|
|
|
KÜTÜB-İ
SİTTE HADİS-İ ŞERİFLERİ
MUSLUMANLARIN BIRBIRLERIYLE SAVASLARI
4771 - Ahnef Ibnu Kays radiyallahu anh anlatiyor: "Su adami kastederek (evden)
cikmistim. Yolda Ebu Bekre radiyallahu anh'a rastladim.
"Ey Ahnef nereye gidiyorsun?" dedi.
"Resulullah aleyhissalatu vesselam'in amcaogluna yardim etmeyi arzu ediyorum!"
dedim.
"Don! dedi. Zira ben, Resulullah aleyhissalatu vesselam'in soyle soyledigini
isittim: "Iki musluman kiliclariyla birbirlerinin uzerine yururlerse olduren
de olen de atestedir!" (Bu soz uzerine Resul-i Ekrem'e): "Ey Allah'in Resulu!
Katili anladik ama maktul niye ateste?" diye sorulmustu.
"Cunku o da kardesini oldurme hirsi tasiyordu!" cevabini verdi. -Bir baska
rivayette ise: "O da kardesini oldurmek istemisti" demistir.-"
Buhari, Diyat 2, Fiten 10; Muslim Fiten 14, (2888); Ebu Davud, Fiten 5, (4268);
Nesai, Tahrim 29, (7, 125).
4772 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki: "Sizden kimse kardesine silahla isarette bulunmasin. Zira,
o bilemez, belki de seytan elinde bir fesatta bulunur da atesten bir cukura
duser."
Buhari, Fiten 7; Muslim, Birr 126, (2617); Tirmizi, Fiten 4, (2163).
4773 - Abdullah Ibnu Mes'ud radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki:
"Muslumana sovmek fisktir, onunla carpismak da kufurdur."
Buhari, Fiten 8, Iman 36, Edeb 44; Muslim, Iman 116, (64); Tirmizi, Iman 15,
(2636); Nesai, Tahrim 27, (7, 132).
4774 - Ibnu Abbas radiyallahu anhumaanlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki:
"Benden sonra birbirinizin boynunu vuran kafirler olarak (dinden) donmeyin."
Tirmizi, Fiten 28, (2194); Buhari, Fiten 8, Diyat 2; Ebu Davud, Sunnet 16,
(4686); Muslim, Ian 66, (119); Nesai, Tahrim 28, (7, 127).
Nesai, Ibnu Mes'ud'dan yaptigi bir rivayette su ziyadeye yer verir: "Kisi
ne babasinin ne de kardesinin cinayetinden sorumlu tutulmaz."
HZ. OSMAN'IN SEHID EDILMESI
4775 - Abdullah Ibnu Selam'in kerdesioglu, amcasi (Abdullah Ibnu Selam) radiyallahu
anh'tan naklediyor:
"Hz. Osman radiyallahu anh oldurulmek istendigi zaman yanina geldim. Osman
bana:
"Sen niye geldin?" diye sordu.
"Sana yardim edeyim diye geldim" dedim.
"Oyleyse halka cik. Onlari benden uzaklastir. Zira sen bana haricte olursan,
yanimda olmaktan daha faydali olursun!" dedi. Ben de cikip: "Ey insanlar!
Bilirsiniz, benim adim cahiliye devrinde falandi. Ama Resulullah aleyhissalatu
vesselam beni Abdullah diye tesmiye buyurdu. Benim hakkimda Kitabullah'ta
birkisim ayetler nazil olmustur. Su ayet benim hakkimda nazil olanlardan biridir:
"De ki: Soyleyin bana, eger bu Kur'an Allah tarafindan gonderildigi halde,
onu inkar ettiyseniz ve Israilogullarindan bir sahit de Tevrat'a dayanarak
onun hak kitap olduguna sahitlik edip iman ettigi halde siz iman etmeyi buyuklugunuze
yediremezseniz, zalim olmaz misiniz? Muhakkak ki, Allah zalimler guruhuna
yol gostermez" (Ahkaf 10). Keza su ayet de benim hakkimda nazil oldu: "Inkar
edenler, "Sen Allah tarafindan gonderilmis bir peygamber degilsin" diyorlar.
