|
|
|
KÜTÜB-İ
SİTTE HADİS-İ ŞERİFLERİ
3211 - Abdullah Ibnu Amr Ibni'I-As (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah
(aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Mu'min kul, arz ahalisi icindeki
has sevdigi (evladi) elinden alindigi zaman sabreder ve mukafaat umarsa Allah
o kulu icin cennetten asagi bir mukafaata razi olmaz."
Nesai, Cenaiz 23, (4, 23).
3212 - Ata Ibnu Ebi Rabah rahimehullah anlatiyor: "Ibnu Abbas (radiyallahu
anhuma) bana:
"Sana cennet ehlinden bir kadin gostermeyeyim mi?'' dedi. Ben de: "Evet goster!''
dedim.
"Iste dedi, su siyah kadin var ya, o, Resulullah'a gelip: "Ben saraliyim,
(nobet gelince) ustumu basimi aciyorum, Allah'a benim icin dua ediver (hastaliktan
kurtulayim)'' dedi. Aleyhissalatu vesselam; "Dilersen sabret, sana cennet
verilsin, dilersen sana sifa vermesi icin Allah'a dua edivereyim'' dedi. Kadin:
"Oyleyse sabredecegim, ancak ustumu basimi acmamam icin dua ediver'' dedi.
Resulullah da ona oyle dua etti.''
Buhari, Marza 6; Muslim, Birr 54; (2576).
3213 - Ata Ibnu Yesar rahimehullah anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Kul hastalandigi zaman Allah Teala hazretleri ona iki melek
gonderir ve onlara: "Gidin bakin, kulum yardimcilarina ne diyor bir dinleyin!"
der. Eger O kul, melekler geldigi zaman Allah'a hamdediyor ve senalarda bulunuyor
ise, onlar bunu, her seyi en iyi bilmekte olan Allah'a yukseltirler. Allah
Teala hazretleri, bunun uzerine soyle buyurur: "Kulumun ruhunu kabzedersem;
onu cennete koymam kulumun benim uzerimdeki hakki olmustur. Sayet sifa verirsem,
onun etini daha hayirli bir etle, kanini daha hayirli bir kanla degistirmem
ve gunahlarini da affetmem uzerimde hakki otmustur.''
Muvatta, Ayn 5, (2, 940).
3214 - Habbab Ibnu'l-Eret (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) Ka'be'nin golgesinde‚ bir burdeye yaslanmis otururken, gelip (musriklerin
yaptiklarindan) sikayette bulunduk:
"Bize yardim etmiyor musun, bize dua etmiyor musun?'' dedik. Su cevabi verdi:
"Sizden. once oyleleri vardi ki, kisi yakalaniyor, onun icin hazirlanan cukura
konuyor, sonra getirilen bir testere ile basinin ortasindan ikiye bolunuyordu.
Bazisi vardi, demir taraklarla taraniyor, vucudunda sadece et ve kemik kaliyordu.
Bu yapilanlar onlaridininden ceviremiyordu. Allah'a kasem olsun Allah bu dini
tamamlayacaktir. Oyle ki, bir yolcu devesine bindimi San'a'dan kalkip Hadramevt'e
kadar gidecek, Allah'tan baska hicbir seyden korkmayacak, koyunu icin de sadece
kurttan korkacak. Ancak siz acele ediyorsunuz."
Buhari, Menakibu'l- Ensar 29, Menakib 25, Ikrah 1; Ebu Davud, Cihad 107, (2649);
Nesai, Zinet 98, (8, 204).
3215 - Usame Ibnu Zeyd (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam)'in kizi (Zeyneb), babasina birisini gondererek "Oglum olmek uzere,
son nefesini verirken yaninda hazir ol'' diye rica etti. Resulullah (aleyhissalatu
vesselam); adami geri cevirirken:
"Selamimi soyle ve sunu hatirlat: Alan da Allah'tir, veren de Allah'tir. Her
seyin O'nun yaninda muayyen bir eceli vardir. Sabretsin ve Allah'in (sabredenlere
verecegi) mukafaati dusunsun!''
Buhari, Cenaiz 33, Marza 9, Kader 4, Eyman 9, Tevhid 2, 25; Muslim, Cenaiz
11, (923); Ebu Davud, Cenaiz 28, (3125); Nesai, Cenaiz 22, (4, 21, 22).
3216 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Ebu Talha'nin bir oglu hastalandi.
Sonunda Ebu Talha evde yokken vefat etti. Cocugun oldugunu bilmiyordu. Hanimi,
cocugun oldugunu gorunce, (cocugun defni icin gerekli) hazirligi yapti, onu
evin bir kenarina koydu. Ebu Talha (aksam olup)eve gelince: "Cocuk nasil oldu?"
diye sordu. Hanimi, "Sukunete erdi, istirahate kavusmus olmasini umarim" (diye
yuvarlak bir) cevapta bulundu. Ebu Talha haniminin dogru soyledigini zannetti.
