|
|
|
KÜTÜB-İ
SİTTE HADİS-İ ŞERİFLERİ
441 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) kalabalik bir askerin katildigi orduyu sefere cikardi. Askerlere
Kur'an okumalarini tenbihledi. Ayrica teker teker gorerek herbirine Kur'an'dan
bildikleri yerleri okumalarini tenbihliyordu. Derken sira yasca en genc birisine
gelmisti. Ona: "Kur'an'dan sen ne biliyorsun ey falanca? diye sordu. Genc:
"Ben , dedi, falan falan sureleri ve bir de Bakara suresini biliyorum." Resulullah(aleyhissalatu
vesselam): "Yani sen Bakara'yi biliyor musun?" diye sordu. "Evet!" cevabi
uzerine: "Haydi yuru, seni askerlere komutan tayin ettim" dedi. Askerlerin
ileri gelenlerinden biri atilip: "Yemin olsun, Bakara'yi ezberlememe mani
olan sey, hukumleriyle amel edememek korkusundan baska birsey degildir? dedi.
Resulullah (aleyhissalatu vesselam) su tenbihte bulundu: "Kur'an'i ogrenin
ve onu okuyun. Kur'an-i Kerim'in onu ogrenip okuyan ve onunla amel eden kimse
icin durumunu, ici agzina kadar misk dolu bir kutuya benzetebiliriz. Bu her
tarafa koku nesreder. Kur'an'i ogrendigi halde, ezberinde olmasina ragmen
okumayip yatan kimse de agzi sikica baglanmis, hic koku nesretmeyen misk kabi
gibidir."
Tirmizi, Sevabu'l-Kur'an 2, 2879.H.
442 - Nevvas Ibnu Sem'an anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in
soyle soyledigini isittim: "Kiyamet gunu Kur'an-i Kerim ve ona dunyada iken
sahip cikip onunla amel edenler getirilirler. Bu geliste, Bakara ve Al-i Imran
sureleri Kur'an-i Kerim'in onunde yer alirlar." Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) bu iki sure icin uc tesbihte bulundu ki, bir daha onlari unutmadim.
Soyle demisti: "Onlar sanki iki bulut veya aralarinda nur ve aydinlik olan
iki siyah golgelik veya sahiplerini mudafaa vaziyeti almis saflar halinde
iki kus surusu gibidirler."
Muslim, Musafirin 253, (305); Tirmizi, Sevabu'l-Kur'an 5, (2886).
443 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdu ki: "Evlerinizi kabirlere cevirmeyin, icerisinde Bakara suresi okunan
evden seytan kacar."
Muslim, Musafirin, 212, (780); Tirmizi, Sevabu'l-Kur'an 2, (2780).
444 - Muslim'in bir rivayetinde yukaridaki hadise su ziyade yapilmistir: "Resulullah
(aleyhissalatu vesselam) buyurdu ki: "Sizden biri mescidde namazi bitirdi
mi, namazindan evine de bir pay ayirsin. Zira Cenab-i Hakk, namazlarindan
evine de hayir yaratacaktir"
Muslim, Misafirin 210, (778).
445 - Ibnu Mes'ud (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) soyle buyurdular: "Bakara Suresi'nin sonundaki iki ayeti geceleyin
kim okursa o iki ayet ona kafi gelir."
Buhari, Megazi 12, Fedailu'l-Kur'an 10, 17, 37; Muslim, Musafirin 255, 256,
(807-808); Ebu Davud, Salat 326, (1397); Ibnu Mace 183, (1369); Tirmizi, Sevabu'l-Kur'an
4, (2884).
446 - Nu'man Ibnu Besir (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) buyurdular ki: "Allah, arz ve semavati yaratmazdan iki bin yil once
bir kitap yazdi. O kitaptan iki ayet indirip onlarla Bakara suresini sona
erdirdi. Bu iki ayet bir evde uc gece okundu mu artik seytan ona yaklasamaz."
Tirmizi, Sevabu'l-Kur'an 4, 2885.
447 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) buyurdular ki: "Beni Israil'e: "Kapidan secde ederek girin ve (dilegimiz
gunahlarimizin) dokulmesidir deyin, ta ki hatalariniz bagislansin" (Bakara
58) denildi. Ama onlar (emri degistirdiler de kapidan kiclari uzerine surunerek
girdiler ve "kilin icinde bir tane" dediler."
Muslim, Tefsir 1, (3015); Buhari, Enbiya 28, Tefsir, Sure 2, 5, 4, 7; Tirmizi,
Tefsir Bakara (2959).
448 - Amir Ibnu Rebi'a (radiyallahu anh) anlatiyor: "Biz karanlik bir gecede
Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ile birlikte bir seferde idik. Kible istikametini
bilemedik. Herkes kendi istikametine yonelerek namazini kildi. Sabah olunca
durumu Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a actik. Bunun uzerine su ayet
indi. "...Nereye yonelirseniz Allah'in yonu orasidir (Bakara, 115)."
Tirmizi, Tefsir, Bakara (2960), Salat 354, (345).
449 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: Omer Ibnu'l-Hattab (radiyallahu
anh) Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'e hitab ederek: "Ey Allah'in Resulu
(tavaftan sonra kilinan iki rek'ati) Makam'in gerisinde kilsak (daha iyi olmaz
mi?)" diye bir temennide bulunmustu, hemen su ayet nazil oldu: "Ibrahim'in
makamini namazgah yapin..." (Bakara, 125).
Buhari, Tefsir, Bakara 9. Ahzab 8; Muslim, Fezailu's Sahabe 2, (2339); Tirmizi,
Tefsir, Bakara (2963).
450 - el-Bera Ibnu'l-Azib (radiyallahu anh) buyurdular ki: Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) Medine'ye gelince, once Ensar'dan olan ecdadinin -veya dayilarinin-
yanina indi: O zaman namazlarini onalti veya onyedi ay boyunca Beytu'l-Makdis'e
dogru kildi. Ancak kiblenin Kabe'ye dogru olmasini arzuluyordu. (Kabe'ye dogru)
kildigi ilk namaz da ikindi namazi idi. Bu namazi Resulullah (aleyhissalatu
vesselam)'la birlikte ashabtan bir grup kimse kilmisti. Bu namazi kilanlardan
biri, oradan ayrilinca bir mescide rastladi. Cemaati namaz kiliyordu ve tam
ruku halinde idiler. Adam onlara: "Sehadet ederim ki Hz. Peygamber (aleyhissalatu
vesselam)'le Kabe'ye dogru namaz kildik" dedi. Cemaat olduklari yerde Kabe'ye
yoneldiler.
Muslumanlarin Beytu'l-Makdis'e dogru namaz kilmalari Yahudiler'i memnun ediyordu.
Yuzler Kabe'ye dogru yonelince Yahudiler bundan hic memnun kalmadilar. Arkadan
hemen su mealdeki ayet nazil oldu: "Yuzunu goge cevirip durdugunu goruyoruz..."
(Bakara, 144). Beyinsiz Yahudiler dedikoduya basladilar: "Uyageldikleri kibleyi
niye degistirdiler? De ki: "Dogu da bati da Allah'indir. Allah diledigini
dogru yola hidayet eder" (Bakara, 144).
Buhari, Iman 30, Tefsir, Bakara 12, 18, Salat 31; Muslim, Mesacid 11, (525);
Tirmizi, Bakara (2966), Salat 252, 339; Nesai, Kible 1 (2, 60) Salat 22, (1,
242).