|
|
|
KÜTÜB-İ
SİTTE HADİS-İ ŞERİFLERİ
SARTLAR VE ISTISNA HAKKINDA
271 - Ibnu Mes'ud (radiyallahu anh)'un anlattigina gore: "Kendisi, hanimindan
bir cariye satin alir. Ancak karisi bir sart kosarak der ki: "Sayet cariyeyi
satacak olursan, satin aldigin fiyatla ben alacagim." Bu hususta Hz. Omer
(radiyallahu anh)'e sordum. Bana: "Cariyeye yaklasma. Onda baska birisi icin
sart var" dedi.
Muvatta, Buyu5, (2, 616).
272 - Amr Ibnu Suayb Ibni Muhammed Ibni Abdillah Ibni Amr Ibni'l-As babasi
tarikiyle ceddi Abdullah'tan rivayet ettigine gore, "Hz. Peygamber (aleyhissalatu
vesselam), bey'u'l-urban'i yasaklamistir."
Ebu Davud, Buyu 69, (3502); Muvatta, Buyu 1, (2, 609); Ibnu Mace, Ticarat
22, (2192).
Imam Malik bey'ul-urban'i soyle tarif eder: "Kisinin bir kole veya cariyeyi
satin alip veya bir hayvani kiralayip, sonra satan veya kiralayan kimseye:
"Sana su kadar dirhem veya dinar veriyorum, su sartla ki, ben bu mali satin
alir veya senden kiraladigim hayvana binersem sana vermis oldugum para, malin
bedelinden veya hayvanin kirasindan sayilacaktir. Sayet mali almaktan, veya
hayvani kiralamaktan vazgecersem, sana onceden vermis oldugum para senin olsun"
der.
273 - Abdullah Ibnu Ebi Bekr'in anlattigina gore: "Dedesi Muhammed Ibnu Amr,
el-Efrak adindaki baginin meyvesini dort bin dirheme satti. Bundan sekiz yuz
dirheme (tekabul eden) hurmayi mustesna kildi."
Muvatta, Buyu 18, (2, 622).
274 - Imam Malik (radiyallahu anh)'e ulastigina gore, Hz. Peygamber (aleyhissalatu
vesselam) satisi ve selefi yasaklamistir.
Imam Malik bunu soyle aciklar: "Bu, bir kimsenin digerine soyle demesidir:
"Senin malini su su fiyata aliyorum ancak bir sartla sen de benden sunu ve
sunu selef suretiyle satin alacaksin". Bu cesit bir muamele caiz degildir."
Muvatta, Buyu 69, (2, 657).
275 - Hz. Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu
vesselam)'le birlikte gazveye katildim. Ben su tasimada kullandigimiz devemizin
uzerinde giderken Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bana kavustu. Devem
yorgundu ve bu yuzden gerilerden yuruyordu. Durumu gorunce Hz. Peygamber (aleyhissalatu
vesselam) de geride kalarak deveyi surdu ve ona dua buyurdu. Bunun uzerine
butun develerin onunden gitmeye basladi. Bana: "Deveni nasil goruyorsun?"
diye sordu. "Cok iyi goruyorum, bereketiniz degdi" dedim. "Onu bana satar
misin?" buyurdu. Ben utandim, bundan baska su tasiyan devemiz yoktu. Yine
de "evet" dedim ve Medine'ye varincaya kadar sirti benim olmak sartiyla deveyi
kendilerine sattim. Ona: "Ey Allah'in Rasulu yeni evliyim" diyerek izin istedim.
Bana izin verdiler. Bunun uzerine, Medine'ye gelince beni dayim karsiladi.
