|
|
|
KÜTÜB-İ
SİTTE HADİS-İ ŞERİFLERİ
5031 - Yahya Ibnu Sa'id rahimehullah anlatiyor: "Bana ulastigina gore, (Kiyamet
gunu), kulun ilk bakilacak ameli namazdir. Eger namazi kabul edilirse, geri
kalan amellerine bakilir. Eger namazi kabul edilmezse diger amellerinin hicbirine
bakilmaz."
Muvatta, Kavru's-Salat 89, (1, 173).
5032 - Ibnu Mes'ud radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki: "Kiyamet gunu, insanlar arasinda hukmedilecek ilk sey kandir."
Buhari, Diyat 1, Rikak 48; Muslim, Kasame 28, (1678); Tirmizi, Diyat 8, (1396);
Nesai, Tahrim 2, (7, 83).
5033 - Ebu Berse radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki: "Kiyamet gunu, dort seyden sual edilmedikce, kulun ayaklari
(Rabbinin huzurundan) ayrilamaz:
-Omrunu nerede harcadigindan,
-Ne amelde bulundugundan,
-Malini nerede kazandigindan ve nereye harcadigindan,
-Vucudunu nerede curuttugunden."
Tirmizi, Kiyamet 1, (2419).
5034 - Ebu Sa'id ve Ebu Hureyre radiyallahu anhuma anlatiyorlar:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Kiyamet gunu kul (hesap
vermek uzere huzur-u ilahiye) getirilir. Allah Teala Hazretleri:
"Ben sana kulak, goz, mal ve evlat vermedim mi? Sana hayvanlari ve ekimi musahhar
kilmadim mi? Seni bunlara bas olmak, onlardan istifade etmek uzere serbest
birakmadim mi? Acaba, benimle bugunku su karsilasmani hic dusundun mu?" diye
soracak. Kul da: "Hayir" diyecek. Allah Teala Hazretleri: "Oyleyse bugun ben
de seni unutacagim, tipki senin (dunyada) beni unuttugun gibi!" buyuracak."
Tirmizi, Kiyamet 7, (2430).
5035 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "(Ashab, Resulullah'a): "Ey
Allah'in Resulu! Kiyamet gunu Rabbimizi gorecek miyiz?" diye sordular. Aleyhissalatu
vesselam: "Bulutsuz bir gunde, ogle vaktinde gunesi gorme hususunda bir itisip
kakismaniz olur mu?" diye sordu. Ashab: "Hayir!" deyince:
"Bulutsuz (dolunayli) gecede ayi gormekte itisip kakismaniz olur mu?" diye
tekrar sordu. Ashab yine: "Hayir!" deyince:
"Nefsim yed-i kudretinde olan Zat-i Zulcelal'e yemin olsun, Rabbinizi gorme
hususunda da hicbir itisip kakismaniz olmayacak. Tipki gunes ve ayi gormede
itisip kakismaniz olmadigi gibi. Boylece kul, Rabbiyle karsi karsiya gelecek.
Rabb Teala:
"Ey filan! ben sana ikram etmedim mi? Seni efendi yapmadim mi? Sana zevce
vermedim mi? Ati, deveyi sana musahhar (hizmetci) kilmadim mi? Reislik yapmana,
ganimet malindan dortte bir almana musaade etmedim mi?" diye soracak. Kul:
"Evet ey Rabbim!" diyecek. Rab Teala:
"Benimle karsilasacagini hic dusunmedin mi?" diyecek. kul bu soruya: "Hayir!"
