|
|
|
KÜTÜB-İ
SİTTE HADİS-İ ŞERİFLERİ
4351 - Ebu Sa'id radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
(bir gun) halka hitap ederek buyurdular ki:
"Allah Teala Hazretleri bir kulunu, dunya ile nezdindekini tercihte muhayyer
birakti. O kul, Allah'in nezdindekini tercih etti."
Bu soz uzerine Hz. Ebu Bekr aglamaya basladi. Biz, Aleyhissalatu vesselam'in,
Allah tarafindan muhayyer birakilan bir kul hakkinda verdigi haber sebebiyle
onun aglamasina hayret ettik. Meger, muhayyer birakilan o kul Aleyhissalatu
vesselam'in kendisi imis. Meger bunu en iyi anlayan da aramizda Ebu Bekr imis.
Resulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Sohbetiyle olsun maliyla
olsun bana en ziyade ikramda bulunan Ebu Bekr'dir. Eger, ben Rabbimden baskasini
halil (dost) tutacak olsaydim, mutlaka Ebu Bekr'i halil edinirdim. (Allah
arkadasinizi kendine halil kildi). Ancak (aramizda) Islam kardesligi ve Islam
muhabbeti var ((bu) efdaldir).
Mescide acilan (hususi) hicbir kapi bbirakilmayip, hepsi kapatilacak, sadece
Ebu Bekr'in kapisi acik birakilacak."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 3, Menakibu'l-Ensar 45, Mesacid 80; Muslim, Fezailu's-Sahabe
2, (2382); Tirmizi, Menakib, (3661).
4352 - Ebu'd-Derda radiyallahu anh anlatiyor: "Ben Resulullah aleyhissalatu
vesselam'in yaninda oturuyordum. Derken, Ebu Bekr radiyallahu anh elbisesinin
etegini tutarak cikageldi. Oyle ki, dizleri acilmis durumdaydi. Aleyhissalatu
vesselam (onu bu halde gorur gormez):
"Arkadasiniz biriyle cekismis olmali!" buyurdular. Ebu Bekr selam verdi ve:
"(Ey Allah'in Rasulu!) Benimle Ibnu'l-Hattab arasinda bir sey (tatsizlik)
oldu. Uzerine yurudum, sonra da pisman oldum. Beni affetmesini taleb ettim,
kabul etmedi. Bunun uzerine sana geldim!" dedi. Aleyhissalatu vesselam da:
"Ey Ebu Bekr! Allah sana magfiret etsin!" buyurdu ve bunu uc kere tekrar etti.
Sonra da Omer radiyallahu anh, davranisindan pisman oldu. Ebu bekr radiyallahu
anh'in evine gitti ve:
"Ebu Bekr evde mi?" diye sordu. "Hayir!" cevabini alinca, o da dogru Aleyhissalatu
vesselam'in yanina geldi ve selam verdi: Aleyhissalatu vesselam'in yuzu (ofkeden)
renk renk olmaya basladi. Bu hal, Hz. Ebu Bekr radiyallah'i korkuttu. derhal
diz cokerek:
"Ey Allah'in Resulu! Bu meselede (hata benim), ben zulmettim!" dedi. Aleyhissalatu
vesselam (hepimize):
"Allah beni size (peygamber olarak) gonderdi. Size teblig ettigim zaman hepiniz
bana: "Sen yalancisin" dediniz. Ebu Bekr ise: "Dogru soyledin" dedi ve bana
caniyla, maliyla yardimci oldu. Siz arkadasimi bana birakirsiniz degil mi?"
buyurdular ve iki veya uc kere, bu sozu tekrar ettiler."
Ebu'd-Derda der ki: "Bundan sonra, (Resulullah'in hatiri icin) Ebu Bekr'e
hic eziyet edilmedi."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 5, Tefsir, A'raf 3.
4353 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'in
hastaligi siddetlenince, kendisine cemaate namazi kimin kildiracagi soruldu:
"Ebu Bekr'e soyleyin, halka namazi o kildirsin!" buyurdular. Hz. Aise radiyallahu
anha:
"Ebu bekr yufka yurekli bir kimsedir, senin yerinde namaza duracak olsa (dayanamayip
aglar ve aglamaktan halka kiraati duyuramaz, (namaz kildirma isini) Omer'e
emretseniz!" dedi. Aleyhissalatu vesselam yine: "Ebu Bekr'e soyleyin, namazi
kildirsin!" buyurdular. Hz. Aise onceki sozunu tekrar etti. Aleyhissalatu
vesselam: "Ona (Ebu Bekr'e) emredin, namazi kildirsin!" dedi ve:
"Siz (kadinlar) kendi kafaniza gore duzende Hz. Yusuf'un kadin arkadaslari
gibisiniz!" diye soylendi."
Buhari, Ezan 46.
4354 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'i
vefata goturen hastaligi siddetlendigi zaman, halka namazi Hz. Ebu Bekr radiyallahu
anh kildiriyordu. Pazartesi gunu, cemaat saf olmus halde namaza durdugu sirada
Aleyhissalatu vesselam hucresinin perdesini acti, ayakta oldugu halde bize
bakiyordu. Yuzu sanki bir mushaf yapragi gibi (ucuk) idi. Sonra tebessum ederek
guldu. Resulullah aleyhissalatu vesselam'i (boyle) gormenin sevinciyle namazi
bozayazdik. Hz. Ebu Bekr derhal safta namaz kilmak uzere geri cekildi. Resulullah
aleyhissalatu vesselam7in namaza geldigini zannetmisti. Ancak Aleyhissalatu
vesselam, bize isaret ederek namazi tamamlamamizi soyledi ve perdeyi indirdi.
O gun vefat etti."
