|
|
|
KÜTÜB-İ
SİTTE HADİS-İ ŞERİFLERİ
4781 - Suveyd Ibnu Gafle radiyallahu anh anlatiyor: "Ali radiyallahu anh dedi
ki: "Ben size Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan bir hadis soyleyince,
Allah'a yemin olsun Aleyhissalatu vesselam'in soylemedigi bir seyi soylemektense
gokten atilmayi tercih ederim. Ancak benimle sizin aranizda cereyan eden seyler
hakkinda konusunca, bilesiniz harp hiledir. Zira ben Resulullah aleyhissalatu
vesselam'in soyle soyledigini isittim:
"Ahir zamanda yasca kucuk, akilca kit birtakim gencler cikacak. Yaratilmisin
en hayirlisinin sozunu soylerler, Kur'an'i okurlar. Imanlari girtlaklarindan
oteye gecmez. Okun avi delip gectigi gibi dinden cikarlar. Onlara nerede rastlarsaniz
onlari gebertin. Zira, onlari oldurene, Kiyamet gunu, Allah'in verecegi ucret
var."
Buhari, Fezailu'l-Kur'an 36, Menakib 25, Istitabe 6; Muslim, Zekat 154, (1066);
Ebu Davud, Sunnet 31, (4767); Nesai, Tahrim 26, (7, 119).
4782 - Ebu Said ve Enes radiyallahu anhuma anlatiyorlar: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki:
"Ummetimde ihtilaf ve ayriliklar meydana gelecek, (Onlardan) bir grup lafiyla
guzel, ameliyle kotu olacak. Bunlar Kur'an'i okuyacaklar, ancak koprucuk kemiklerinden
asagi gecmeyecek. Bunlar, dinden tipki okun avu delip gecmesi gibi cikarlar.
Onlar, ok kirisine donmedikce bir daha dine geri gelmezler. Bunlar mahlukatin
en seriridir. Onlari oldurene ve onlar tarafindan oldurulene ne mutlu! Onlar
insanlari Kitabullah'a cagirirlar, fakat kitaptan zerre kadar nasipleri yoktur."
Yaninda bulunan Ashab: "Ey Allah'in Resulu dediler. Onlarin alameti nedir?"
diye sordular da:
"Tiras olmak!" buyurdular."
Ebu Davud, Sunnet 31, (4765).Benzer bir rivayeti Ebu Saidi'l-Hudri'den Sahiheyn
kaydetmistir. Buhari, Fezailu'l-Kur'an 36, Menakib 25, Edeb 95, Istitabe 6,
7; Muslim, Zekat 143-148, (1064); Muvatta, Kur'an 10, (1, 204, 205); Nesai,
Zekat 79, (5, 87), Tahrim 26, (7, 119).
4783 - Hz. Enes'ten gelen bir rivayette (Resulullah soyle) buyurmustur: "Onlarin
alameti tiras ve sacin yolunmasidir. Onlari gordugunuz zaman oldurun."
4784 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in
Huneyn donusunde bir adam yanina geldi. Bu sirada Hz. Bilal'in eteginde gumus
(para) vardi. Resulullah aleyhissalatu vesselam bundan avuc avuc alip insanlara
dagitiyordu. Gelen adam:
"Ey Muhammed! Adil ol!" dedi. Aleyhissalatu vesselam (ofkeli olarak):
"Yazik sana! Ben de adil olmazsam kim adil olabilir? Eger adil olmazsam zarara
ve husrana duserim!" buyurdular. Hz. Omer atilip:
"Ey Allah'in Resulu! Bana musaade buyurun su munafigin kellesini ucurayim!"
dedi. Aleyhissalatu vesselam:
"Halkin "Muhammed arkadaslarini olduruyor" diye dedikodu yapmasindan Allah'a
siginirim. Bu ve arkadaslari Kur'an okurlar (ama okuduklari) hancerelerini
asagi gecmez. Dinden, okun avi delip gectigi gibi cikip giderler!" buyurdular."
Buhari, Humus 16; Muslim, Zekat 142, (1063). Metin Muslim'inkidir.
HAKEMEYN HADISESI VE YEZID IBNU MUAVIYE'YE BIAT VAKASI
4785 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Hz. Hafsa radiyallahu anha'nin
yanina girdim ve:
"(Ali ile Muaviye radiyallahu anhuma'nin Siffin'deki hadiseleri sebebiyle
halka gelenleri goruyorsun. (Simdi Harameyn ve baska yerde hayatta kalan sahabeleri
toplayip fikirlerini almak istiyorlar.) Bu hilafet ve emirlik meselesinde
bana hicbir hak tanimadilar (bu sebeple gitmek istemiyorum, ne dersin?)" dedim.
"Katil. Cunku onlar seni bekliyorlar. Onlardan geri durmani, onlarin bir muhalefet
saymalarindan korkarim!" dedi ve Abdullah, oraya gidinceye kadar Hafsa onu
birakmadi. (Hakemlerin hukum vermesinden sonra) Hz. Muaviye bir hutbe irad
etti ve (Abdullah'la babasi Omer'i kastederek) dedi ki:
"Kim bu hilafet meselesi hakkinda bizimle konusmak isterse kendini bize gostersin
(meydana ciksin). Surasi muhakkak ki biz, halifelige ondan da babasindan da
ehakkiz."