karsiligini verecek. Rab Teala da:
"Oyleyse simdi de ben seni unutuyorum. Tipki (dunyada) sen beni unuttugun
gibi!" diyecek. Sonra ikinci kul Allah'in karsisina cikar. Rab Teala ona da
ayni seyleri soyler. Sonra ucuncuye de birinciye soylediklerinin aynisini
soyler. Kul: "Evet! Ey Rabbim!" der. Rab Teala da:
"Benimle karsilasacagini hic aklindan gecirdin mi?" diye sorar. Kul:
"Ey Rabbim, sana, kitaplarina ve peygamberlerine inandim. Namaz kildim, oruc
tuttum, sadaka verdim!" der ve elinden geldigince (Hak Teala hakkinda) hayir
senada bulunur. Rab Teala:
"Bu hususta lehine sehadet edecek biri var mi?" diye soracak. Kul:
"Hayir, yok!" diyecek. Rabb Teala:
"Simdi senin aleyhine bir sahit gonderilecek!" der. Kul kendi kendine: "Benim
aleyhime sahidlik yapacak da kim?" diye icinden dusunur. Kulun agzi muhurlenir.
Uyluguna: "Haydi konus!" denir. Uylugu, eti, kemigi konusup, onun amelini
haber verirler. Bu, onun kendisi icin bir ozur aramamasi icindir. Bu kimse,
allah'in gadabina ugrayan munafiktir."
Muslim, Zuhd 16, (2968).
5036 - Ibnu'l-Museyyib, Ata Ibnu Zeyd el-Leysi, Ebu Hureyre radiyallahu anh'tan
naklen anlatiyorlar: "Insanlar Resulullah aleyhissalatu vesselam'a: "Ey Allah'in
Resulu! Kiyamet gunu Rabbimizi gorecek miyiz?" diye sordular. O da: "Siz bulutsuz
dolunay gecesinde ayi gormekten supheye duser misiniz?" diye cevap verdi.
Onlar:
"Hayir! Ey Allah'in Resulu!" diye cevap verdiler. Aleyhissalatu vesselam:
"Bulutsuz bir gunde gunesi gormekten suphe eder misiniz?" diye tekrar sordu.
Ashab yine: "Hayir!" cevabini verdiler. Bunun uzerine:
"Sunu bilin ki, siz Rabbinizi de boyle goreceksiniz. Kiyamet gunu, insanlar
hasrolunurlar. (Rab Teala):
"Kim (Benden baska) bir seye tapiyor idiyse ona tabi olsun!" buyurur. Onlardan
bir kismi gunese, bir kismi aya, bir kismi da putlara tabi olurlar. Orada,
munafiklariyla birlikte bu ummet kalir. Allah onlara (tanimadiklari bir surette)
yaklasir.
"Ben sizin Rabbinizim!"buyurur. Oradakiler:
"(Senden Allah'a siginiriz). Biz, Rabbimiz bize gelinceye kadar bu yerdeyiz!
Rabbimiz gelince biz onu taniriz!" derler. Derken Rableri (onlarin taniyacagi
surette) gelir. "Ben Rabbinizim!" der. Onlar da:
"Sen Rabbimizsin!" derler. Rabb Teala onlari (cennete) davet eder. Cehennemin
uzerine Sirat kurulur. Peygamberler arasinda, ummetiyle Sirat'tan ilk gecen
ben olurum. O gun peygamberler disinda kimse konusmaz. Peygamberlerin o gunku
kelami da:
"Allahumme sellim, Allahumme sellim (Ey Rabbimiz selamet ver, ey Rabbimiz
selamet ver!)" olacak. Cehennemde, deve dikeninin dikenleri gibi kancalar
var. Deve dikeninin dikenlerini gordunuz mu?" diye sordu. Ashab: "Evet!" deyince
Aleyhissalatu vesselam devam etti:
"Iste o kancalar, tipki deve dikeninin dikenleri gibidir. Ancak, onlarin buyuklugu
ne kadardir, Allah'tan baska kimse bilmez. Insanlarri (kotu) amelleri sebebiyle
kapar. Insanlarin bir kismi (kotu) ameli sebebiyle helak olur. Bir kismi da
atesin icine yikilir, sonra kurtulur. Allah, ates ehlinden kurtarmak istediklerine
rahmet etmeyi irade edince, ates ehlinden Allah'a ibadet etmis olanlari, atesten
cikarmalari icin meleklere emreder. Melekler bu kimseleri, secde izleriyle
tanirlar. Cunku Allah Teala Hazretleri secde mahallinin yakilmasini atese
haram etmistir.
