|
|
|
KÜTÜB-İ
SİTTE HADİS-İ ŞERİFLERİ
4001 - Ebu'd-Derda radiyallahu anh'in anlattigina gore, kendisine bir adam
gelerek idrar tutukluguna yakalandigini soyledi. O da adama: "Ben Resulullah
aleyhissalatu vesselam'dan soyle soyledigini isittim" dedi: "Sizden kim hastalanirsa
su duayi okusun: "Rabbuna'llahu'llezi fi's-semai tekaddese ismuke, emruke
fi's-semai ve'l-ardi kema rahmetike fi's-semai fec'al rahmeteke fi'l-ardi.
Vegfir lena hubena ve hatayana. Ente Rabbu't-tayyibin. Enzil rahmeten min
rahmetike ve sifaen min sifaike ala haza'l vec'i fe yebreu. (Ey huzuru semavati
dolduran Rabbim! Senin ismin mukaddestir. Senin emrin arz ve semadadir, tipki
Rahmetin semada oldugu gibi. Arza da rahmetinden gonder ve bizim gunahlarimizi
ve hatalarimizi affet. Sen (kotu soz ve fiillerden kacinan) butun iyi kimselerin
Rabbisin. Bu agriya, Rahmetinden bir rahmet, sifandan bir sifa indir, iyilessin."
(Ebu'd-Derda radiyallahu anh, adama) bu duayi okumasini emretti. O da okudu
ve iyilesti."
Ebu Davud, Tibb 19, (3892).
4002 - Osman Ibnu Ebi'l-As radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam'a musluman oldugum gunden beri bedenimde cekmekte oldugum bir agrimi
soyledim. Bana: "Elini, vucudunda agriyan yerin uzerine koy ve su duayi oku!"
buyurdu. Dua su idi: Uc kere: "Bismillah" tan sonra yedi kere, "Euzu bi-izzetillahi
ve kudretihi min serri ma ecidu ve uhaziru." "Bedenimde cekmekte oldugum su
hastaligin serrinden Allah'in izzet ve kudretine siginiyorum" diyecektim.
Bunu bircok kereler yaptim. Allah Teala hazretleri benden hastaligi giderdi.
Bunu ehlime ve baskalarina soylemekten hic geri kalmadim."
Muslim, Selam 67-(2202); Muvatta, Ayn 9, (2, 942); Ebu Davud, Tibb 19, (389);
Tirmizi, Tibb 29, (2081).
4003 - Hz. Ebu Sa'id radiyallahu anh anlatiyor: "Biz, (Resulullah aleyhissalatu
vesselam'in cikardigi askeri) bir seferdeydik. Bir yerde konakladik. Yanimiza
bir cariye gelip: "Obamizin efendisi Selim'i bir zehirli soktu. Onunla mesgul
olacak erkekler de su anda yoklar. sizde rukye yapan biri var mi?" dedi. Bunun
uzerine bizden rukye hususunda maharetini bilmedigimiz bir adam kalkip onunla
gitti ve adama okuyuverdi. Adam iyilesti. Kendisine otuz koyun verdiler. Bize
sutunden icirdi. Ona: "Yahu sen rukye bilir miydin?" dedik. "Hayir, ben sadece
Fatiha okuyarak rukye yaptim" dedi. Biz kendisine "Resulullah aleyhissalatu
vesselam'a sormadan (bu verdiklerine) dokunma!" dedik. Medine'ye gelince,
durumu ona soyledik. Aleyhissalatu vesselam "Fatiha'nin rukye oldugunu (tedavi
maksadiyla okunacagini) sana kim soyledi? (verdikleri koyunlari paylasin,
bana da bir hisse ayirin!" buyurdular."
Buhari, Tibb 39, 323, Icare 16, Fedailu'l-Kur'an 9; Muslim, selam 66, (2201);
Ebu Davud, Tibb 19, (3900); Tirmizi, Tibb 20, (2064, 2065).
RUKYEDEN NEHIY
4004 - Imran Ibnu Husayn radiyallahu anhuma anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu
vesselam: "Ummetimden yetmisbin kisi (Mahser'de) hesaba cekilmeden cennete
girecektir!" buyurdular. Kendisine: "Ey Allah'in Resulu! Bunlar kimlerdir?"
diye sual edildi.
