|
|
|
KÜTÜB-İ
SİTTE HADİS-İ ŞERİFLERİ
KUR'AN'IN FAZILETINE DAIR
411 - Haris el-A'ver anlatiyor: "Mescide ugramistim, gordum ki halk, zikri
terkedip malayani konulara dalmis, konusuyor. Hz. Ali (radiyallahu anh)'ye
cikip durumdan haberdar ettim. Bana:
-"Dogru mu soyluyorsun, oyle mi yapiyorlar?" dedi, Ben:
-"Ben Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in soyle soyledigini isittim:
-"Haberiniz olsun bir fitne cikacak!" Ben hemen sordum:
-"Bundan kurtulus yolu nedir Ey Allah'in Resulu?" Buyurdu ki:
-"Allah'in Kitabi (na uymak)dir. O'nda sizden onceki (milletlerin ahvaliyle
ilgili) haber, sizden sonra (kiyamete kadar) gelecek fitneler ve kiyamet ahvali
ile ilgili haberler mevcut. Ayrica sizin aranizda (iman-kufur, taat-isyan,
haram-helal vs. nevinden) cereyan edecek ahvalin de hukmu var. O, hak ile
batili ayirdeden olcudur. O'nda hersey ciddidir, gayesiz bir kelam yoktur.
Kim akilsizlik edip, O'na inanmaz ve O'nunla amel etmezse, Allah onu helak
eder. Kim O'nun disinda hidayet ararsa Allah onu saptirir. O Allah'in saglam
ipidir. O, hikmetli olan zikirdir, O dosdogru yoldur. O, kendine uyan hevalari
koymaktan, kendisini (kiraat eden) delilleri iltibastan korur. Alimler ona
doyamazlar. Onun cokca tekrari usanc vermez, tadini eksiltmez. Insani hayretlere
dusuren mumtaz yonleri son bulmaz, tukenmez, O oyle bir kitaptir ki, cinler
isittikleri zaman soyle demekten kendilerini alamadilar: "Biz, hic duyulmadik
bir tilavet dinledik. Bu dogruya goturmektedir, biz onun (Allah kelami olduguna)
inandik" (Cin 1). Kim ondan haber getirirse dogru soyler. Kim onunla amel
ederse ucrete mazhar olur. Kim onunla hukum verirse adaletle hukmeder. Kim
ona cagrilirsa, dogru yola cagrilmis olur. Ey A'ver, bu guzel kelimeleri ogren."
Tirmizi, Sevabu'l-Kur'an 14, 2908.
412 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Bir grup, Kitabullah'i okuyup ondan ders almak uzere Allah'in
evlerinden birinde bir araya gelecek olsalar, mutlaka uzerlerine sekinet iner
ve onlari Allah'in rahmeti burur. Melekler de kanatlariyla sararlar. Allah,
onlari, yaninda bulunan yuce cemaatte anar"
Ebu Davud, Salat 349, 1455. H; Tirmizi, Kira'at 3, 2946 H.; Muslim, Zikir
38, 2699 H; Ibnu Mace, Mukkaddime 17, 225. H.
413 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam): "Sizden kim evine dondugu zaman uc adet gebe, iri, semiz deve bulmayi
istemez?" diye sordu. "Hepimiz isteriz" diye cevap verdik. "Oyle ise, buyurdu,
kim namazda uc ayet okusa bu ona, uc iri ve semiz deveden daha hayirlidir"
Muslim, Salatu'l-Musafirin, 250 (802).
414 - Ukbetu'bnu Amir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Biz Suffa'da iken Resulullah
(aleyhissalatu vesselam) (disari) cikarak: "Hanginiz hergun hic gunah islemeden
ve akrabalik baglarini da bozmadan Buthan'a veya Akik'e gidip oradan (zahmete
ve masrafa girmeden) iki adet iri horguclu disi deve tutup getirmeyi ister?"
diye sordu. Biz: "Ey Allah'in Resulu bunu hepimiz isteriz" dedik. Hz. Peygamber
(aleyhissalatu vesselam): "-O halde birinizin mescide gidip orada Allah'in
kitabindan iki ayeti ogrenmesi veya okumasi, kendisi icin iki deveden daha
hayirlidir. Uc ayet onun icin uc deveden, dort ayet onun icin dort deveden
ve okunacak ayetler kendi sayilarinca deveden daha hayirlidir" buyurdular."
Muslim, Salatu'l-Musafirin 251; Ebu Davud, Salat 349, 1456 H.
415 - Ibnu Mes'ud (radiyallahu anh) anlatiyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu
vesselam)'i dinledim, soyle diyordu: "Kur'an-i Kerim'den tek harf okuyana
bile bir sevab vardir. Her hasene on misliyle (kayde gecer). Elif-Lam-Mim
bir harftir demiyorum. Aksine elif bir harf, lam bir harf ve mim de bir harftir."
Tirmizi, Sevabu'l-Kur'an 16, 2912. H.
416 - Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) buyurdular ki: "Cenab-i Hakk, Kur'an-i Kerim'i (guzel bir sesle
aciktan okuyan bir peygambere kulak ver(ip sevabi bol kil)digi kadar hicbir
seye kulak ver(ip mukafaat ihsan et)memistir."
Buhari, Tevhid 32, 52, Fedailu'l-Kur'an 19; Muslim, Musafirin 232, 233, 234,
Ebu Davud, Vitr 20; Tirmizi, Sevabu'l Kur'an 17; Nesai, Iftitah 83; Ibnu Mace,
Ikamet 176, (1340).
417 - Buhari'nin bir rivayetinde Resulullah (aleyhissalatu vesselam) soyle
buyurmaktadir: "Kur'an'i teganni etmeyen bizden degildir." (Sahabeden biri,
bununla) aciktan okumayi kastediyor demistir."
Buhari, Tevhid, 32, 44.
Teganni: "kiraatin huzunlu ve dokunakli kilinmasidir."
418 - Ebu Umame (radiyallahu anh) anlatiyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu
vesselam)'in soyle soyledigini isittim: "Allah, geceleyin Kur'an okuyan bir
kula kulak verdigi kadar hicbir seye kulak verip dinlemez. Allah'in rahmeti
namazda oldugu muddetce kulun basi ustune sacilir. Kullar, ondan ciktigi andaki
kadar hicbir zaman Allah'a yaklasmis olmaz."
Ebu'n Nadr der ki: "Ondan" tabiriyle "Kur'an'dan" denmek istenmistir."
Tirmizi, Sevabu'l- Kur'an, 17, 2913 (13).
419 - Ukbe Ibnu Amir (radiyallahu anh) anlatiyor: Resulullah (aleyhissalatu
vesselam)'i dinledim soyle diyordu: "Kur'an'i cehren (aciktan) okuyan, sadakayi
aciktan veren gibidir. Kur'an'i gizlice okuyan, sadakayi gizlice veren gibidir."
Tirmizi, Sevabu'l-Kur'an 20, 2920; Ebu Davud, Salat 315, 1333; Nesai, Zekat
68.
420 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Bir adam: "Ey Allah'in Resulu,
Allah'a hangi amel daha sevimlidir?" diye sordu. Resulullah (aleyhissalatu
vesselam): "Yolculugu bitirince tekrar yola basliyan" cevabini verdi. "Yolculugu
bitirip tekrar baslamak nedir?" diye ikinci sefer sorunca: "Kur'an'i basindan
sonuna okur, bitirdikce yeniden baslar" cevabini verdi."
Tirmizi, Kiraat 4, 2949. H.