Buhari, Ezan 46, 94, Amel fi's-Salat 6, Megazi 83; Muslim, Salat 98; Nesai,
Cenaiz 7, (7, 4).
4355 - Urve rahimehullah anlatiyor: "Abdullah Ibnu Omer'e musriklerin Resulullah
aleyhissalatu vesselam'a yaptiklari kotuluklerin en fenasi hangisi idi?" diye
sordum. Sunu anlatti:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam namaz kilarken Ukbe Ibnu Ebi Mu'ayt'in
kendisine gelerek ridasini boynuna gecirip siddetli sekilde bogdugunu gordum.
O sirada Ebu Bekr radiyallahu anh gelerek onu itti ve:
"Sen, Rabbim Allah'dir dedigi icin mi bir adami oldurmek istiyorsun? O size
Rabbinizden acik hukumler getirdi!" dedi."
Buhari, Fezailu'l-Ashab 5, Menakibu'l-ensar 29, Tefsir, Mu'min 1.
4356 - Sufyan rahimehullah dedi ki: "Kim, Hz. Ali'nin imamete, Hz. Ebu Bekr
ve Hz. Omer'den daha cok hak sahibi oldugu kuruntusuna duserse, Hz. Ebu Bekr'i,
Hz. Omer'i, Muhacirleri ve Ensarlari toptan hatakarlikla itham etmis olur.
Bu bozuk akidesiyle onun amelinin semaya yukselecegini zannetmiyorum."
Ebu Davud, Sunnet 8, (4630).
HZ. OMER'IN FAZILETI
4357 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Hz. Omer radiyallahu anh, Hz.
Ebu Bekr'e:
"(Ey Ebu Bekr!) Allah'in Rasulu Muhammed aleyhissalatu vesselam'dan sonra
insanlarin en hayirlisi" diye hitab etmisti. Hz. Ebu Bekr:
"Sen boyle soylersen ben (de sana) Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan isittigimi
soyleyecegim. Demisti ki: "Gunes, Omer'den daha hayirli bir kimse uzerine
dogup batmadi."
Tirmizi, Menakib, (3685).
4358 - Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
soyle dua etmisti: "Allahim, Islam'i su iki sahistan sana en sevgili olanla
aziz kil: Ebu Cehil ile veya Omer Ibnu'l-Hattab ile. Bunlardan Allah'a daha
sevgili olani Omer'di."
Tirmizi, Menakib, (3682).
4359 - Yine Ibnu Omer radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki:
"Allah Teala Hazretleri, hakki, Hz. Omer'in diline ve kalbine koydu." Ibnu
Omer der ki: "Halkin basina ne zaman bir is gelmis, (o hususta) Omer bir sey
demis, halk da baska bir sey demis ise mutlaka Omer radiyallahu anh'in dedigi
uzere Kur'an'dan bir vahiy gelmistir."
Tirmizi, Menakib, (3683); Ebu Davud, Harac 18, (2962).
4360 - Salim, babasi radiyallahu anh'tan naklediyor: "Dedi ki: "Ben Omer radiyallahu
anh'in bir sey icin: "Zannederim ki bu soyledir" deyip de dedigi gibi olmadigini
hic gormedim. (Nitekim bir gun), Omer otururken guzel bir adam yanindan gecti.
Omer: "Zannimda yanildim." Veya:
"Bu adam cahiliye devrindeki dini uzere devam etmektedir." Veya:
"Bu, cahiliyede kavminin kahiniydi!" dedi ve: "Su adami bana cagirin!" buyurdu.
Adam cagrildi. Omer:
"Zannimda yanildim veya sen cahiliye devrindeki dinin uzeresin! veya cahiliyede
sen onlarin kahini idin!" diyerek hakkindaki tereddutlerini dile getirdi.
Adam:
"Bugunku gibi bir gun gormedim (yani bugun gordugum seyi hic gormedim). Bugun
musluman bir kimse (olmayacak sekilde) karsilandi" dedi. Hz. Omer: "Sana yemin
veriyorum, benim istediklerimi dogru olarak soyleyeceksin!" buyurdu. Adam:
"Cahiliye devrinde ben onlarin kahinleri idim!" dedi. Omer ona:
"Disi cinninin sana getirdigi haberlerin en acayibi hangisi idi?" dedi. Adam:
"Bir gun ben carsida iken, bana disi cin geldi. Ondaki korkuyu biliyorum.
Dedi ki: "Sen cinni ve onun ye'sini ve basi uzerine devrilmesinden (yani kulak
hirsizligindan men olarak haber alamayisindan) sonraki umidsizligini ve sirtlarina
ince cullar konulmus genc develerle yetisilip yakalamasini gormedin mi?"
Omer soyle dedi: "Dogru soyledi. Ben onlarin putlarinin dibinde uyurken, bir
adam bir buzagi ile geldi ve kesti. O zaman ona birisi oyle bir bagirdi ki,
bu kadar yuksek sesle bagiran birisini hic isitmemistim. Soyle diyordu:
"Ey celih (ey dusmanligini aciga vuran kimse)! Emrun necih (zafer bulmus bir
is), reculun fasih (fasih konusan bir adam) var. Senden baska ilah yoktur
diyor!"
Oradaki cemaat o adama dogru sicradilar.
(Hz. Omer devamla dedi ki): "Ben bunu gorunce kendi kendime: "Ben bu isin
arkasinda ne oldugunu anlayincaya kadar buradan ayrilmayacagim!" dedim. Sonra
o zat yine bagirdi:
"Ey celih, emrun necih, reculun fasih (Ey dusmanligni aciga vuran kimse! Muvaffak
olacak bir is, fasih konusan bir adam (var)! Lailahe illallah! diyor!" Ben
kalktim. Aradan cok gecmeden "Bir peygamber (cikti)" dendi."
Buhari, Menakibu'l-Ensar 35.