|
|
|
KÜTÜB-İ
SİTTE HADİS-İ ŞERİFLERİ
2341 - Bir diger rivayette soyle denmistir: "...Ogleyi, gunes (tepeden batiya)
meyledince kildi. (Bu sirada) golge ayakkabi bagi kadardi. Sonra ikindiyi,
golge ayakkabi baginin misli ve adam boyu olunca kildi. Sonra aksami, gunes
batinca kildi. Sonra yatsiyi, ufuktaki aydinlik kaybolunca kildi. Sonra, sabahi,
safak sokunce kildi. Sonra ertesi gunun oglesini, golge, adam boyu olunca
kildi. Sonra ikindiyi, kisinin golgesi iki misli olunca kildi. Sonra aksami,
gunes batinca kildi. Sonra yatsiyi, gecenin ucte birine veya yarisina dogru
kildi. Sonra sabahi kildi ve ortalik agardi."
Nesai, Mevakit I5, 7,10,17, (1, 251, 255, 261, 263).
2342 - Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) buyurdular ki: "Bilesiniz, namazin bir ilk vakti bir de son vakti
vardir. Ogle vaktinin evveli gunesin tepe noktasindan batiya meyil (zeval
anidir. Son vakti de ikindinin girdigi andir. Ikindi vaktinin evveli, vaktinin
girdigi andir. Vaktin sonu da gunesin sarardigi andir. Aksam vaktinin evveli,
gunesin battigi andir. Vaktin sonu da ufuktaki aydinligin (safak) kayboldugu
andir. Yatsi vaktinin evveli, ufugun kayboldugu andir. Vaktin sonu da gecenin
yarisidir. Sabah vaktinin evveli fecrin (aydinligi) dogmasidir. Vaktin sonu
da gunesin dogmasidir."
Tirmizi, Salat 114, (151); Muslim, Mevakit 6, (1, 249, 250).
2343 - Muvatta'da Abdullah Ibnu Rafi' Mevla Ummu Seleme'den kaydedilen bir
rivayette soyle denmistir: "Abdullah Ibnu Rafi', Ebu Hureyre'ye namazlarin
vaktini sormustu. Ebu Hureyre kendisine su aciklamayi yapti: "Ben sana haber
vereyim: Golgen kendi mislin kadarken ogleyi kil. Ikindiyi golgen iki mislin
olunca kil. Aksami gunes batinca kil. Yatsiyi seninle arana gecenin ucte biri
girince kil. Sabahi da alaca karanilikta kil."
Muvatta, Vukutu's-Salat 9, (1, 8). 6
2344 - Imam Malik'in anlattigina gore, Hz. Omer valilerine soyle yazdi: "Nazarimda
islerinizin en ehemmiyetlisi namazdir. Kim onu (farz, vacib, sunnet ve vaktine
riayetle) korur ve (tam zamaninda kilmaya) devam ederse dinini korumus olur.
Kim de onu(n zamanini tehir suretiyle) zayi ederse, onun disindakileri daha
cok zayi eder."
Hz. Omer yazisina soyle devam etti: "Ogleyi golge bir ziraliktan birinizin
golgesi misli oluncaya kadar kiliniz. Ikindiyi, gunes yuksekte, beyaz, parlak
iken, hayvan binicisinin, gunes batmazdan once iki veya uc fersahlik yol alacagi
muddet icerisinde; aksami gunes batinca; yatsiyi ufuktaki aydinlik battimi
gecenin ucte birine kadar kiliniz. -Kim (yatsiyi kilmadan) uyursa gozune uyku
dusmesin, kim (yatsiyi kilmadan) uyursa gozune uyku dusmesin, kim (yatsiyi
kilmadan) uyursa gozune uyku dusmesin- Sabahi da yildizlar parlak ve civildarken
kiliniz."
Muvatta, Mevakit 6, (1, 6-7).
2345 - Muvatta'nin diger bir rivayetinde soyle gelmistir: "Hz. Omer (radiyallahu
anh), Ebu Musa el-Es'ari hazretlerine yazdigi bir mektupta ayni seyi hatirlatti
ve (ilaveten) sunu yazdi: "Onda -yani sabah namazinda- mufassal surelerden
iki uzun sure oku."
