|
|
|
KÜTÜB-İ
SİTTE HADİS-İ ŞERİFLERİ
MEYVE VE SEBZELERIN ZEKATI
2001 - Hz. Cabir (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
buyurdular ki: "Nehir ve yagmur sularinin suladigi seylerden (zekat olarak)
osur (onda bir) alinir. Hayvanla sulananlardan osrun yarisi (yirmide bir)
zekat alinir."
Muslim, Zekat 7, (981); Ebu Davud, Zekat 11, (1597); Nesai, Zekat 25, (5,
42).
2002 - Hz. Muaz (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
bana, sema(dan inen suyun) suladigi mahsulden tam osur, aletle cikarilan suyun
suladigi mahsulden yarim osur almami emretti."
Nesai, Zekat 25, (5, 42).
2003 - Attab Ibnu Useyd (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) bize, hurmaya tahmin bictigimiz gibi, uzume de tahmin bicmemizi
ve zekatini kuru uzum olarak almamizi emretti, tipki hurmanin zekatini kuru
hurma olarak aldigimiz gibi."
Tirmizi, Zekat 17, (644); Ebu Davud, Zekat 13, (1603); Nesai, Zekat 100, (5,109);
Ibnu Mace, Zekat 18, (1819).
"Hars" hazr, tahmin ve takdir demektir. Tirmizi, soyle aciklamistir: "Hars,
bu isi anlayanin agaca bakip: "Bu uzumden su kadar mahsul, bu hurmadan su
kadar hurma cikar" demesidir. Bunun zekati adamlara borc yazilir. Yahud takdirci
bu mahsulun osrune bakar ve bunu sahiplerine borc olarak tesbit eder, sonra
mal sahibi ile meyveyi basbasa birakir, onlar diledikleri tasarrufu yaparlar.
Meyva olgunlasti mi onlardan osrunu alir."
2004 - Suleyman Ibnu Yesar anlatiyor: "Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam),
Abdullah Ibnu Revaha'yi Hayber'e yahudilerle kendi arasinda mahsulun takdiri
icin gonderiyordu. Yahudiler, hanimlarinin zinetlerinden ona bazi takilar
verip: "Bu sanadir (al, karsiliginda) bize yukumuzu hafiflet, taksimde lehimize
olarak biraz goz yumuver!" dediler. Abdullah (radiyallahu anh) onlara su cevabi
verdi:
"Ey yahudiler toplumu! Sizler, bana Allah Teala'nin en menfur mahluklarisiniz.
Bu, beni size karsi zulme sevketmeyecektir. Bana teklif ettiginiz rusvete
gelince, o haramdir ve biz bu harami yemeyiz." Yahudiler:
"Arz ve semavati ayakta tutan iste bu (durustluk)tur!" dediler."
Muvatta, Musakat 2, (2, 703, 704); Ebu Davud, Buyu 36, (3413, 3414).
MADEN VE DEFINELERIN ZEKATI
2005 - Hz. Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) buyurdular ki: "Hayvan(in sebep oldugu magduriyet) hederdir, kuyu(nun
sebep oldugu magduriyet) hederdir. Maden (in sebep oldugu magduriyet) hederdir.
Defineye humus (beste bir nisbetinde zekat) vardir."
Buhari, Zekat 66, Sirb 3, Diyet 28, 39; Muslim, Hudud 45, (1710); Muvatta,
Zekat 9; Tirmizi, Zekat 16, (642); Ahkam 37, (1377); Ebu Davud, Imaret 40,
(3085); Nesai, Zekat 28, (5, 45); Ibnu Mace, Diyat 27, (2673-2676).
2006 - Malik (rahimehullah) der ki: "Bizim nazarimizda ihtilafsiz makbul olan
ve ehl-i ilimden isitmis oldugumuz gorus (su)dur: Derler ki: "Rikaz, cahiliye
devri insanlarinin gomduklerinden, bir mal sarfini gerektirmeden, nafaka harcamadan,
fazla yorgunluk olmadan, yuk altina girmeden ele gecirilen seydir. Mal taleb
edilen, cok fazla calismayi gerektiren, bazan rastlanip bazan rastlanmayan
sey rikaz degildir."
Muvatta, Zekat 9.
2007 - Zuba'a Bintu'z-Zubeyr Ibnu Abdi'l-Muttalib -ki bu kadin el-Mikdad Ibnu
Amr (radiyallahu anhuma)'in nikahi altinda idi- anlatiyor:"Mikdad, hacetini
kaza etmek uzere Bakiu'I-Habhabe'ye gitti. Orada bir fare, bir delikten bir
dinar cikariyordu. Sonra birer birer dinarlar cikarmaya devam etti. Tam on
yedi dinar cikardi. Sonra da kirmizi bir bez cikardi. Bu, dinarlarin icine
konmus oldugu bez olmaliydi. Bezin icinden bir dinar daha cikti. Tamami onsekiz
dinardi. Mikdad bunlari Resulullah (aleyhissalatu vesselam)'a goturup durumu
haber verdi ve: "Bunun sadakasini alin!" dedi. Resulullah (aleyhissalatu vesselam)
ona sordu:
"Sen delige egildin mi?"
"Hayir."
"Oyleyse Allah bunu sana mubarek kilsin!" dedi."
Ebu Davud, Imaret 40, (3087); Ibnu Mace, Lukata 3, (2508).
2008 - Ibnu Abbas (radiyallahu anhuma) soyle demistir: "Anber, rikaz degildir.
Bunu deniz atmistir."
Buhari, Zekat 36. Bab basliginda senetsiz gelmistir.
AT VE KOLELERIN ZEKATI
2009 - Ebu Hureyre (radiyallahu anh) anlatiyor: "Resulullah (aleyhissalatu
vesselam) buyurdular ki: "Musluman uzerine, ati ve kolesi icin zekat mukellefiyeti
yoktur."
Buhari, Zekat 45, 46; Muslim, Zekat 10, (982); Muvatta, Zekat 37, (1, 277);
Tirmizi, Zekat 8, (628); Ebu Davud, Zekat 10, (1594, 1595); Nesai Zekat 16,
(5, 35).
2010 - Sahiheyn'de gelen diger bir rivayette soyle buyurulmustur: "(Kadin
veya erkek kole icin) sadece sadaka-i fitr'dan baska bir zekat odenmez."