|
|
|
KÜTÜB-İ
SİTTE HADİS-İ ŞERİFLERİ
2331 - Hz. Bureyde (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) buyurdular ki: "Benimle onlar (munafiklar) arasindaki ahid (antlasma)
namazdir. Kim onu terkederse kufre duser."
Tirmizi, Iman 9, (2623); Nesai, Salat 8, (1, 231, 232); Ibnu Mace, Salat 77,
(1079).
2332 - Abdullah Ibnu Sakik merhum anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'in
Ashab'i ameller icerisinde sadece namazin terkinde kufur gorurledi."
Tirmizi, Iman 9, (2624).
2333 - Ibnu Omer (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) buyurdular ki: "Ikindi namazini kaciran bir insanin (ugradigi zarar
yonunden durumu), malini ve ehlini kaybeden kimsenin durumu gibidir."
Buhari, Mevakit 14; Muslim, Mesacid 200, (626); Muvatta, Vukutu's-Salat 21,
(1,11,12); Ebu Davud, Salat 5, (414, 415); Tirmizi, Salat 128, (175); Nesai,
Salat 17, (1, 238).
2334 - Ebu'l-Melih (rahimehumullah) anlatiyor: "Biz bulutlu bir gunde Bureyde
(radiyallahu anh) ile bir gazvede beraberdik. Dedi ki: "Ikindi namazini erken
kilin, zira Resulullah (aleyhissalatu vesselam): "Kim ikindi namazini terkederse
ameli bosa gider" buyurdu."
Buhari, Mevakit 15, 34; Nesai, Salat 15, (1, 236).
NAMAZ VAKITLERI
2335 - Hz. Ebu Musa (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam)'a bir zat gelerek namaz vakitlerini sordu. Efendimiz ona hicbir
cevap vermedi."
(Sabah vaktinde) safak sokunce, henuz kimse kimseyi taniyamayacak kadar ortalik
karanlik iken Bilal'e emretti, sabah ezanini okudu.
Sonra, gunes tam tepe noktasindan batiya donme (zeval) aninda yine Bilal'e
emretti, ogle ezanini okudu. Bu vakit icin, -oburlerinden daha iyi bilen-
birisi: "Bu, gun ortasi (nisfu'n-Nehar)" demisti. Sonra, gunes henuz yuksekte
oldugu zaman emretti, Bilal aksam narnazi icin ezan okudu. Sonra ufuktaki
aydinlik (safak) kaybolunca yatsi icin emretti, Bila! yatsi ezanini okudu.
Sonra ertesi gun, sabah namazini tehir etti. O kadar geciktirdi ki, kisinin,
"sabah vakti cikti veya cikmak uzere" demesi aninda namazi tamamladi. Sonra
ogleyi tehir etti, oyle ki, ogle namazini dun ikindiyi kildigimiz ana yakin
bir vakitte kildi. Sonra ikindiyi tehir etti. Bir kimsenin, "Gunes (ikindi)
kizilligina burundu" diyebilecegi bir vakitte namazdan cikti. Sonra aksami,
nerdeyse ufuktan aydinligin (safak) kayboldugu ana kadar tehir etti."
2336 - Bir rivayette de soyle gelmistir: Aksami, ikinci gunde, ufuktaki aydinligin
kaybolmasindan once kildi. Sonra yatsiyi, gecenin ilk ucte birine kadar tehir
etti. Sonra sabah oldu ve soru sahibini cagirdi: "Iste namazin vakti bu iki
hudud arasindadir" buyurdu.
Muslim, Mesacid 178, (614); Ebu Davud, Salat 2, (395); Nesai, Muvakit 15,
(1, 260, 261). Metin Muslim'e aittir.
2337 - Ebu Davud'un bir rivayetinde soyle denmistir: "Sabah namazini kisi
arkadasinin yuzunu taniyamayacak -veya kisi yanindakini tanimayacak- kadar
(ortaligin karanlik oldugu) bir anda kildi. Sonra ikindiyi oylesine tehir
etti ki, namazdan ciktigi zaman gunes sararmisti..."