De ki: "Sizinle benim aramizda sahid olarak Allah ile O'nun kitaplari hakkinda
bilgi sahibi olanlar yeter" (Ra'd 43). Allah'in size karsi kinina konmus bir
kilici var. Resulullah aleyhissalatu vesselam'in inmis oldugu bu beldenizde
melekler size mucavir oldular. Oyleyse bu adami oldurmekten Allah'tan korkun!
Allah'tan korkun! Allah'a yemin olsun eger onu oldururseniz, komsulariniz
olan melekleri buradan tardetmis olacaksiniz ve Allah'in size karsi kinda
tuttugu kilici kinindan cikartacaksiniz ve artik o Kiyamete kadar kinina girmeyecek!"
Bu sozlerim uzerine:
"Su yahudiyi oldurun! Osman'i oldurun!" diye bagristilar.
Tirmizi, Tefsir, Ahkaf.
CEMEL VAKASI
4776 - Abdullah Ibnu Ziyad anlatiyor: "Hz. Talha, Zubeyr ve Hz. Aise radiyallahu
anhum Basra'ya yuruyunce, Hz. Ali, Ammar Ibnu Yasir ve Hasan'i (radiyallahu
anhum) gonderdi. Bu ikisi Kufe'ye yanimiza geldiler ve minbere ciktilar. Hz.
Hasan radiyallahu anh minberin yukarisinda idi. Ammar radiyallahu anh da ondan
asagida idi. Biz onlarin etrafinda toplandik. Ammar'in soyle konustugunu isittim:
"Aise, Basra'ya yurudu. Muhakkak ki o, dunyada da ahirette de Peygamber aleyhissalatu
vesselam'in zevcesidir. Ancak Allah sizi imtihan ediyor: Kendisine mi itaat
edeceksiniz, yoksa ona (Hz. Aise'ye) mi?"
Buhari, Fezailu'l-Ashab 30, Fiten 17.
4777 - Sakik Ibnu Abdillah anlatiyor: "Ben, Ebu Musa el-Es'ari, Ebu Mes'ud
el-Ensari ve Ammar radiyallahu anhum ile oturuyordum. Ebu Mes'ud, Ammar'a:
"Senin arkadaslarindan herkese diledigim takdirde bir kulp takabilirim. Ama
sen haricsin. Senin hakkinda bir sey soyleyemem. Senin, Resulullah aleyhissalatu
vesselam'a arkadas oldugum gunden beri, ikinizin su isteki agirliginizdan
baska bir kusurunuzu gormus degilim!"
Ebu Mes'ud -zengin birisiydi- su karsilikta bulundu: "Ey oglum! Iki hulle
(takim) getir. Birini Ebu Musa'ya ver, digerini de Ammar'a!" Ve ilave etti:
"Bunlarin icinde ikiniz cumaya gidin."
Buhari, Fiten 18, Fezailu'l-Ashab 30.
4778 - Kays Ibnu Abbad radiyallahu anh anlatiyor: "Ali radiyallahu anh'a:
"Soyle bize! (Savas icin) su yuruyusunu Resulullah aleyhissalatu vesselam'in
bir emrini yerine getirmek uzere mi yapiyorsun, sahsi bir ictihadin olarak
mi?" diye sordum.
"Resulullah aleyhissalatu vesselam bana bu yuruyusu yapmam icin herhangi bir
emirde bulunmadi. Ben bunu sahsi reyimle yapiyorum!" cevabini verdi."
Ebu Davud, Sunnet 13, (4666).
