|
|
|
KÜTÜB-İ
SİTTE HADİS-İ ŞERİFLERİ
3021 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam),
Ramazan bayraminda, sayica tek olan birkac hurma yemedikce namaza gitmezdi."
Buhari, Iydeyn 4, Tirmizi, Salat 390, (543).
3022 - Hz. Ali (radiyallahu anh) demistir ki: "Bayram namazina yaya gitmen,
cikmazdan once birseyler yemen sunnettendir.''
Tirmizi, Salat 382; (530); Ibnu Mace, Ikamet 161, (1296).
3023 - Bureyde (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam),
ramazan bayrami namazinda bir seyler yemeden cikmazdi. Kurban bayraminda ise,
namazdan donunceye kadar bir sey yemezdi."
Tirmizi, Salat 390, (542).
3024 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) bayram namazina giderken bir yoldan gider, donerken baska bir yoldan
donerdi.''
Ebu Davud, Salat 254, (1156).
3025 - Ummu Atiyye (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah bize, bayram
namazlarina genc kizlari, cadirda kalan genc bakireleri, ve hayizli kadinlari
da cikarmamizi emretti. Hayizlilarin da katilmalari muslumanlarin cemaatlerini
gormeleri, dualarinda hazir bulunmalari icindi, bunlar namazgahlarin disinda
kalacaklardi."
Buhari, lydeyn 15, 20, Hayz 23, Salat 2, Hacc 81; Muslim, Iydeyn 10, (890);
Ebu Davud, Salat 247, (1136-1139); Tirmizi, Salat 388, (539, 540); Nesai,
Iydeyn 3, 4, (3, 180, 181).
3026 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) Ramazan ve Kurban bayramlarinda yaninda bir mizrak oldugu halde
musallaya cikiyor, (namaz sirasinda kible cihetine) sutre olarak dikiyor,
ona dogru namazini kiliyordu."
Nesai, Iydeyn 10, (3, 183).
3027 - Sa'lebe Ibnu Zehdem anlatiyor: "Hz. Ali (radiyallahu anh) Ebu Mes'ud
(radiyallahu anh)'u paymih basina koyup kendisi bayram gunu namaza gitti ve:
"Ey insanlar! dedi, imamdan once namaz kilmak sunnette yoktur!''
Nesai; lydeyn 6, (3, 181, 182).
KUSUF NAMAZI
3028 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
zamaninda gunes tutulmustu. Hemen kalkip halka namaz kildirdi. Namazda kiraati
uzun tuttu. Sonra rukuya gitti,rukuyu da uzun tuttu. sonra basini kaldirdi,
bu sirada uzun okudu, ancak bu okuyusu oncekinden daha kisa idi. Sonra tekrar
ruku yapti ve rukuyu uzatti, ancak onceki rukudan kisa idi. Sonra basini kaldirdi,
sonra secdeye gidip gidip iki secde yapti. Sonra kalkip, birinci rek'atte
yaptiklarini aynen yapti. Sonra selam verdi. Artik gunesde acildi.
Sonra kalkip halka hitab etti. Dedi ki: "Bilesiniz, gunes ve ay bir kimsenin
olumu veya hayati icin tutulmaz. Onlar Allah'in ayetlerinden iki ayetidir,
kullarina gosterir. Bunlarin tutuldugunu gorunce namaza kosun."
Buhari, Kusuf 2, 4, 5, 13, 19, el-Amel fi's- Salat 11, Bed'u'l-Halk 4, Tefsir,
Maide 13; Muslim, Kusuf 1, 8, (901, 902, 903); Muvatta, Kusuf 1, (1, 186);
Ebu Davud, 261, 263, 264, 265, (1177, 1180, 1187, 1188, 1190, 1191); Tirmizi,
Salat 396, (561, 563); Nesai, Kusuf 6, 7, 10, 11, (3, 127, 128, 129, 130).
ISTISKA (YAGMUR) NAMAZI
3029 - Hz. Enes (radiyallahu anh) anlatiyor: "Insanlar kitliga maruz kaIdilar.
Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bir cum'a gunu hutbe verirken bir bedevi
kalkip:
"Ey Allah'in Resulu, malimiz helak oldu, horantamiz kaldi, bizim icin Allah'a
dua ediver!'' dedi. Buunun uzerine aleyhissalatu vesselam ellerini kaldirdi.
Biz gokte bir bulut goremiyorduk. Nefsim elinde olan Zat'a yemin olsun, daha
ellerini geri cekmeden, semada daglar gibi bulutlar peydah oldu. Derken daha
minberden inmemisti bile ki, sakalindan yagmur damlalari dokulmeye basladi.
O gun, ertesi gune kadar yagmur yagdi. Daha sonraki gunde de yagdi, onu takib
eden gunde de yagdi, hatta muteakip cum'aya kadar yagis devam etti. Oyle ki,
o bedevi veya bir baskasi kalkip:
"Ey Allah'in Resulu, binalarimiz yikildi, mallarimiz suda boguldu, bizim icin
Allah'a dua ediver (artik yagmur kesilsin)'' dedi. Aleyhissalatu vesselam
ellerini kaldirip:
"Allahim etrafimiza yagdir, uzerimize olmasin!'' diye dua ettiler. Eliyle
bulutlara dogru hangi istikametteki buluta isaret etti ise, bulutlar orada
acildi. Butun Medine buluttan temizlendi."
Bir rivayette de soyle denmistir: "Allahim, (yagmur) etrafimiza yagsin, uzerimize
degil! Allahim, daglarin ve tepelerin uzerine, vadilerin icine agac biten
yerlere olsun!'' Hz. Enes der ki: "Bulut hemen cekildi biz de cikipguneste
yuruduk.''
Buhari, Istiska 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 14, 24, Menakib 25 Cum'a34, 35, Edeb
68, Da'avat 24; Muslim, Istiska 9, (897); Muvatta, Istiska 3, (1, 191); Ebu
Davud, Salat 260, (1174, 1175); Nesai, Istiska 1, 9, 10, 17, 18, (3, 154,
155, 158, 160, l65, 177).
3030 - Hz. Aise (radiyallahu anha) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a
yagmur kitligindan sikayet edildi. Bunun uzerine bir minber getirilmesini
soyledi. Musallaya minber kuruldu. Halka, oraya gidilecek gun tesbit edidi.''
Hz. Aise devamla der ki: "Gunesin kizilligi ufukta gorulur gorulmez yola cikti.
Musallaya varip minbere oturdu. Tekbir getirdi. Allah'a hamdetti. Sonra:
"Sizler memleketinizin kurakligia ugradigindan, yagmurun normal yagma zamaninda
gelmeyip gecikmesinden sikayetlendiniz. Allah (celle celaluhu) kendisine dua
etmenizi emrediyor. Duaniza icabet edecegini vaadetti" buyurdular ve sonra
soyle dediler.
"Hamd alemlenin Rabbine aittir. O, Rahman ve Rahim'dir, ahiret gununun sahibidir.
Allah 'tan baska ilah yoktur, O diledigini yapar. Ey Rabbimiz, sen kendisinden
baska ilah olmayan Allah'sin. Sen zenginsin, biz fakiriz. Uzerimize yagmur
indir. Indirdigini bize kuvvet ve guc kil. Ecel zamanimiza kadar yetecek kil!"
Bunu soyledikten sonra ellerini kaldirdi. O kadar yukari kaldirdi ki, koltuk
alti beyazligi gorundu. Sonra sirtini halka donderdi, elbisesini ters cevirdi,
elleri bu sirada hep kalkmis vaziyette idi. Sonra tekrar halka yoneldi: Minberden
indi ve iki rek'at namaz kildi. Aninda Allah bulut hasil etti. Gok gurledi.
Simsek cakti. Allah'in izniyle yagmur basladi.
Resullullah daha mescidine donmeden seller akti. Aleyhissalatu vesselam, cemaatin
siginaga donmekteki acelelerini gorunce azi disleri gorununceye kadar guldu.
Ve: "Sehadet ederim ki, Allah her seye kadirdir ve ben de Allah'in kulu ve
Resuluyum" buyurdular."
Ebu Davud, Salat 260, (1173).