Onlar boylece atesten cikarlar. Hepsi de atesten kavrulmus vaziyettedir. Uzerlerine
hayat suyu dokulur. Selin getirdigi milli topraktan habbelerin (filiz acip)
bitmesi gibi, suyun degdigi yerler yeniden bitecek.
Rabb Teala, sonra, kullar arasindaki hukmunu tamamlayacak. Derken cennetle
cehennem arasinda bir kul kalacak. Bu, cennete girmede cehennemliklerin sonuncusudur.
Yuzu cehenneme dogru ilerlerken:
"Ey Rabbim! Yuzumu ates tarafindan cevir! Kokusu beni perisan etti, alevi
de beni kavurdu" diye yalvaracak. Allah Teala'ya, kendisine dua etmesini diledigi
kadar duada bulunacak. Sonra Allah Teala Hazretleri:
"Ben bu istedigini versem, bundan baskasini da ister misin?" diye soracak.
Adam: "Izzet ve celaline yemin olsun! Hayir! Bundan baskasini istemem!" diyecek
ve istemeyecegi hususunda Allah'a ahd u misakta bulunacak. (Allah), bunnun
uzerine yuzunu atesten cevirecek. Adam yuzuyle cennete yonelince ve onun guzelligini
gorunce, Allah'in diledigi bir muddet susacak. Sonra (dayanamayip): "Ey rabbim!
Beni cennetin kapisina yaklastir!" diyecek. Allah Teala Hazretleri:
"Sen bana istemis oldugundan baska bir talepte bulunmayacagina dair ahd u
misakta bulunmadin mi? Ey ademoglu yazik sana! Sen ne donekmissin!" diyecek.
Adam:
"Ey Rabbim! Mahlukatin en bedbahti ben olmayayim!" diyecek. Rab Teala: "Sana
bu istedigin verilse, acaba baska bir sey istemeyecek misin?" der. Adam: "Hayir!
Izzetine ve celaline yemin olsun hayir! Baska birsey istemeyecegim!" diyecek.
Rabbi de onu mazur addedecek. Cunku o, sabredilemeyecek bir seyler gormustur.
Adam, Rabbine, istedigi ahd u misakta bulunur. (Rabbi de) onu cennetin kapisina
yaklastirir. Kapiya yaklasip onun guzelligini ve icindeki taravet ve sururu
gorunce, Allah'in diledigi kadar sesini keser. (Fakat daha fazla dayanamayip
atilir):
"Ey Rabbim! Beni cennete koy!" der. Rab Teala:
"Ey ademoglu yazik sana! Sen ne donekmissin! Sana verilenlerin disinda bir
sey istemeyecegine dair bana ahd u misak vermedin mi?" diyecek. Adam: "Ey
Rabbim! Beni mahlukatin en bedbahti yapma!" diyecek. Allah onun bu haline
gulecek. Sonra ona cennete girmesi icin izin verecek ve:
"Dile (ne dilersen)!" diyecek. adam dileyecek. Oyle ki, hicbir arzusu kalmayacak.
Allah yine de: "Sunlari sunlari da iste!" deyip, istemesi gereken seyleri
zikredecek. Boylece istenecek seyler bitince Allah Teala Hazretleri:
"Butun bunlar, bir misliyle sana verilmistir!" buyuracak."
Ebu Sa'id der ki: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in: "Butun bunlar, on
misliyle birlikte sana verilmistir!" dedigini isittim."
Buhari, Rikak 52, Ezan 129, Tevhid 24; Muslim, Iman 299, (182); Tirmizi, Cennet
20, (2560).
5037 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki:
"Kiyamet gunu insanlar uc kere Allah'a arzedilirler: Ilk iki arzedilmede cidal
ve ozur beyani vardir. Ama ucuncu arzedilme esnasinda ellerde sahifeler ucusur,
kimisi sag eliyle, kimisi de sol eliyle alir."
Tirmizi, Kiyamet 5, (2427).
