|
|
|
KÜTÜB-İ
SİTTE HADİS-İ ŞERİFLERİ
4621 - Ebu Umame radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki:
"Kim evinden temizlenmis olarak farz namaz icin cikarsa, onun ecri, tipki
ihrama girmis hacinin ecri gibidir. Kim de kusluk namazi icin cikar ve sirf
bu maksadla yorulursa onun ucreti de umre yapanin ucreti gibidir. Namaz kildiktan
sonra araya lagv (dunyevi kelam) sokmadan kilinan iknici namaz, Illiyyin (denen
cennetin yuce makamin)da yazilidir."
Ebu Davud, Salat 49, (558).
4622 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Beni Selime yurtlarini birakarak
Mescid-i Nebeviye yakin bir yere gelip yerlesmek istediler. (Durumdan haberdar
olan) Resulullah aleyhissalatu vesselam:
"(Yurudugunuz zamanki) adimlarin sevabini hesaba katmiyor musunuz?" dedi.
Bunun uzerine yerlerinde kaldilar."
Buhari, Fezailu'l-Medine 11, Ezan 33.
4623 - Hz. Bureyde radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki:
"Karanlikta mescide gidenlere Kiyamet gunu tam bir nura kavusacaklarini mujdele!"
Ebu Davud, Salat 50, (561); Tirmizi, Salat 165, (223).
HASTA ZIYARETININ FAZILETI
4624 - Hz. Ali radiyallahu anh diyor ki: "Bir hastayi aksamleyin ziyaret eden
hicbir kimse yok ki beraberinde kendisine sabaha kadar istigfar edecek yetmisbin
melekle cikmis olmasin. Ayrica onun cennette bir bacesi de vardir. Kim de
hasta ziyaretine sabahleyin gelirse onunla birlikte yetmisbin melek cikar,
aksam oluncaya kadar ona istigfar ederler. Onun da cennette bir bagi vardir."
Ebu Davud, Cenaiz 7, (3098, 3099, 3100).
4625 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki:
"Kim guzel bir sekilde abdest alir, musluman kardesine, sevap dusuncesiyle
hasta ziyaretindebulunursa, cehennemden yetmis yilllik yurume mesafesi uzaklastirilir."
Sabit dedi ki: "Ey Ebu Hamza, harif nedir? diye Enes'ten sordum. Bana: "Yil!"
diye cevap verdi."
Ebu Davud, Cenaiz 7, (3098).
4626 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor. "Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki:
"Kim bir hastaya veya bir din kardesine Allah rizasi icin ziyarette bulunursa,
bir munadi ona nida eder: "(Dunyada da ahirette de) iyi olasin (ahiret yolculugun
da) iyi olsun. (Bu davranisinla) cennette bir ev hazirladin!" der."
Tirmizi, Birr 64, (2009); Ibnu Mace, (Cenaiz 2, (1443).
BAZI MUSTEREK VE MUTEFERRIK HADISLERLE FAZILETI BELIRTILEN AMEL VE SOZLER
4627 - Muaz Ibnu Cebel radiyallahu anh anlatiyor: "Bir seferde Resulullah'la
beraberdik. Bir gun yakinina tesaduf ettim ve beraber yuruduk.
"Ey Allah'in Resulu, dedim. Beni cehennemden uzaklastirip cennete sokacak
bir amel soyle!"
"Muhim bir sey sordun. Bu, Allah'in kolaylik nasib ettigi kimseye kolaydir;
Allah'a ibadet eder, Ona hicbir seyi ortak kosmazsin, namaz kilarsin, zekat
verirsin, ramazan orucunu tutarsin, Beytullah'a hacc yaparsin!" buyurdular
ve devamla: "Sana hayir kapilarini gostereyim mi?" dediler.
"Evet ey Allah'in Resulu" dedim.