Deveden sordu. Deve ile ilgili yaptiklarimi anlatinca beni ayipladi. Izin
istedigim sirada Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam): "Bakire ile mi, dulla
mi evlendin?" diye sormustu. Ben "dul biriyle" dedim. "Niye bakire ile degil,
o seninle sen de onunla sakalasirdiniz" buyurdu. Ben: "Ey Allah'in Resulu,
babam vefat etti. Bir cok kiz kardesim var, hepsi de kucuk. Onlarla ayni yasta,
onlarin terbiyeleriyle mesgul olamayacak, onlara bakamiyacak cok genc biriyle
evlenmeyi uygun bulmadim. Bu sebeple onlara bakip terbiyelerini yapacak birdulla
evlendim" dedim."
Resulullah (aleyhissalatu vesselam) Medine'ye gelince deveyi vermek uzere
yanlarina gittim. Bana parasini verdi ve deveyi de iade etti."
Buhari, Cihad 49, 113, Vekalet 8, Mesacid 59, Buyu 34, Istikraz 1, 7, Mezalim
26, Hibe 23, Surut 4, Nikah 10, 121, Nafakat 12, Daavat 53; Muslim, Musakat
109, (710), Salatu'l-Musafirin 69, (710), Rida 54, (710); Tirmizi, Nikah 13,
(1100), Buyu 30, (1253); Nesai, Buyu 77, (7, 297-300); Ebu Davud, Ticarat
71, (3505); Ibnu Mace, Ticarat 29, (2205).
276 - Bir diger rivayette soyle gelmistir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
"Deveyi bana bir okiyye'ye sat" dedi. Ben: "Hayir" dedim. Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) israr ederek: "Onu bana bir okiyye'ye sat" dedi ben de sattim fakat
evime kavusuncaya kadar binme sartini kostum. Medine'ye gelince, teslim etmek
uzere deveyi Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a getirdim. Bana parasini
hemen odedi. Ben oradan ayrildim. Arkamdan birini gondererek: "Esasen senin
devene musteri degilim, sen deveni geri al artik, o yine senin olsun" dedi.
Bir diger rivayette: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) hayvanin sirtini
Medine'ye kadar bana iade etti" denir.
Bir diger rivayette: "Medine'ye kadar sirti senin" denir.
Bir diger rivayette: "...Medine'ye kadar sirtini sart kildi" ifadesi vardir.
Buhari der ki: "Sart kilma ifadesi rivayetlerin cogunda yer alir. Sahih olan
da budur."
Bir diger rivayette: "Deveyi, dort dinara (sattim)" denir. Bu, dinarin on
dirhem hesabindan bir okiyye yapar. Diger bir rivayette "Bir okiyye altin'a"
denir. Diger bir rivayette "ikiyuz dirheme" denir. Bir diger rivayette "dort
okiyye'ye" denir. Bir diger rivayette "Yirmi dinara" denir.
Bir diger rivayette: "Medine'ye geldigim zaman dikkatli ol hanimin hayizli
olabilir"buyurdu. Bu rivayette "Aksam vakti Medine'ye geldim. Mescide ugradim.
Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'i orada mescidin kapisinda buldum. Bana
"Simdi mi geldin?" diye sordu. "Evet!" dedim. Bana: "Deveni birak, iceri gir,
iki rek'at namaz kil!" buyurdu. Ben hemen girdim, namaz kildim ve dondum.
Hz. Bilal'e emrederek bana bir okiyye tartmasini soyledi. Bilal derhal tartti
ve biraz da fazla koydu" denir.
Bir diger rivayette Cabir (radiyallahu anh) der ki: "(Evimize) girmek icin
gittigim zaman, Resulullah (aleyhissalatu vesselam) soyle uyardi: "Biraz agir
olun, evlere geceleyin girelim. Boylece, saci basi daginikolanlar taranir,
gurbette kocasi olanlar etek trasi olurlar."
277 - Muslim'in bir diger rivayetinde soyle gelmistir: Resulullah (aleyhissalatu
vesselam):
"-Bana su deveyi sat" buyurdu. Ben:
"-Hayir satmam, size bagisliyorum, deve sizin olsun ey Allah'in Resulu" dedim.