Habib Ibnu Mesleme der ki: "Abdullah'a: "Ona cevap vermedin mi?" dedim. Abdullah
cevaben:
"Bu ise senden daha ehak olan, Islam adina sana ve babana karsi (Uhud'da,
Hendek'te) mucadele vermis olan Ali radiyallahu anh'tir!" demek istedim. Fakat,
herkesin arasina tefrika sokup, kan akitacak ve istemedigim bir manaya cekilecek
bir kelime sarfetmekten korktum. Allah'in sabredene) cennette hazirladigi
mukafaatlari da hatirlayarak (Muaviye'ye karsilik vermedim) demistir. Habib
Ibnu Mesleme: "Bu tavri takdir ederek: "Sen bir fitneden (inayet-i ilahi ile)
korunmus ve (ciddi) bir felaketten muhafaza edilmissin!" dedm" der."
Buhari, Megazi 29.
4786 - Ibnu'l-Museyyeb radiyallahu anh anlatiyor: "Ilk fitne yani Hz. Osman
radiyallahu anh'in sehid edilmesi vukua geldigi zaman Ashab-i Bedr'den kimseyi
hayatta birakmadi. Sonra ikinci fitne yani Harra hadisesi vukua geldi. Bu
da Hudeybiye ashabindan kimseyi hayatta birakmadi. Sonra ucuncusu vukua geldi.
O da insanlar arasinda akil ve kuvvet(sahabe) birakmadi."
Buhari, Megazi 11.
IBNU'Z-ZUBEYR DEVRI
4787 - Ebu Nevfel anlatiyor: "Abdullah Ibnu'z-zubeyr radiyallahu anhuma'yi
(Mekke'deki) Akabetu'l-Medine (denilen yerde) (asilmis) gordum. Kureys ve
diger halk onun yanina gelmeye baslamisti. Derken Abdullah Ibnu Omer radiyallahu
anhuma da geldi. Yaninda durdu. "es-Selamu aleyke ey Ebu Hubeyb!" dedi ve
bu selami uc kere tekrar etti. Sonra sozlerine devamla (uc kere de) "Vallahi
seni bu isten men etmistim (ama beni dinlemedin)" deyip sunlari soyledi: "Vallahi,
benim biildigime gore sen, cok oruc tutan, cok namaz kilan, yakinlara cokca
yardimci olan bir kimseydin. Vallahi, en kotusu sen olan bir ummet mutlaka
en hayirli bir ummettir!"
Haccac'a, Abdullah Ibnu Omer radiyallahu anhuma'nin Ibnu'z-Zubeyr karsisindaki
tavri ve soyledigi bu sozleri ulasti. Derhal adam gondererek Ibnu'z-Zubeyr'in
cesedini asili oldugu kutukten indirip, yahudilerin kabirlerine attirdi. Sonra
annesi Esma Bindu Ebi Bekr radiyallahu anha'ya da bir adam gonderip cagirtti.
Fakat kadincagiz gitmekten imtina etti. Haccac ikinci bir elci gonderdi ve:
"Ya bana kendi rizanla gelirsin ya da, sana sac orgulerinden suruyerek getirecek
birisini gonderirim!" dedi. Esma yine imtina edip:
"Sen, orgulerimden tutup beni surukleyecek birini gonderinceye kadar vallahi
gelmeyecegim!" dedi. Haccac:
"Bana ayakkabilarimi gosterin!" dedi. Papuclarini alip, calimla kosup Esma'nin
yanina girdi.
"Allah dusmanina ne yaptigimi gordun mu?" dedi.
"Ona dunyasini berbat ettigini, onun da senin ahiretini berbat ettigini gordum.
Bana ulastigina gore ona: "Ey iki kusaklinin oglu!" demissin. Vallahi iki
kusakli benim. Onlardan biriyle ben Resulullah aleyhissalatu vesselam'in ve
Ebu Bekr'in (hicret sirasindaki) yiyeceklerini bagladim. Digeri de, kadinin
belinden ayirmadigi kusagidir. Sunu ilave edeyim ki, Resulullah aleyhissalatu
vesselam bana: "Sakif'te bir yalanci, bir de zalim var!" demisti. Yalanciyi
gorduk. Zalime gelince; bunun da ancak sen olacagini zannediyorum!" dedi.
Haccac, hic cevap vermeden yanindan ayrildi."
Muslim, Fezailu's-Sahabe 229, (2545)
Rezin su ilavede bulundu: "Haccac (bilahare) demis ki: "Ben Esma'nin yanina
onu uzmek icin girmistim, ama o beni uzdu."
HACCAC
4788 - Zubeyr Ibnu Adiy rahimehullah anlatiyor: "Hz. Enes Ibnu Malik radiyallahu
anh'in yanina girdik. Haccac'in bize yaptiklarini sikayet ettik.
"Sabredin, buyurdu. Zira oyle gunlerle karsilasacaksiniz ki, her yeni gun,
gidenden daha kotu olacak. Bu hal Rabbinize kavusuncaya kadar devam edecek.
Ben bunu, Resulunuz aleyhissalatu vesselam'dan isittim."
Buhari, Fiten 6; Tirmizi, Fiten 35, (2207).
4789 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki:
"Sakif'ten bir yalanci, bir de zalim cikacaktir."
Tirmizi, Fiten 44, (2221).
4790 - Hisam Ibnu Hisan rahimehullah anlatiyor: "Haccac'in hukmen oldurdugu
insanlarin miktari sayilmis. 120 bin kisiye ulastigi gorulmustur."
Tirmizi, Fiten 43, (2221).