5038 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Bir adam bana: "(Kiyamet gunu
Allah'in kisiye hususi) hitabi hakkinda ne isittin?" diye sordu. Su cevabi
verdim:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam'in: "Mu'min Rabbine yaklastirilir. Oyle
ki, (Allah onun) uzerine himayesini indirir ve gunahlarini itiraf ettirir.
Ona sorar: "Su su gunahlarini biliyor musun?" Mu'min kul, iki kere:
"Evet ey Rabbim, biliyorum!" der. Rab Teala da:
"Dunyada iken bunlari orterek seni teshir etmemistim. Bugun de onlari senden
affediyorum!" buyurur. Sonra ona hasenat defteri verilir. Amma, kafirlere
ve munafiklara gelince, bunlarla ilgili olarak, butun mahlukatin huzurunda:
"Bunlar Allah namina yalan soylemisler (boylece buyuk bir zulumde bulunmuslardir).
Haberiniz olsun! Allah'in laneti zalimleredir" diye nida olunur."
Buhari, Mezalim 2, Tefsir, Hud 4, Edeb 60, Tevhid 36; Muslim, Tevbe 52, (2768).
5039 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Bir adam gelerek: "Ey Allah'in
Resulu! Benim kolelerim var, bana yalan soyluyorlar ve bana ihanet ediyorlar,
bana isyan ediyorlar. Ben de onlara setmediyor ve dovuyorum. Onlar yuzunden
(Allah yaninda) durumum ne olacak?" diye sordu. Resulullah aleyhissalatu vesselam:
"Kiyamet gunu onlar, sana olan ihanetleri, isyanlari ve yalanlari sebebiyle
muhasebe olacaktir. Senin onlara verdigin ceza ise, eger cezan onlarin gunahlari
nisbetinde ise, basabastir; ne lehine ne de aleyhine olur. Eger onlara verdigin
ceza gunahlarindan az ise bu senin icin bir fazilet olur. Eger onlara verdigin
ceza gunahlarindan cok olursa, bu fazla kisim sebebiyle onlar lehine sana
kisas yapilir" buyurdular. Bunun uzerine adam huzurdan cekildi, aglamaya ve
dovunmeye basladi. Bunun uzerine Aleyhissalatu vesselam dedi ki:
"Sen Allah'in kitabini okumuyor musun? (Bak ne diyor! (Mealen): "Biz Kiyamet
gunune mahsus adalet terazileri koyacagiz. Artik hicbir kimse hicbir seyle
haksizliga ugratilmayacaktir. (O sey bir hardal tanesi kadar bile olsa, onu
getiririz (Mizana koyariz). Hesapcilar olarak da biz yeteriz" (Enbiya 47).
Adam tekrar:
"Allah'a yemin olsun, ey Allah'in Resulu! Ben hem kendim ve hem de onlar icin,
ayrilmalarindan daha hayirli bir sey goremiyorum. Seni sahid kiliyorum, hepsi
hurdur, (azad ettim)" dedi."
Tirmizi, Tefsir, Enbiya, (3163).
5040 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
(bir gun) gulduler ve:
"Neye guldugumu biliyor musunuz?" buyurdular. Biz:
"Allah ve Resulu daha iyi bilir!" dedik.
"Kulun Rabbine olan hitabindan!" buyurdular ve soyle devam ettiler:
"Kul soyle der: "Ey Rabbim, sen beni zulumden korumadin mi?"
Rab Teala: "Evet korudum" buyurur. Kul da:
"Fakat ben bugun, kendime, kendimden baska bir kimsenin sahid olmasini asla
istemiyorum" der. Rabb Teala:
"Bugun sana tek sahid olarak nefsin, cok sahid olarak da kiramen katibin kafidir"
buyurur." Resulullah devamla dedi ki:
"Agzina muhur vurulur ve diger organlarina: "Konus!" denilir. Onlar adamin
amelini haber verirler. Sonra konusma hususunda serbest birakilir. Adam organlarina:
"Yaziklar olsun size! Buradan defolun! Ben sizin icin mucadele etmistim" der."
Muslim, Zuhd 17, (2969).