|
|
|
KÜTÜB-İ
SİTTE HADİS-İ ŞERİFLERİ
3241 - Bir rivayette de: "Sizden kim, bir yarim hurma ile de olsa atesten
korunabilirse, bunu yapsin'' buyurmustur.''
Buhari, Zekat 10, 9, Menakib 25, Edeb 34, Rikak 49, 51, Tevhid 24, 36; Muslim,
Zekat 66-67, (1016); Nesai, 63, (5, 74-75).
3242 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Bir gun: "Ey Allah'in Resulu!
dendi, hangi sadaka daha ustundur?''
"Fakirin comertligidir. Sen bakimiyla mukellef olduklarindan basla."
Ebu Davud, Zekat 40, (1677).
3243 - Said Ibnu'l Museyyeb (radiyallahu anh) anlatiyor: "Sa'd Ibnu Ubade
(radiyallahu anh), Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a gelerek sordu:
"Senin hosuna giden sadaka hangisidir?''
"Su!'' cevabini verdi.''
Ebu Davud, Zekat 41, (1679-1680).
3244 - Zeyd Ibni Eslem (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) buyurdular ki: "Dilenci at uzerinde de gelse ona sadaka verin."
Muvatta, Sadaka 3, (2, 992 ).
3245 - Ebu Davud'daki bir rivayette: "Dilenci icin bir hak vardir, at uzerinde
de gelse bile" buyurmustur.''
Ebu Davud, Zekat 33, (1665).
3246 - Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) buyurdular ki:
"Mal sadaka ile eksilmez.''
"Allah affi sebebiye kulun izzetini artirir.''
"Allah icin mutevazi olan bir kimseyi Allah yuceltir.''
Muslim, Birr, 69 (2588); Tirmizi, Birr 82, (2030); Muvatta, Sadaka 12, (2,
1000).
3247 - Hz. Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam),
hurma mahsulunden her on vask miktara, fakirler icin, bir salkim hurmanin
mescide asilmasini emretti.''
Ebu Davud, Zekat 32,(1662).
3248 - Avf Ibnu Malik (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam), birgun elinde asasi oldugu halde cikti. Adamin biri curuklu bir
hurma salkimi asmis idi. Aleyhissalatu vesselam salkima degnegini durtuyor
ve:
"Bu sadakanin sahibi, keske bundan daha iyisini tasadduk etmek isteseydi.
Bu sadakanin sahibi, Kiyamet gunu curuk hurma yiyecek" diyordu.
Ebu Davud, Zekat 16 (l608): Nesai, Zekat 27, (5, 43, 44)
3249 - Hz. Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a
ustu basi yok, ayaklari ciplak, sadece kaplan postu gibi cizgili bedei pestamali
-veya abalarina- sarinmis, kiliclari boyunlarinda asili olduklari halde hepsi
de Mudarli olan bir grup geldi. Onlarin bu fakir ve sefil halini gormekten
Resulullah aleyhissalatu vesselam'in yuzu degisti. Odasina girdi tekrar geri
geldi. Hz. Bilal'e ezan okumasini soyledi. O da ezan okudu, sonra ikamet getirdi.Namaz
kilindi. Aleyhissalatu vesselam namazdan sonra cemaate hitabetti ve:
"Ey insanlar! Sizi tek bir nefisten yaratip, ondan zevcesini halk eden ve
ikisinden de pek cok erkek ve kadin var eden Rabbinizden korkun. Kendisi adina
birbirinizden dilekte bulundugunuz Allah'in ve akrabanin haklarina riayetsizlikten
de sakinin. Allah suphesiz hepinizi gorup gozetmektedir" (Nisa 1) ayetini
okudu. Bundan sonra Hasir suresindeki su ayeti okudu:
"Ey insanlar, Allah'tan korkun. Herkes yarina ne hazirladigina baksin. Allah'tan
korkun, cunku Allah islediklerinizden haberdardir" (Hasr 18).
Resulullah sozune devamla: "Kisi dinarindan, dirheminden, giyeceginden, bir
sa' bugdayindan, bir sa' hurmasindan tasaddukta bulunsun. Hicbir seyi olmayan,
yarim hurma da olsa mutlaka bir bagista bulunmaya gayret etsin" buyurdu. Derken
Ensar'dan bir zat, nerdeyse tasiyamayacagi kadar agir bir bohca ile geldi.
Sonra halk sokun ediverdi (herkes bir sey getirmeye basladi). Oyle ki, az
sonra biri yiyecek, digeri giyecek maddesinden mutesekkil iki yiginin meydana
geldigini gordum. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) memnun kalmisti, yuzunun
yaldizlanmis gibi parladigini gordum. Soyle buyurdular:
"Islam'da kim bir hayirli yol acarsa, ona bu hayrin ecri ile, kendisinden
sonra o hayri isleyenlerin ecrinin bir misli verilir. Bu, onlarin ecrinden
hicbir sey eksiltmez de. Kim de Islam'da kotu bir yol acarsa, ona bunun gunahi
ile, kendinden sonra onu isleyenlerin gunahi da verilir. Bu da onlarin gunahindan
hicbir eksilmeye sebep olmaz.''
Muslim, Zekat 69, (1017); Nesai, Zekat 64, (5, 75 - 76).
3250 - Hz. Ebu Hureyre (radiyaIlahu anh) anIatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) buyurdular ki: "Bir adam: "Bu gece mutlaka bir sadaka verecegim!''
deyip, sadakasiyla cikti. Fakat (farkina varmadan) onu bir hirsizin avucuna
sikistirdi. Sabah olunca herkes:
"Bu gece bir hirsiza sadaka verilmis!" diye dedikodu yapti. Adam:
"Ya Rabbi bir hirsiza sadaka verdigim icin sana hamdediyorum'' dedi ve ilave
etti: "Ancak mutlaka bir sadaka daha verecegim!''
Yine sadakasiyla cikti. (Gece karanliginda bu sefer de) bir zaniyenin avucuna
sikistirdi. Sabahleyin herkes:
"Bu gece bir zaniyeye sadaka verilmis!" diye dedikodu yapti. Adam:
"Allah'im bir hirsiz ve zaniyeye sadaka verdigim icin sana hamdolsun! yine
de bir sadakada bulunacagim!'' dedi. Sadakasiyla birlikte sokaga cikti. (Karanlikta)
bu sefer de bir zenginin eline sikistirdi. Sabahleyin herkes:
"Bu gece bir zengine sadaka verilmis!'' diye dedikodu yapti. Adam:
"Allah'im, bir hirsiz, bir zaniyeye ve bir zengine sadaka verdigim icin sana
hamdediyorum!'' dedi. (Bilahare ruyasinda ona gelip soyle denildi):
"Senin sadakalarin kabul edildi. Soyle ki: (Ihlasla yani Allah rizasi icin
vermen sebebiyle) hirsizin hirsizliktan vazgecip iffete gelmesi, zaniyenin
ziinadan vazgecmesi, zenginin ibret alip Allah'in kendine verdiklerinden tasadduk
etmesi umulur."
Buhari, Zekat 14; Muslim, Zekat 78, (1022); Nesai Zekat 47, (5, 55-56)