Rivayetin sonunda Ebu Davud der ki: Bu hadisi rivayet edenlerden bazisi soyle
dedi: "sonra yatsiyi gece yarisina kadar tehir ederek kildi."
Ebu Davud, Salat 2, (396).
2338 - Hz. Bureyde (radiyallahu anh) anlatiyor: "Bir adam Resulullah (aleyhissalatu
vesselam)'a namazlarin vaktinden sormustu. Ona:
"Su (onumuzdeki) iki gunde namazlari bizimle kil!"buyurdu. (O gun) gunes tam
tepe noktasindan (batiyor) kayinca ezan icin Bilal'e emretti. O da ogle ezanini
okudu. Sonra ogle icin kamet okumasini emretti. Sonra gunes yuksekte, beyaz
parlak iken emretti ve ikindi icin kamet okudu. Sonra gunes batinca emretti,
aksam icin kamet okudu. Sonra ufuktaki aydinlik kaybolunca emretti, yatsi
icin kamet okudu. Sonra safak sokunce
emretti sabah icin kamet okudu. Ikinci gun olunca, Bilal'e ortaligin serinlemesini
beklemeyi emretti. O da ogleyi, ortalik iyice serinleyinceye kadar geciktirdi.
Ikindiyi, gunes yuksekten, dunku vakitten biraz sonra kildi. Aksami ufuktaki
beyazlik kaybolmazdan az once kildi. Yatsiyi gecenin ucte biri gectikten sonra
kildi. Sabahi ortalik iyice agarinca kildi. Sonra:
"Namaz vakitlerinden soran kimse nerede?" diye sordu. Soru sahibi:
"Benim ey Allah'in Resulu!" dedi.
"Namazlarinizin vakti dedi, gordugunuz (iki vakit) arasindadir."
Muslim, Mesacid 176, 177, (613); Tirmizi, Salat 115, (152); Nesai, Mevakit
12, (1, 258).
2339 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) buyurdular ki: "Cibril (aleyhisselam) bana, Beytullah'in yaninda,
iki kere imamlik yapti. Bunlardan birincide ogleyi, golge ayakkabi bagi kadarken
kildi. Sonra, ikindiyi her sey golgesi kadarken kildi. Sonra aksami gunes
battigi ve oruclunun orucunu actigi zaman kildi. Sonra yatsiyi, ufuktaki aydinlik
(safak) kaybolunca kildi. Sonra sabahi safak sokunce ve orucluya yemek haram
olunca kildi. Ikinci sefer ogleyi, dunku ikindinin vaktinde herseyin golgesi
kendisi kadar olunca kildi. Sonra ikindiyi, herseyin golgesi kendisinin iki
misli olunca kildi. Sonra aksami, onceki vaktinde kildi. Sonra yatsiyi, gecenin
ucte biri gidince kildi. Sonra sabahi, yeryuzu agarinca kildi.
Sonra Cibril (aleyhisselam) bana yonelip:
"Ey Muhammedl Bunlar senden onceki peygamberlerin (aleyhimussalatu vesselam)
vaktidir. Namaz vakti de bu iki vakit arasinda kalan zamandir!" dedi. "
Tirmizi, Salat 1, (149); Ebu Davud, Salat 2, (393).
2340 - Nesai'nin Hz. Cabir (radiyallahu anh)'den yaptigi bir rivayette soyle
denmistir: "Sonra O'na (Cibril), Fecr uzayip sabah olunca daha yildizlar parlak
ve civil civil iken geldi. Dunku yaptigini aynen yapti, sabah namazini kildi.
Sonra da: "Namaz vakti, iste gordugunuz bu iki namaz arasidir" dedi."
Nesai, Mevakit 10, (1, 256).