyin: "Isittik itaat ettik.
Ey Rabbimiz affini dileriz, donus Sana'dir." Cemaat bunu okuyup, dilleri ona
alisinca, bir muddet sonra Cenab-i Hakk su vahyi inzal buyurdu: "Peygamber
ve inananlar O'na Rabbi'nden indirilene inandi. Hepsi Allah'a, meleklerine,
kitaplarina, peygamberlerine inandi. "Peygamberleri arasinda hicbirini ayirdetmeyiz,
isittik, itaat ettik, Rabbimiz! Affini dileriz, donus sanadir" dediler" (Bakara
285).
Ashab bunu yapinca Allah, onceki ayeti neshetti ve su ayeti inzal buyurdu:
"Allah kisiye ancak gucunun yetecegi kadar yukler; kazandigi iyilik lehine,
ettigi kotuluk de aleyhinedir. Rabbimiz! Eger unutacak veya yanilacak olursak
bizi sorumlu tutma. (Resulullah bu duayi yapinca Allah Teala hazretleri: Pekala,
yaptim buyurmustur). Rabbimiz bizden oncekilere yukledigin gibi bize de agir
yuk yukleme! (Allah Teala hazretleri: Pekiyi buyurmustur). Rabbimiz! Bize
gucumuzun yetmiyecegi seyi tasitma (Rabb Teala hazretleri: Pekiyi dedi). Bizi
affet, bizi bagisla, bize aci. Sen Mevlamizsin, kafirlere karsi bize yardim
et (Rabb Teala buna da Pekiyi demistir).
Muslim, Iman 199, (125).
510 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: Hz. Peygamber (aleyhissalatu
vesselam) buyurdular ki: "Allah Teala, ummetim, icinden gecen fena seylerle
amel etmedikce veya onu konusmadikca o sey yuzunden ummetimi hesaba cekmeyecektir."
Buhari, Eyman Ve'n-Nuzur 15, Itk 6, Talak 11; Muslim, Iman 201, (127); Ebu
Davud, Talak 15, (2209); Nesai, Talak 22 (6, 156); Tirmizi, Talak 8, (1183);
Ibnu Mace, Talak 14, (2540).