HARICILER
4779 - Zeyd Ibnu Vehb el-Cuheni -ki bu zat, Hz. Ali radiyallahu anh Haricilerle
savasmak uzere yurudugu zaman beraberindeki orduda bulunuyordu- anlatiyor:
"Hz. Ali dedi ki: "Ey insanlar ben Resulullah aleyhissalatu vesselam'in soyle
soyledigini isittim:
"Ummetimden bir grup cikar. Kur'an'i oyle okurlar ki, sizin okuyusunuz onlarinkinin
yaninda bir hic kalir. Namaziniz da namazlarina gore bir hic kkalir. Orucunuz
da oruclari yaninda bir hic kalir. Kur'an'i okurlar, onu lehlerine zannederler.
Halbuki o aleyhlerinedir. Namazlari koprucuk kemiklerinden oteye gecmez. Okun
avi delip gecmesi gibi dinden hemen cikarlar. Onlarla harb eden ordu(nun askerlerine)
peygamberlerinin diliyle ne (kadar cok ucret)ler takdir edilmis oldugunu bilselerdi
(baskaca) amel yapmaktan vazgecerlerdi. Onlarin alameti sudur: Aralarinda
pazusu oldugu halde kolu olmayan bir adam olacak. Pazusu uzerinde meme ucu
bir cikinti bulunacak. Bunun uzerinde de beyaz killar bulunacak. Sizler Muaviye
ve Samlilarin uzerine gidecek, buradakileri terkedeceksiniz. Onlar da sizin
(yoklugunuzdan istifade ile) coluk-cocugunuza ve mallariniza sizin naminiza
halef olacaklar!."
(Hz. Ali ilave etti:) "O vallahi! Ben, onlarin bu kavim olacagini kuvvetle
umit ediyorum. Cunku onlar haram kan doktuler. Halkin meradaki hayvanlarini
gasbettiler. Oyleyse, Allah adina bunlar uzerine yuruyun!"
Ravi der ki: "Haricilerin basinda o gun, Abdullah Ibnu Vehb er-Rasibi oldugu
halde, onlarla karsilasinca Hz. Ali radiyallahu anh askerlerine:
"Mizraklarinizi birakin, kiliclarinizi kinlarindan cikarin. Cunku ben, onlarin
Harura gunu size yaptiklari gibi yine size sulh teklif edeceklerinden korkuyorum!"
dedi. Bu emir uzerine donduler, mizraklarini bertaraf ettiler ve kiliclarini
siyirdilar. Askerler onlara mizraklarini sapladi. Oldurup ust uste yigdi.
O gun cengaverlerden sadece iki kisi isabet alip sehit dustu. Ali radiyallahu
anh:
"Aralarinda o sakat herifi arayin!" emretti. Aradilar, fakat bulamadilar.
Bizzat Ali kalkip ust uste oldurulmus insanlarin yanina geldi.
"Bunlari geri cekin!" dedi. Sonra yere gelen cesetler arasinda onu buldular.
Onun bulunmasi uzerine Hz. Ali radiyallahu anh tekbir getirdi ve:
"Allah dogru soyledi. Resulu de dogru teblig etti" dedi. Ubeyde es-Selmani,
Hz. Ali'ye dogrulup:
"Ey mu'minlerin emiri! Kendisinden baska ilah olmayan Allah askina soyle.
Sen bu hadisi Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan bizzat isittin mi?" diye
sordu. Ali radiyallahu anh:
"Kendinden baska ilah olmayan Allah'a yemin ederim, evet!" dedi. Ubeyde Hz.
Ali'ye uc sefer yemin verdi. O da ona uc sefer yemin etti."
Muslim, Zekat 156, (1066).
4780 - Muslim, (bu hadisi) Abdullah Ibnu Rafi'den de ayni sekilde tahric etmistir.
O rivayetin bas kisminda su ziyade var: "Haruriyye, Ali Ibnu Ebi Talib radiyallahu
anh'a karsi huruc ettikleri zaman: "Hukum Allah'indir" dediler. (Bu ibare
Kur'an'dan bir iktibas olmasi hasebiyle) Hz. Ali de: "Kendisiyle batil murad
edilen hak bir soz" dedi."
Muslim, Zekat 157, (1066).