|
|
|
KÜTÜB-İ
SİTTE HADİS-İ ŞERİFLERİ
4321 - Yine Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki: "Ademoglu nesillerinin en temizinden suzule suzule
gelerek icinde bulundugum nesilde ortaya ciktim."
Buhari, Menakib 23.
4322 - Yine Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki:
"Benimle benden onceki diger peygamberlerin misali, su adamin misali gibidir:
Adam mukemmel ve guzel bir ev yapmistir, sadece koselerinin birinde bir kerpic
yeri bos kalmistir. Halk evi hayran hayran dolasmaya baslar ve (o eksikligi
gorup): "Bu eksik kerpic konulmayacak mi?" der. Iste ben bu kerpicim, ben
peygamberlerin sonuncusuyum."
Buhari, Menakib 18; Muslim, Fedail 21, (2286).
4323 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki:
"Ben kiyamet gunu cennetin kapisina gelip acilmasini isterim. Hazin (kapici
melek): "Sen kimsin?" diye seslenir. Ben:
"Muhammed'im!" derim. Bunun uzerine:
"Sana aciyorum. Senden once kimseye acmamakla emrolundum!" diyecek!"
Muslim, Iman 333, (197).
4324 - Ibnu Mes'ud radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
(bir gun) yatsi namazini kildi. Sonra namazdan cikinca elimden tuttu. Batha-i
Mekke'ye kadar gidip orada beni oturttu. (Yere dairevi) bir hat cizip:
"Hattindan disari cikma! Sana bazi kimseler gelecek, sakin onlara bir sey
soyleme. Zira onlar seninle konusacak degiller!" buyurdu. Sonra diledigi yere
cekip gitti. Ben cizgimin icinde otururken bana bir grup insan geldi. Esmer
rankleriyle sanki Hindulara benziyorlardi. (Pek uzun olan) saclari, vucutlarini
oylesine ortmustu ki, ne bir avret yerlerini ne de bir elbiselerini goruyordum.
Bana kadar geldiler, ancak cizgiyi gecmediler. Sonra Resulullah aleyhissalatu
vesselam(in gittigi yere) yuruduler.
Gecenin sonuna dogru Resulullah aleyhissalatu vesselam, ben otururken yanima
geldi ve cizgiden iceri girdi. Dizime dayanip yatti. Yatinca (agzindan) soludu.
Ben oturuyordum. O da dizime dayanmis vaziyette boyle duruyorduk. Derken,
uzerinde beyaz elbiseler olan bir grup adam geldi. Guzelliklerinin derecesini
Allah bilebilir. Bana kadar yaklastilar. Bir kismi Aleyhissalatu vesselam'in
bas tarafina, bir kismi da ayaklari tarafina oturdular. Sonra aralarinda konusarak:
"Biz simdiye kadar bu peygambere verilen gibisinin, bir baskasina verildigini
hic gormedik. Bunun gozleri kapali, kalbi uyanik. Ona bir misal verin!" (dediler
ve su temsili anlattilar):
"Bir efendi kosk yaptirmis, sonra bir ziyafet verip sofra kurmus, insanlari
yiyip icmeye cagirmistir. Icabet edenler gelip yemeginden yiyip, suyundan
icmistir. Icabet etmeyenleri de cezalandirmistir" dediler ve kalktilar. Resulullah
aleyhissalatu vesselam da kendine geldi ve:
"Sunlarin ne dediklerini isittim. Onlarin kim olduklarini biliyor musun?"
dedi. ben: "Allah ve Resulu bilir!" dedim.
"Onlar meleklerdi!" buyurdu ve ilave etti:
"Onlarin getirdikleri temsilin manasini anladin mi?"
"Allah ve Resulu bilir!" dedim. Aleyhissalatu vesselam acikladi:
"Rahmen (olan Rabbimiz) cenneti kurdu. Kullarini ona davet etti. Kim davete
icabet ederse cennete girer, kim de icabet etmezse onu cezalandirir."
Tirmizi, Emsal 1, (2865).
4325 - Abdullah Ibnu Hisam radiyallahu anh anlatiyor: "Biz Resulullah aleyhissalatu
vesselam ile beraberdik. O sirada, Aleyhissalatu vesselam, Omer radiyallahu
anh'in elinden tutmustu. Hz. Omer:
"Ey Allah'in Resulu! Sen bana, nefsim haric herseyden daha sevgilisin!" dedi.
Resulullah hemen su cevabi verdi:
"Hayir! Nefsimi elinde tutan Zat-i Zulcelal'e yemin ederim, ben sana nefsinden
de sevgili olmadikca (imanin eksiktir)!"
Hz. Omer radiyallahu anh: "Simdi, sen bana nefsimden de sevgilisin!" dedi.
Bunun uzerine Aleyhissalatu vesselam:
"Iste simdi (kamil imana erdin) ey Omer!" buyurdular."
Buhari, Fedailu'l-Ashab 6, Isti'zan 27, Eyman 3.
4326 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki:
"Muhammed'in nefsi yed-i kudretinde bulunan Zat-i Zulcelal'e yemin olsun ki,
sizden birine, beni gormeyecegi bir gun gelecek ki, o gun beni beraberlerinde
gormek, ona ehlinden ve malindan daha makbul olacak."
Resulullah'in bu sozunu, Ashab, kendilerine olumunu haber veriyor diye yorumladilar.
Bunun uzerine, olumuyle kendisini kaybedince getirmis oldugu bereketleri musahede
ettikleri muddetce duyacaklari, Aleyhissalatu vesselam'a kavusma temennisini
kasdettigini bildirdi."
Muslim, Fezail 142, (2364).
4327 - Yine Ebu Hureyre radiyallahu anh hazretleri anlatiyor: "Ey Allah'in
Resulu! dendi. Sana peygamberlik ne zaman vacib oldu?
Soyle cevap verdi:
"Hz. Adem ruhla cesed arasinda iken!"
Tirmizi, Menakib 1, (3613).
4328 - Ibnu Mes'ud radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki:
"Sizden hic kimse yoktur ki ona, biri seytandan digeri melekten olmak uzere
yanindan ayrilmayan "karin" tevkil edilmemis olsun!"
"Size de mi ey Allah'in Resulu!" denildi.
"Bana da!" buyurdular. Ancak, Allah ona karsi bana yardim etti de o musluman
oldu. Artik o bana hayirdan baska bir sey emretmiyor!"
Muslim, Munafikun 69, (2814).
4329 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki:
"Bana bir mu'min selam verdi mi, kendisine mukabele etmem icin Allah ruhumu
bedenime iade eder. Ben de mutlaka selama mukabele ederim."
Ebu Davud, Menasik 100, (2041).
4330 - yine Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam'in Medine'ye girdigi gun, sehirdeki her seyi aydinlik burudu, vefat
ettigi gunde ise her sey karardi. Defin isinden ciktigimiz zaman hepimiz kalplerimizi
(vahyin inkitai sebebiyle) uzuntulu bulduk."
Tirmizi, Menakib 3, (3622).