Muvatta, Mevakit 7, (1, 7).
2346 - Yine benzer bir diger rivayette su ifade mevcuttur: Hz. Omer, Ebu Musa
(radiyallahu anhuma)'ya soyle yazdi: ". . .Yatsiyi seninle (aksam namaziyla)
arana gecenin ucte biri girince kil. Geciktirirsen gecenin yarisina kadar
olsun. Sakin gafillerden olma."
Muvatta, 8, (1, 7).
2347 - Abdullah Ibnu Amr Ibni'l-As (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah
(aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: "Oglenin (baslama) vakti, gunesin
(tepe noktasindan batiya) meylettigi zamandir. Kisinin golgesi kendi uzunlugunda
oldugu muddetce ogle vakti devam eder, yani ikindi vakti girmedikce. Ikindi
vakti ise gunes sararmadikca devam eder. Aksam vakti ufuktaki aydinlik (safak)
kaybolmadigi muddetce devam eder. Yatsi namazinin vakti orta uzunluktaki gecenin
yarisina kadardir. Sabah namazinin vakti ise fecrin dogmasindan (yani safagin
sokmesinden) baslar, gunes doguncaya kadar devam eder. Gunes dogdu mu namazdan
vazgec. Cunku o, seytanin iki boynuzu arasindan dogar."
Muslim, Mesacid,173, (612); Ebu Davud, Salat 2, (396); Nesai, Mevakit 15,
(1, 260).
2348 - Ebu'l-Minhal Seyyar Ibnu Selame (rahimehullah) anlatiyor: "Ben ve babam
birlikte Ebu Berze el-Eslemi (radiyallahu anh)'nin yanina girdik. Babam ona:
"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) farz namazlari nasil kilardi?" diye sordu.
Su cevabi verdi:
"Efendimiz sizin "el-Evvel" dediginiz ogle namazini gunes (tepe noktasindan)
batiya kayinca kilardi. Birimiz ikindiyi kilinca, Medine'nin en uzak yerindeki
evine donerdi de gunes hala canliligini korurdu.
Aksam namazi hakkinda ne soyledigini unuttum. Sizin atame dediginiz yatsiyi
geciktirmeyi iyi bulurdu (mustehap addederdi). Yatsidan once uyumayi, sonra
da konusmayi mekruh addederdi.
Kisi (yaninda beraber oturdugu) arkadasini taniyinca sabah namazindan ayrilirdi.
Namazda altmis-yuz ayet miktarinca Kur'an okurdu."
Buhari, Mevakit 11, 13, 39, Ezan 104; Muslim, Mesacid 237, (647); Ebu Davud,
Salat 3, (398); Nesai, Mevakit 2, (1, 246), 20, (1, 265).
2349 - Muhammed ibnu Amr Ibni'l-Hasen Ibni Ali Ibnu Ebi Talib (radiyallahu
anh) anlatiyor: "Haccac, Medine'ye geldiginde namazi mutad vaktinden tehir
ediyordu. Bunun uzerine Cabir Ibnu Abdillah (radiyallahu anh)'a (namazlarin
vakti hakkinda) sorduk. Bize su aciklamayi yapti:
"Resulullah (aleyhissalatu vesselam) ogleyi hararetin siddetli oldugu zamanda
(hacire vaktinde) kilardi. Ikindiyi de gunes parlakken kilardi. Aksami, gunes
batinca; yatsiyi bazan geciktirir, bazen de one alirdi.
Halkin toplandigini gorunce tacil eder, onlari agir gorunce de tehir ederdi.
Sabahi da alaca karanlikta kilardi.
Buhari, Mevakit 18, 21; Musiim, Mesacid 234, (646); Ebu Davud, Salat 3, (397);
Nesai, Mevakit 18, (1, 264).
2350 - Nesai'nin Enes (radiyallahu anh)'ten yaptigi rivayette soyle denmistir:
"Sabahi, goz(un gorme ufku) genisleyinceye kadar kilardi."
Nesai 29, (1, 278).