|
|
|
KÜTÜB-İ
SİTTE HADİS-İ ŞERİFLERİ
3871 - Hz. Cabir radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
cuzzamli bir kimsenin elinden tuttu ve kendisiyle birlikte elini tabaga koydu,
sonra da:
"Allah'a guvenerek ve O'na tevekkul ederek ye!" buyurdu."
Ebu Davud, Tibb 24, (3925); Tirmizi, Et'ime 19, (1818); Ibnu Mace, Tibb 44,
(3542).
Rezin sunu ilave etti: "Bunu Ebu Bekr ve Omer radiyallahu anhuma da yaptilar
ve ayni seyleri soylediler."
3872 - Serid Ibnu Suveyd radiyallahu anh anlatiyor: "Sakif hey'eti arasinda
bir de cuzzamli vardi. Resulullah aleyhissalatu vesselam ona bir haber gondererek:
"Biz seninle bey'atimizi yaptik, sen hemen geri don!" buyurdular."
Muslim, Selam 126, (2231); Ibnu Mace, Tibb 44, (3544).
3873 - Ebu Hureyre radiyallahu anh anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
kendisine, ilk cikan turfanda meyve getirildi de, o zaman soyle dua ederdi:
" Allah'im Medine'mizi bizim icin mubarek kil, meyvelerimizi, mudd'umuzu,
sa'mizi mubarek kil, bereketlerini kat kat artir."
Bu duadan sonra, getirilen meyveyi orada hazir bulunan cocuklarin en kucugune
verirdi."
Muslim, Hacc 474, (1373).
3874 - Hz. Aise radiyallahu anha anlatiyor: "Ashab bir koyun kesmisti. Bu
sirada bir dilenci geldi. Etten bir miktar verdiler. Derken baska gelenler
oldu, onlara da verdiler. Geriye yine de et kaldi. Resulullah aleyhissalatu
vesselam sordu: "Koyundan geri ne kaldi?" "Sadece omuzu kaldi!" dediler. Aleyhissalatu
vesselam ise: "Omuzu haric geri tarafi kaldi!" buyurdular."
Tirmizi, Kiyamet 34, (2472).
KELER
3875 - Ibnu Abbas radiyallahu anhuma anlatiyor: "Halid Ibnu'l-Velid radiyallahu
anh'in bana bildirdigine gore, Halid, Resulullah aleyhissalatu vesselam ile
birlikte, Resulullah'in zevceleri Meymune radiyallahu anha'nin yanina girerler.
-Meymuna hem onun ve hem de Ibnu Abbas'in teyzeleri idi. Meymune'nin yaninda
kizartilmis bir keler gorurler. Bunu, Necid'den, kiz kardesi Hufeyde Bintu'l-Haris
getirmisti. Meymune radiyallahu anha keleri Resulullah aleyhissalatu vesselam'in
onune surdu. Onune bir yemek cikarilip da ondan bahsedilmeyip ve isminin de
zikredilmedigi durum nadirdi. (Resulullah aleyhissalatu vesselam kelere elini
uzatmisti ki.) orada hazir bulunan kadinlardan biri:
"Resulullah aleyhissalatu vesselam'a takdim ettiginiz seyden haber verin,
ne oldugunu soyleyin!" dedi. Bunun uzerine:
"O kelerdir!" dediler. Bunun uzerine Resulullah (uzatmis oldugu) elini derhal
geri cekti. Halid radiyallahu anh:
"Bu haram midir, ey Allah'in Resulu?" dedi. Resulullah:
"Hayir, ancak o benim kavmimin diyarinda bulunmuyor. Bu sebeple (onu yemeye
aliskin degilim), icimde tiksinme hissediyorum!" buyurdular. Halid radiyallahu
anh der ki: "Ben keleri (onume) cekip yedim. Resulullah bakiyor fakat beni
yasaklamiyordu."
Buhari, Et'ime 10, 14, Zebaih 33; Muslim, Sayd 43, 44, 45, (1945, 1946, 1948);
Muvatta, Isti'zan 10, (2, 968); Ebu Davud, Et'ime 28, (3793, 3794), Esribe
21, (37); Nesai, Sayd 26, (7, 198, 199).
3876 - Ebu Sa'id radiyallahu anh anlatiyor: "Bir bedevi Resulullah aleyhissalatu
vesselam'a gelerek:
"Ben keleri bol olan bir bolgede yasiyorum. Keler ailemin yiyeceginin ekseriyetini
teskil ediyor (bunun bir mahzuru var mi; ne buyurursunuz?" diye sordu. Ama
Resulullah cevap vermedi. Biz: "Tekrar sor!" dedik. O tekrar sordu. Resulullah
cevap vermedi. Adam ucuncu sefer sordu. Ucuncude Resulullah adama seslenip
yanina cagirdi ve:
"Ey bedevi! dedi, Allah, Beni Israil'den bir boya la'net etti veya gadab etti.
(Ceza olarak) onlari yeryuzunde yuruyen hayvanlar haline cevirdi. Bilemem,
ola ki bu, o lanete ugrayan meshe ugrayan kimselerdendir. Bu sebeple ondan
ne yerim ne de yiyenleri men ederim!"
Muslim, Sayd 51, (1951).
TAVSAN
3877 - Halid Ibnu'l-Huveyris radiyallahu anh anlatiyor: "Bir adam bir tavsan
avladi ve Abdullah Ibnu Omer radiyallahu anhuma'ya gelip: "Ne dersiniz (bunun
eti yenir mi?) diye sordu. Abdullah: "Tavsan Resulullah aleyhissalatu vesselam'a
da (boyle avlanip) getirilmisti. Ben de o sirada yaninda oturuyordum. Ondan
ne yedi ne de onun yenmesini yasakladi, tavsanin hayiz gordugune inaniyordu"
dedi."
Ebu Davud, Et'ime 27, (3792).
3878 - Hz. Enes radiyallahu anh anlatiyor: "Yuruduk ve Merri'z-Zahran'dan
bir tavsan kaldirdik. Arkadaslarimiz pesinden kostular ve (sonunda yakalamaktan)
aciz kaldilar. Bu sefer ben kostum, yetistim ve yakaladim. Onu (babaligim)
Ebu Talha radiyallahu anh'a getirdim. O, tavsani keskin bir tasla kesti. Budunu
benimle Resulullah'a gonderdi. Resulullah onu yedi."
Enes'e: "Yedi mi, (gordun mu yedigini?)" diye sorulmustu. Yani kabul etti"
dedi."
Buhari, sayad 32, 10, Hibe 5; Muslim, Sayd 53, (1953); Ebu Davud, Et'ime 27,
(3791); Tirmizi, Et'ime 2, (1790); Nesai, Sayd 25, (7, 196).
SIRTLAN
3879 - Abdurrahman Ibnu Ebi Ammar rahimehullah anlatiyor: "Hz. Cabir radiyallahu
anh'a: "Sirtlan av midir?" diye sordum. "Evet!" dedi. Ben tekrar: "Etini yiyeyim
mi?" dedim. "Evet!" dedi.
"Bu cevap Resulullah aleyhissalatu vesselam'dan midir?" dedim." "Evet!" dedi.."
3880 - Ebu Davud'un rivayetinde soyle gelmistir: "Hz. Cabir radiyallahu anh
der ki:"Resulullah aleyhissalatu vesselam'a sirtlandan sordum. Bana:
"O, av (hayvani)dir, ihramli avlanacak olursa koc da ayni hukme dahil edilir."
Tirmizi, Et'ime 4, (1792); Ebu Davud, Et'ime 32, (3801); Nesai, sayd 27, (7,
200).