|
|
|
KÜTÜB-İ
SİTTE HADİS-İ ŞERİFLERİ
5041 - Ibnu Amr Ibni'l-As radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki:
"Aziz ve celil olan Allah (Kiyamet gunu), ummetimden bir adami mahlukatin
ustunden secer ve onun icin doksandokuzbuyuk defter acar. Her defter, gozun
alabildigi kadar buyuktur. Rab Teala adama sorar: "Bu defterde yazili olanlardan
bir sey inkar ediyor musun? Muhafiz katiplerim (olmadik seyler yazarak sana)
zulmetmisler mi?" Kul:
"Ey Rabbim! hayir! (Hepsi dogrudur!)" der. Rabb Teala sorar:
"(Bunlari yapmada beyan edecegin) bir ozrrun var mi?" Kul der:
"Hayir! Ey Rabbim!" Aziz ve celil olan Allah:
"Evet! Senin bizim yanimizda (makbul, buyuk) bir de hasenen var. Bugun sana
zulum yapmayacagiz!" buyurur. Hemen bir etiket cikarilir. Uzerinde "Eshedu
en la ilahe illallah ve eshedu enne Muhammeden resulallah (sehadet ederim
ki Allah'tan baska ilah yoktur ve sehadet ederim ki Muhammed Allah'in elcisidir)"
yazilidir."
Sonra, Rabb Teala der: "Agirligini (yani amellerinin agirligini) hazirla!"
Kul sorar:
"Ey Rabbim! Bu defterlerin yanindaki bu etiket de ne?" Rabb Teala der: "Sana
zulmedilmeyecek! Hemen defterler Mizan'in bir kefesine konur, etiket de diger
kefesine. Tartilirlar. Sonunda defterler hafif kalir, etiket agir basar. Esasen
Allah'in ismi yaninda
hicbir sey agir olamaz."
Tirmizi, Iman 17, (2641).
5042 - Ebu Mes'ud el-Bedri radiyallahu anh anlatiyor: "Ey Allah'in Resulu
dendi, biz cahiliye devrinde yaptiklarimizdan hesaba cekilecek miyiz?" Su
cevabi verdiler:
"Musluman olduktan sonra iyi olana, cahiliye devrinde yaptiklarindan sorulmayacaktir.
Kotu amel isleyene, hem Islam'daki ameli hem de onceki ameli sebebiyle hesap
sorulacaktir."
Buhari, Istitabe 1; Muslim, Iman 189, (120).
5043 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki:
"Bir kimseyi (kufur veya gunah gibi) bir seye cagiran hic kimse yok ki Kiyamet
gunu, o cagirdigi seyle birlikte tevkif edilmemis olsun. Mutlaka onunla ayrilmaz
sekilde beraberdir. Bir adam bir adami (bir seye) davet etmis olsa dahi! sonra
su ayeti okudu. (Mealen): "Onlari hapsedin, cunku onlar mes'uldurler" (Saffat
24).
Tirmizi, Tefsir, Saffat (3226).
KEVSER HAVZI'NIN, MIZAN'IN VE SIRAT KOPRUSU'NUN EVSAFI
5044 - Ebu zerr radiyallahu anh anlatiyor: "Ey Allah'in Resulu dedim, Kevser
havzinin kaplari nedir?" Su cevabi lutfettiler:
"Nefsimi kudret elinde tutan Zat-i Zulcelal'e yemin olsun, onun kaplari acik
ve karanlik bir gecede gokteki yildizlardan daha coktur. Cennetin kaplarindan
kim icerse artik omrunun sonuna kadar hic susamaz. Havzin cennetten cikan
iki olugu gurul gurul akar. Genisligi uzunluguna denktir. Bu da Amman'dan
Eyle'ye olan mesafe kadardir. Suyu sutten daha beyaz, baldan daha tatlidir."
Muslim, Fezail 36, (2300); Tirmizi, Kiyamet 16, (2447).
5045 - Semure Ibnu Cundeb radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki:
"Her peygamberin bir havzi vardir. Ummeti oraya su almaya gelir. Peygamberlerin
her biri, hangisinnin suya geleni cok diye ovunurler. Su almaya gelen ummeti
en cok olan peygamberin ben olacagimi umid ediyorum."
Tirmizi, Kiyamet 15, (2445).
5046 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a
"Kevser nedir?" diye sorulmustu.
"Cennette bir nehirdir. Allah onu bana verdi. O, sutten daha beyaz, baldan
daha tatlidir. Onda (nehirde) bir kus vardir, boynu deve boynuna benzer!"
buyurdular. Hz. Omer atilarak: "Oyleyse o mureffehtir!" dedi. Aleyhissalatu
vesselam da:
"Onu yiyen, ondan da mureffehtir!" buyurdular."
Tirmizi, Kiyamet 15, (2445).
5047 - Hz. Cundub radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki: "Ben havza ilk geleniniz olacagim!"
Buhari, Rikak 53; Muslim, Fezail 25, (2289).
5048 - Ibnu Mes'ud radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki:
"Ben Havzin basina sizden once gelecegim. Bana sizden bazi kimseler yukseltilip
(gosterilecek). O kadar ki, egilsem onlari tutarim. Ama hemen geri cekilecekler.
"Ey Rabbim! Bunlar benim ashabim!" derim. Ama bana:
"Senden sonra bunlarin ne bid'alar yaptiklarini sen bilmezsin!" denilir. Ben
de:
"Dini benden sonra degistirenler rahmetten uzak olsun, rahmetten uzak olsun!"
derim."
Buhari, Rikak 53, Fiten 1; Muslim, Fezail 32, (2297).
5049 - Muslim'in diger bir rivayetinde Ebu Hureyre'den soyle rivayet edilmistir:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
"Ummetim Havz'in basinda yanima gelecek. Ben, tipki devesinden baskasinin
devesini kovan bir kimse gibi, havzimdan (bazi) insanlari kovarim!" Yanimdakiler:
"Ey Allah'in Resulu! Bizi taniyacak misiniz?" dediler.
"Evet buyurdu. Sizin, baskasindan olmayan bir alametiniz olacak. Sizler yanima
alin ve abdest uzuvlarinda, abdestin eseri olan bir nurla geleceksiniz. Ancak
sizden bir grup benden engellenecek, onlar bana ulasamayacaklar. Ben: "Ey
Rabbim onlar benim Ashabim, onlar benim Ashabim!" diyecegim. Ama bir melek
bana cevap verip:
"Senden sonra onlar ne bid'alar ortaya cikardilar biliyor musun?" diyecek."
Muslim, Taharet 37, (247).
Bir diger rivayette soyle buyrulmustur: "Havuzum Eyle ile Aden arasindaki
mesafeden daha genistir. Onun rengi kardan daha beyaz, baldan daha tatlidir.
Onun masrabalari yildizlardan daha coktur."
5050 - Yezid Ibnu Erkam radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki:
"Siz (ashabim), Havzin basinda yanima gelenlerin yuzbin cuzunden sadece bir
cuzunu teskil edeceksiniz!" Yezid'e: O gun siz ne kadardiniz?" diye soruldu
da. "Yediyuz veya sekizyuz kadardik!" diye cevap verdi."
Ebu Davud, Sunnet 26, (4746).