|
|
|
KÜTÜB-İ
SİTTE HADİS-İ ŞERİFLERİ
ALI IBNU EBI TALIB VE HALID IBNU VELID'IN YEMEN'E GONDERILMESI (Veda Haccindan
once)
4271 - Hz. Bureyde radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam,
Hz. Ali radiyallahu anh'i humusu (ganimetin beste birini) almak uzere Halid'e
gonderdi. Halid radiyallahu anh, humusu ona verdi. ali, ondan (kendine) bir
cariye secti. Ali, geceleyin gusul yapmis olarak sabahha erdi. Ali'ye kizmistim.
Halid radiyallahu anh'a:
"Sunu gormuyor musun?" diye soylendim. Sonra da Resulullah aleyhissalatu vesselam'a
gelince durumu anlattim.
"Ey Bureyde! buyurdular, sen Ali'ye kiziyor musun?"
"Evet!" dedim.
"Kizma! buyurdular, zira onun humustaki hissesi aldigindan fazladir." (Ondan
sonra Ali en cok sevdigim insan oldu.)"
Buhari, Megazi, 61.
ZU'L-HALASA GAZVESI
4272 - Cerir Ibnu Abdillah radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam, bana: "Beni, Zu'l-Halasa'dan kurtarmaz misin?" buyurdu. Bu, Has'am'da
bir bina idi. el-Kabetu'l Yemaniyye denmekte idi. Ahmes kabilesinden yuzelli
atli ile oraya vardim. Ahmesliler at besleyen insanlardi. Ben ise at uzerinde
duramiyordum. (Durumu Resulullah'a soyledim.) Aleyhissalatu vesselam gogsume
vurdu; oyle ki, parmaklarinin izini gogsumun uzerinde gordum. Sonra:
"Allah'im, Cerir'i (atinin ustunde) sabit kil, onu hidayete ermis ve hidayet
edici kil!" buyurdu. Ben gittim, onu kirdim ve yaktim."
Buhari, Megazi 62, Cihad 154, 162, Menakibu'l-Ensar 21, Edeb 68, Da'avad,
19; Muslim, Fadailu's-Sahabe 137; Ebu Davud, Cihad 172, (2772).
ZATU'S-SELASIL GAZVESI
4273 - Ebu Osman en-Nehdi radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam Amr Ibnu'l-As radiyallahu anh'i Zatu's-Selasil ordusunun basinda
gondermisti.
Amr Ibnu'l-As der ki: "(Ya Resulullah) sana en sevgili insan kimdir?" dedim.
"Aise'dir!" buyurdular. Ben tekrar sordum:
"Erkeklerden kim?"
"Onun babasidir!" buyurdular. Ben bir kere daha sorayim dedim:
"Sonra kim?"
"Omer" buyurdular ve bazi erkek saydilar. Beni en sona atacak korkusuyla sukut
edip baska sormadim."
Buhari, Megazi 63, Fedailu'l-Ashab 5; Muslim, Fedailu'l-Ashab 8, (2384).
TEBUK GAZVESI
4274 - Ebu Musa radiyallahu anh anlatiyor: "Ashabim, Resulullah aleyhissalatu
vesselam'a usre (darlik) ordusu, yani Tebuk Gazvesi sirasinda yuklerini koyacaklari
deve hakkinda sormam icin beni gonderdiler.
Yanina vardigimda meger ofkeliymis de ben hissedememisim.
"Ey Allah'in Resulu, dedim, arkadaslarim size, beni gonderdiler, kendilerine
yuk devesi vermenizi istiyorlar."
"Vallahi ben onlara hicbir yuk devesi veremem!" buyurdular. Ayrildim, ama
uzgundum, hem yuk devesi verilmeyisine, hem de bana kizmis olabilecegi korkusuyla
uzgundum. Arkadaslarimin yanina varip Aliyhissalatu vesselam'in soyledigini
kendilerine haber verdim.
Sonra Resulullah bana birini (Bilal'i) gondererek beni cagirdi ve:
"Su cifti, su cifti, su cifti al! Bunlari arkadaslarina gotur. Ve de ki:
"Allah -veya Resulullah- sizi bunlarla tasiyacak, bunlara binin" dedi. Ben
onlari arkadaslarima goturdum ve:
"Resulullah sizleri bunlarla tasiyacak. Lakin, vallahi sizden biri, sizin
icin ilk istedigim zaman, Resulullah'in soyledigini ve vermen dedigini duyan
birine gitmedikce yakanizi birakmam" dedim. Arkadaslarim:
"Vallahi sen yanimizda (muttehem degilsin), dogru soyledigine inaniyoruz.
Ama sen yine de diledigini yap!" dediler. Ebu Musa, onlardan bir grupla gitti.
Resulullah aleyhissalatu vesselam'in once soylemis oldugu sozu isitenlere
vardilar. Bunlar Ebu Musa'nin kendilerine soyledigi seyleri aynen soylediler."
Buhari, Megazi 78, 74, Humus 15, Zebaih 26, Eyman 1, 4, 18, Kefaret 9, 10,
Tevhid 56; Muslim, Eyman 8, (1649).