"-Olmaz, bagis kabul etmem, sat onu bana" buyurdu. Ben:
"-Oyleyse, dedim, bir adama bir okiyye miktarinda altin borcum var, ona mukabil
deveyi size sattim" dedim. Resulullah (aleyhissalatu vesselam):
"-Aldim onu, ancak sen yukunu Medine'ye kadar onun uzerinde gotur" dedi.
Medine'ye gelince, Hz. Bilal (radiyallahu anh)'e:
"-Cabir'e bir okiyye altin ver, biraz da fazla olsun" emretti. Bilal bu soz
uzerine bir kirat fazla tartti. Kendi kendime: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam)'in bana verdigi fazla miktari yanimdan hic ayirmayacagim" dedim.
Harra harbinde, Samlilar tarafindan yagma edilinceye kadar, kesemin dibinde
duruyordu."
278 - Yine Muslim'den gelen bir baska rivayet soyledir: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam): "Bana, deveyi su, su bedele sat, Allah da seni magfiret buyursun,
olmaz mi?" dedi. Ben cevaben: "elbette, o sizin olsun" dedim. Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) bir taraftan miktari artirmaya devam ediyor bir taraftan da: "Allah
Teala sana magfiret buyursun" diyordu. Bu sozu uc kere tekrar etti."
279 - Bir diger rivayette soyle denir: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
bana: "Allah'in adiyla bin" dedi. Medine'ye geldigimiz zaman Resulullah (aleyhissalatu
vesselam), ashabindan bazi gruplarla birlikte mescide girdi. Ben de mescide
girip, devemi kapinin yanindaki tas doseli kisma bagladim. Resulullah (aleyhissalatu
vesselam)'a "iste deveniz" diye haber verdim. Mescidden cikti. Deveye yaklasti
ve "Deve, devemizdir" buyurdu. Sonra birkac okiyye altin gonderip: "Bunu Cabir'e
verin" dedi. Sonra bana: "Parayi aldin mi?" diye sordu. "Evet" dedim. Bunun
uzerine: "Para da, deve de senindir" buyurdu (ve deveyi de geri verdi.)"
280 - Hz. Aise (radiyallahu anha)'nin anlattigina gore: "Berire, mukatebe
borcunu odeme hususunda yardimci olmasi icin kendisine (Hz. Aise'ye) ugramisti.
O ana kadar borcundan herhangi bir sey odememis bulunuyordu. Hz. Aise, Berire'ye
"Ailene don, senin mukatebe borcunu odememi istiyorlarsa bir sartla yaparim:
Senin uzerindeki vela hakki bana gecmeli" dedi.
Berire donup, ailesine durumu anlatti. Onlar kabul etmediler ve: "Sana bir
iyilik yapmak isterse yapsin, karismayiz, ancak vela'n bize aittir" dediler.
Hz. Aise (radiyallahu anha) bunun uzerine, durumu Hz. Peygamber (aleyhissalatu
vesselam)'e arzetti. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ona: "Sen satin al,
sonra da azad et. Vela hakki, azad edene aittir" buyurdu.
Bunu soyledikten sonra Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ayaga kalkarak
su hitabede bulundu: "Insanlara ne oluyor ki, alis-verislerinde Kitabullah'ta
bulunmayan sartlari kosuyorlar? Kitabullah'ta olmayan bir sart kosana bu helal
olmaz. Boyle biri yuz sart da kosacak olsa, Allah'in sarti daha dogru, daha
saglamdir."
Buhari, Mesacid 70, Zekat 61, Buyu 67, 73, Itk 10, Mekatib 2, 3, 4, 5, Hibe
7, Surut 3, 10, 13, 17, Talak 16, Kefaratu'l-Iman 8, Feraiz 19, 20, 22, 23;
Muslim, Itk 5, (1504); Muvatta, Itk 17, (2, 780); Ebu Davud, Itk 2, (3929-3930);
Nesai, 85, 86 (7, 300); Tirmizi, Buyu 33, (1256), Vevaya 7, (2125); Ibnu Mace,
Itk 3, (2521).