"Onlar, kendilerine daglamayanlar, rukyeye basvurmayanlar, tesa'ume (ugursuzluga)
inanmayanlar ve Rablerine tevekkul ederlerdir!" buyurdu.
Ukkase radiyallahu anh kalkip: "Ey Allah'in Resulu! Dua buyur, Allah beni
onlardan kilsin!" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "Sen onlardansin!" mujdesini
verdi. Bir baskasi daha kalkip: "Ey Allah'in Resulu! Beni de onlardan kilmasi
icin Allah'a dua ediver!" dedi. Aleyhissalatu vesselam: "O hususta Ukkase
senden once davrandi!" cevabini verdi."
Muslim, Iman, 371, (218).
4005 - Ibnu Mes'ud radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'i
isittim, diyordu ki: "Rukyelerde, temimelerde (muskalarda), tivelelerde (muhabbet
muskasi) bir nevi sirk vardir." Bunu isiten bir kadin atilarak, (Ibnu Mes'ud'a):
"Boyle soylemeyin, benim gozum agriyordu. Falan yahudiye gittim geldim. O
bana rukye yapti. Agrim kesildi" dedi. Abdullah Ibnu Mes'ud radiyallahu anh
tereddut etmeden, "Bu (agri) seytanin isiydi, o eliyle durtuyordu, sana rukye
yapilinca vazgecti. Bu durumda sana Resulullah aleyhissalatu vesselam gibi,
soyle soylemem kafidir: "Izhebi'l-bas Rabbe'n-nas esfi ente's-Safi, La sifae
illa sifauke, sifaen la yugadiru sakamen. "Ey insanlarin Rabbi, aciyi gider,
sifa ver, sen Safisin. Senin sifandan baska bir sifa yoktur, hicbir hastaligi
terketmeyen bir sifa istiyorum."
Ebu Davud, Tibb 17, (3883).
4006 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan
nusre hakkinda sorulmustu: "O seytan isidir!" buyurdu."
Ebu Davud, Tibb 9, (3868).
4007 - Isa Ibnu Hamza rahimehullah anlatiyor: "Abdullah Ibnu Ukeym radiyallahu
anh'in yanina girdim. Kendisinde kizillik vardi. "Temime (muska) takmiyor
musun?" diye sordum. Bana su cevabi verdi: "Bundan Allah'a siginirim. Zira
Resulullah aleyhissalatu vesselam soyle buyurmustu: "Kim bir sey takinirsa,
ona havale edilir."
Tirmizi, Tibb 24, (2073).
TAUN VE VEBA
4008 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam'a
taundan sual edilmisti. Su cevabi verdi: "O, sizden oncekilere Allah'in gonderdigi
bir azabti. (Simdi) Allah onu mu'minlere bir rahmet kildi. Taun cikan memlekette
bulunan bir kul, kendisine Allah'in takdir ettigi seyin ulasacagini bilip,
sevap umuduyla sabredip orada kalir ve disari cikmazsa, mutlaka ona sehid
sevabinin bir misli verilir."
Buhari, Tibb 31, Enbiya 50, Kader 15.
4009 - Hz. Usame radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki: "Bir yerde veba ciktigini duyarsaniz oraya girmeyiniz, bulundugunuz
yerde veba cikmissa oradan ayrilmayiniz."
Buhari, Tibb 30, Enbiya 50, Hiyel 13; Muslim, Selam 92 (2218); Muvatta, Cami
23, (2, 896); Tirmizi, Cenaiz 66, (1065).
4010 - Yahya Ibnu Abdillah Ibni Bahir anlatiyor: "Bana, Ferve Ibnu Museyk
el-Muradi radiyallahu anh'in su sozunu dinleyen zat haber verdi: "Ey Allah'in
Resulu! dedim, yanimizda Ebyen denen bir yer var. Burasi bizim ekim yerimiz
ve gecim kaynagimizdir. Ancak vebali bir yerdir. (Bize ne yapmamizi tavsiye
edersiniz)?" Aleyhissalatu vesselam su cevabi verdi: "Orayi tamamen birak.
Zira hastaliga yaklasmada helak var!"
Ebu Davud, Tibb 24, (3923).