Sonra hanimi, aksam yemegini getirdi. Yatagini hazirladi. (Sonra kocasi icin
suslendi. Ebu Talha temasta bulundu.) Sabah olunca Ebu Talha gusletti. Evden
cikacagi zaman hanimi cocugun olumunu haber verdi. Ebu Talha, Resulullah aleyhissalatu
vesselam'la sabah namazi kildi. Sonra kadinin yaptigini bir bir anlatti. Resulullah
aleyhissalatu vesselam:
"Allah gecenizi hakkinizda mubarek kilmis olsun" buyurdular. Sonra onlara
(Allah Teala Hazretleri) dokuz evlat verdi, hepsi de Kur'an'i okudular."
Buhari, Cenaiz 42, Akika 1.
3217 - Kasim Ibnu Muhammed anlatiyor: "Hanimim vefat etmisti. Bana, Muhammed
Ibnu Ka'b el-Kurazi, ta'ziye (bas sagligi dilemek) maksadiyla ugradi. Ve sunu
anlatti:
"Beni Israil'de fakih, alim, abid, gayretli bir adam vardi. Onun cok sevdigi
karisi vefat etmisti. Onun olumune adam cok uzuldu, oyle ki, bir odaya cekilip
kapiyi arkadan kapatti, yalnizliga cekildi, kimse yanina giremedi. Onun bu
halini, Beni Israil'den bir kadin isitti. Yanina gelip: "Benim onunla bir
meselem var, kendisine bizat sormam lazim" dedi. Halk oradan cekildi. Kadin
kapida kalip:
"Mutlaka gorusmem lazim" dedi. Birisi adama seslendi:
"Burada bir kadin var, senden birseyler sormak istiyor, "mutlaka bizzat gorusmem
lazim, bizzat sormam lazim" diyor. Herkes gitti kapida sadece o kadin var
ve ayrilmiyor." Icerdeki adam:
"O'na musaade edin gelsin" dedi. Kadin yanina girdi. Ve:
"Sana bir sey sormak icin geldim" dedi. Adam:
"Nedir o?" deyince, kadin anlatti:
"Ben komsumdan iareten bir gerdanlik almistim. Onu bir muddet takindim ve
iareten kullandim. Sonra onu benden geri istediler. Bunu onlara geri vereyim
mi?" Adam:
"Evet, vallahi vermelisin!" dedi. Kadin:
"Ama o epey bir zaman benim yanimda kaldi. (Onu cok da sevdim)" dedi. Adam:
"Bu hal senin, kolyeyi onlara iade etmeni daha cok hakli kiliyor, zira onu
iare edeli cok zaman olmus" demisti(ki, bu cevabi bekleyen kadin) atildi:
"Allah iyiligini versin! Sen Allah'in sana once iare edip, sonra senden geri
aldigi seye mi uzuluyorsun? O, verdigi seye senden daha cok hak sahibi degil
mi?" dedi. Adam bu nasihat uzerine icinde bulundugu duruma bakti (ve kendine
geldi). Boylece Allah, kadinin sozlerinden adamin istifade etmesini sagladi."
Muvatta, Cenaiz 43, (1, 237).
3218 - Ebu Musa (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki: "Isittigi seyin verdigi ezaya aziz ve celil olan Allah'tan
daha sabirli kimse yoktur. Cunku O'na sirk kosulur, evladlar nisbet edilir.
O, yine de onlara afiyet ve rizik vermeye devam eder."
Buhari, Edeb 71, Tevhid 3; Muslim, Sifatu'l-Munafikin 49, (2803).
3219 - Ibnu Mes'ud radiyallahu anh anlatiyor: "Ben, peygamberlerden (aleyhimusselam)
birinin acikli bir hikayesini anlatmis olan Resulullah aleyhissalatu vesselam'i
su anda sanki tekrar seyrediyor gibiyim. Demisti ki: "Kavmi ona siddetle vurup
yaralamisti. O hem akan kanlarini siliyor, hem de: "Allahim, kavmimi magfiret
et, cunku onlar bilmiyorlar" demisti."
Buhari, Istitabe 4, Enbiya 50; Muslim, Cihad 105, (1792).
3220 - Abdurrahman Ibnu'l-Kasim anlatiyor: "Resulullah aleyhissalatu vesselam
buyurdular ki: "Benim (yoklugumdan hasil olan) musibet, muslumanlari musibetlerinde
teselli etmelidir."
Muvatta, Cenaiz 41, (1, 236).
Bir baska rivayette soyle denmistir: "Kim bir musibete ugrarsa, benim yoklugum
sebebiyle maruz kaldigi musibetini hatirlasin. Cunku bu, en buyuk musibettir."