"Oruc (cehenneme) perdedir; sadaka hatalari yok eder, tipki suyun atesi yoketmesi
gibi. Kisinin geceleyin kildigi namaz salihlerin siaridir" buyurdular ve su
ayeti okudular. (Mealen): "Onlar ibadet etmek icin gece vakti yataklarindan
kalkar, Rablerinin azabindan korkarak ve rahmetini umid ederek O'na dua ederler.
Kendilerine rizik olarak verdigimiz seyden de bagista bulunurlar" (Secde 16)
Sonra sordu: "Bu (din) isinin basini, diregini ve zirvesini sana haber vereyim
mi?"
"Evet, ey Allah'in Resulu!" dedim. "Dinle oyleyse" buyurdu ve acikladi:
"Bu dinin basi Islam'dir, diregi namazdir, zirvesi cihaddir!"
Sonra soyle devam buyurdu: "Sana butun bunlari (tamamlayan) bas amili haber
vereyim mi?"
"Evet ey Allah'in Resulu!" dedim.
"Suna sahip ol!" dedi ve eliyle diline isaret etti. Ben tekrar sordum: "Ey
Allah'in Resulu! Biz konustuklarimizdan sorumlu mu olacagiz?"
"Anasiz kalasica Muaz! Insanlari yuzlerinin ustune -veya burunlarinin ustune
dedi- atese atan, dilleriyle kazandiklarindan baska bir sey midir?" buyurdular."
Tirmizi, Iman 8, (2619).
4628 - Ebu'd-Derda radiyallahu anh anlatiyor. "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki:
"Kim namazi kilar, zekati verir ve Allah'a hicbir seyi sirk kosmadan olurse,
ona magfiret etmek Allah uzerine bir hak olur. Hicret etse veya dogdugu yerde
olse de!"
Dedik ki: "Ey Allah'in Resulu! Biz bunu halka anlatsak da sevinseler olmaz
mi?"
"Cennette yuz derece var. Her iki derece arasinda arzla sema arasindaki kadar
mesafe var. Allah onu kendi yolunda cihad edenlere hazirladi. Ben mu'minleri
bindirebilecegim bir sey bulamamam sebebiyle onlar da (bu yuzden cihada istirak
edemedikleri icin) benden geri kalmalarina uzulmeleri suretiyle mu'minlere
mesakkat vermemis olsaydim, hicbir seriyyeden geri kalmaz, (her birine) istirak
ederdim. Ben (cihad esnasinda) oldurulup, sonra tekrar diriltilmeyi, tekrar
oldurulmeyi isterim" buyurdular."
Nesai, Cihad 18, (6, 20).
4629 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki:
"Allah Teala hazretleri soyle ferman buyurdu: "Kim benim veli kuluma dusmanlik
ederse ben de ona harp ilan ederim. Kulumu bana yaklastiran seyler arasinda
en cok hosuma gideni, ona farz kildigim (ayni veya kifaye) seyleri eda etmesidir.
Kulum bana nafile ibadetlerle yaklasmaya devam eder, sonunda sevgime erer.
Onu bir sevdim mi artik ben onun isittigi kulagi, gordugu guzu, tuttugu eli,
yurudugu ayagi (aklettigi kalbi, konustugu dili) olurum. Benden birsey isteyince
onu veririm, benden siginma talep etti mi onu himayeme alir, korurum. Ben
yapacagim bir seyde, mu'min kulumun ruhunu kabzetmedeki tereddudum kadar hic
tereddute dusmedim: O olumu sevmez, ben de onun sevmedigi seyi sevmem."
Buhari, Rikak 38.
4630 - Hz. Ebu Umame radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki:
"Uc sey vardir; her birine Allah garanti vermistir: "Allah yolunda cihad etmek
uzere yola cikan kimse: Bu oldugu takdirde cennete koyma hususunda, olmeyip
dondugu takdirde ganimet ve sevapla gelme hususunda garantilidir. Mescide
giden kimseye, oldugu takdirde, Allah cennete koyma hususunda garanti vermistir.
Kisi (fitne zamaninda bulasmayip) evine cekildigi takdirde Allah ona da garanti
vermistir."
Ebu Davud, Cihad 10, (2494).