|
|
|
KÜTÜB-İ
SİTTE HADİS-İ ŞERİFLERİ
4181 - Ibnu'l-Museyyeb ve Suleyman Ibnu Yesar rahimehumullah anlatiyor: "Tuleyha
el-Esediyye, Resid es-Sakafi'nin nikahi altinda idi. Resid, Tuleyha'yi bosadi.
Kadin, iddeti icerisinde iken evlendi. Hz. Omer radiyallahu anh, ona da kocasina
da degnekle cokca vurdu ve aralarini ayirdi. Sonra sunu soyledi: "Iddeti icerisinde
hangi kadin evlenirse, onun evlenen kocasi, gerdek yapmamis bile olsa aralari
ayrilacak ve kadin, onceki iddetinden geri kalan kismi tamamlayacak. Sonra
ikincisi, taliblerden bir talib olacak. Eger erkek, kadinla gerdek yapmis
idiyse, aralari ayrilir, kadin onceki iddetini tamamlar. Sonra ikinciden dolayi
yeniden iddet bekler. Bunlar ebediyyen evlenemezler."
Ibnu'l-Museyyeb der ki: "Erkek, kadini kendine helal addettigi icin ona tam
mehir oder."
Muvatta, Nikah 27, (2, 536).
4182 - Nafi' anlatiyor: "Safiyye Bintu Ebi Ubeyd, kocasi Ibnu Omer'den iddet
beklerken gozlerinden hastalandi. Gozleri nerdeyse capaklaniyordu, yine de
surme cekmedi."
Muvatta, Talak 107, (2, 599).
4183 - Ibnu Mes'ud radiyallahu anh kendi anlattigina gore, su ayeti okumustu.
(Mealen): "Bosanan kadinlar, kendi kendilerine, uc aybasi hali beklerler..."
(Bakara 228). Ve su ayeti (mealen): "Ey peygamber! Kadinlari bosayacaginizda,
onlari, iddetlerini gozeterek bosayin ve iddeti sayin. Rabbiniz olan Allah'tan
sakinin. Onlari, -apaciak bir hayasizlik yapmalari hali bir yana- evlerinden
cikarmayin, onlar da cikmasinlar. Bunlar, Allah'in sinirlaridir. allah'in
sinirlarini kim asarsa, suphesiz, kendine yazik etmis olur. Bilmezsin, olur
ki, Allah bunun ardindan (gonlunuzde sevgi gibi) bir hal meydana getirir.
Kadinlarin iddet sureleri biteceginde, onlari ya uygun bir sekilde alikoyun,
ya da uygun bir sekilde onlardan ayrilin; icinizden de iki adil sahid getirin,
sahidligi Allah icin yapin. Iste bu, allah'a ve ahiret gunune inanan kimseye
verilen oguttur. Allah kendisine karsi gelmekten sakinan kimseye kurtulus
yolu saglar, ona beklemedigi yerden rizik verir. Allah'a guvenen kimseye O
yeter. Allah buyurdugunu yerine getirendir. Allah her sey icin bir olcu var
etmistir. Kadinlariniz icinde ay hali gormekten kesilenler ile, henuz ay hali
gormemis olanlarin iddetleri hususunda supheye duserseniz, bilin ki, onlarin
iddet beklemesi uc aydir..." (Talak 1-4).
Ve dedi ki: "Bu, bosanan kadinlarin iddetleridir. Allah Teala Hazretleri bundan
henuz temas edilmemis olan kadinlari, "Ey iman edenler, mu'min kadinlarla
nikahlanip, onlari, temasta bulunmadan bosadiginizda artik onlar icin size
iddet saymaya luzum yoktur. Kendilerine bagista bulunarak onlari guzellikle
serbest birakin" (Ahzab 49) me'alindeki ayetle istisna etmistir.
Yine Allah Teala buyurur ki, (mealen): "Icinizden olenlerin birakmis oldugu
esler, kendi kendilerine dort ay on gun beklerler; muddetleri sona erdiginde,
onlarin kendi haklarinda uygun sekilde yaptiklarindan dolayi size sorumluluk
yoktur" (Bakara 134). Sonra Allah Teala Hazretleri, kadinlardan hamile olanlarin
ruhsatini su ayetle indirmistir. (Mealen): "(Bosanan veya kocasi olen kadinlardan)
gebe olanlarin iddeti dogumlari ile tamamlanir..." (Talak 4).
Rezin tahric etmistir.
ARIYET BOLUMU
4184 - Safvan Ibnu Umeyye radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam Huneyn savasi sirasinda benden bir miktar zirhi ariyet olarak istedi.
Ben de: "Zorla (gasbederek) mi almak istiyorsun?" dedim. "Hayir!" dedi, "garantili
olarak taleb ediyorum!"
Ebu Davud, Buyu' 90, (3562).
4185 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselambir
tabak istiare etmisti, kap ziyana ugradi. Sahiplerine tazmin etti."
Tirmizi, Ahkam 23, (1360).
4186 - Semure radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki: "Aldigi seyi sahibine odemek "el'e vecibedir." Katade der ki:
"Hasan (bunu rivayet ettigini) unuttu ve dedi ki: "O, (yani ariyet) emanetindir.
(Zayi olmasi halinde) sana tazmin gerekmez."
Ebu Davud, Buyu' 90, (3561); Tirmizi, Buyu 39, (1266)
4187 - Ebu Umame radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki: "Ariyet (sahibine) verilecektir. Kefil borcludur, borc odenmelidir."
Tirmizi, Buyu 39, Vesaya 5, (2121), (1265); Ebu Davud, Buyu' 90, (3569).
4188 - Hz. Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam buyurdular ki: "Baskasina sutunden istifade etmesi icin verilecek
bir hayvan olarak, sutlu deve ve bol sutlu koyun ne muvafiktir. Sabah bir
kap, aksam bir kap sut verir."
Buhari, Hibe 35, Esribe 14; Muslim, Zekat 73, (1019).
UMRA VE RUKBA
4189 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselambuyurdular
ki: "Kim bir baskasina hayat boyu ev bagisinda bulunursa, artik bu ev onun
ve varislerinin olur. Bu soz, o maldaki hakkini keser. Ev, kendine omur boyu
bagislanana ve onun varislerine aittir."
Buhari, Hibe 32, Muslim, Hibat 21, (1625); Muvatta, Akdiye 43, (2, 752); Ebu
Davud, Buyu 87, 88, 89, (3550-3558); Tirmizi, Ahkam 15, (1350); Nesai, Umra
2, 3, 4, (6, 272-278).
Sahiheyn'de gelen bir diger hadiste: "Resulullah aleyhissalatu vesselam umra
hakkinda "kendisine bagislananin lehinde hukmetti" seklinde gelmistir.
Bir baska rivayette: "Umra caizdir" denmistir.
Muslim'in bir rivayetinde: "Umra onun ehline mirastir" denmistir.
4190 - Zeyd ibnu Sabit radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselambuyurdular ki: "Kim bir seyi umra kilarsa o sey artik mu'mer'e (umre
kilinan sahsa) aittir, hayatta iken de olmus iken de. Mali rukba kilmayin.
Kim de rukba kilarsa (bu mal miras) yolundadir."
Ebu Davud, Buyu 89, (3559); Nesai, Rukba 1, (6, 269).