4275 - Vasile Ibnu'l-Eska' radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam Tebuk Gazvesine katilmak icin cagrida bulundu. Ben hemen ehlime gittim.
Gazveye gitmeye yoneldim. Resulullah'in ashabinin ilk kismi yola cikmisti
bile. Medine'de seslenmeye basladim:
"(Ganimetten gelecek) hissesi tasiyana olacak bir kimseyi (devesiyle) tasiyacak
bir kimse yok mu?" diyordum. Ensar'dan yasli bir zat:
"Kendisini munavebe ili bindirmem ve yiyecegini de vermem karsiliginda (savastan
elde edecegi) hissesi bize olmak kaydiyla gotururum!" dedi. Ben:
"Anlastik!" dedim. Ensari:
"Oyleyse Allah'in bereketi uzere yuru!" dedi. Boylece en hayirli bir arkadasla
yola ciktim. Allah ganimet de nasib etti, hisseme bir miktar deve isabet etti.
Bunlari surup, (beni devesine alan Ensariye) getirdim. Adam cikip devesinin
havidindaki cullardan biri uzerine oturdu, ve:
"Bu develeri sen geri sur!" dedi. Sonra tekrar:
"Sen bu develeri ileri sur. (bana getirme)!" dedi ve ilave etti: "Ben senin
bu develerini degerli goruyorum" dedi. Vasile de:
"Bu baslangicta anlastigimiz sarta gore senin ganimetin!" dedim. Ama Ensari:
"Ey kardesimin oglu, ganimetini al. Ben senin bu maddi payini istememistim
(sevaba, manevi kazanca istirak etmeyi dusunmustum)" dedi."
Ebu Davud, Cihad 123, (2676).
KISKANCLIK BOLUMU
4276 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki: "Allah kiskanctir, mu'min de kiskanctir. Allah'in
kiskanmasi, mu'minin Allah'in haram ettigi seyi yapmasidir."
Buhari, Nikah 107, Muslim, Tevbe 36, (2761); Tirmizi, Rada' 14, (1168).
4277 - Ibnu Mes'ud radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'i
isittim, soyle diyordu: "Allah'dan daha kiskanc kimse yoktur. Bu sebeptendir
ki fevahisin acigini da kapalisini da haram kildi. Medihten Allah kadar hoslanan
bir kimse de yoktur. Bu sebeptendir ki nefsini medhetmistir."
Buhari, Nikah 107, Tefsir, en'am 7, Tefsir, A'raf 1, Tevhid 15; Muslim, Tevbe
33, (2760); Tirmizi, Daavat 97, (3520).
4278 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Sa'd Ibnu Ubade radiyallahu
anh dedi ki: "Ey Allah'in Resulu, ben zevcemle birlikte bir adam yakalasam,
dort sahid getirinceye kadar ona muhlet mi taniyacagim?"
"Evet!" buyurdu Aleyhissalatu vesselam. Sa'd:
"Asla dedi, seni hakla gonderen Zat-i Zulcelal'e yemin olsun, sahid aramazdan
once kilincimi indiririm."
Resulullah aleyhissalatu vesselam:
"Su efendinizin soyledigine bakin! Evet (biliyoruz ki) o kiskanc bir adamdir.
Ama ben ondan da kiskancim, Allah da benden kiskanc."
Muslim, Li'an 16, (1498); Muvatta, Akdiye 17, (2, 737); Ebu Davud, Diyat 12,
(4532).
4279 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
bir gece yanimdan cikip gitmisti. (Benim nobetimde) hanimlarindan birinin
yanina gitmis olabilir diye icime kiskanclik dustu. Geri gelince halimi anladi
ve:
"Kiskandin mi yoksa?" dedi. Ben de:
"Evet! Benim gibi biri senin gibi birini kiskanmaz da ne yapar?" dedim. Aleyhissalatu
vesselam:
"Sana yine seytanin gelmis olmali" dedi. Ben:
"Benimle seytan mi var?" dedim.
"Seytani olmayan kimse yoktur" dedi.
"Seninle de var mi?" dedim
"Evet, Ancak ona karsi Allah bana yardimci oldu da musluman oldu!" buyurdu."
Muslim, Munafikun 70, (2815); Nesai, Isretu'n-Nisa 4, (7, 72).
4280 - Yine Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Safiyye radiyallahu anha
gibi guzel yemek yapani gormedim. (Bir defasinda) Resulullah aleyhissalatu
vesselam benim odamda iken, Safiyye ona yemek yapip (gondermisti). Cok siddetli
bir kiskanclik hissettim. Oyle ki beni bir titreme sardi. (Gidip) kabini kirdim,
sonra da pisman oldum ve:
"Ey Allah'in Resulu dedim, yaptigim bu hareketin keffareti nedir?"
"Tabaga ayniyla tabak, yemege misliyle yemek!" buyurdular."
Ebu Davud, Buyu 91, (3568); Nesai, Isretu'n-Nisa 4, (7, 71).